WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacı ve davalı yüklenici şirket arasında yapılan 23.08.2000 tarihli sözleşme uyarınca davacının ödemesi gereken bedelin 75.000 DM olup satış bedelinin tamamı ödenmediğinden davacı aleyhine açılan men'i müdahale ve ecrimisil davası ile davalı yüklenici şirket tarafından satış sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğinin kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteminin reddine; tazminat isteminin kısmen kabulü ile bilirkişi raporunda belirlenen 31.151,46TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizini geçmeyecek oranda avans faiziyle birlikte davalı yüklenici şirketten alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakanın babası ...’un sağlığında işlerinin kötüye gitmesi sebebiyle ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki 1/3 payını emaneten dava dışı akrabası ...’a satış yoluyla devrettiğini, mirasbırakanın ölümünden sonra davalılar ..., ... ve ... ile 01.11.2003 tarihli “Kat’i İbra” başlıklı miras taksim sözleşmesi yaptıklarını, anılan sözleşmeye göre dava konusu taşınmazın 1/3 payının kendisine verildiğini, bu aşamada taşınmazı emaneten devralan dava dışı ...’a karşı tapu iptali ve tescil davası açmaya hazırlanırken, miras taksim sözleşmesinin icrasını engellenmek amacıyla taşınmazın mirasbırakanın yeğeni olan davalı ...’e satış suretiyle devredildiğini, satışın gerçek olmadığını, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir....

      İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, davacı ile davalı arasında adi yazılı sözleşme yapıldığını, yapılan sözleşme gereği davalıya 20.000,00 TL ödemiş olduğunu ancak taşınmaz satışına ilişkin sözleşmelerin geçerli olabilmesi için resmi şekilde yapılması gerektiğini, davacı ile davalı arasındaki sözleşme resmi şekilde olmadığı gibi davalı ile arsa sahibi arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin de resmi şekilde yapılmadığını, dava dışı arsa sahibi tarafından 2,4 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin satışı hususunda davalıya yetki verildiğini ancak davacı ile davalı arasındaki satış sözleşmesinin 14/07/2016 tarihli olduğunu, gerek kat karşılığı inşaat sözleşmesinin gerekse de gayrimenkul satış vadi sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle açılan davayı kabul etmiştir. Tüm dosya kapsamında gerek kat karşılığı inşaat sözleşmesinin gerekse de gayrimenkul satış vadi sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapılmış olduğu anlaşılmaktadır....

      DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ile davalı arasında noterde düzenleme şeklinde yapılan 24.07.2013 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalının, 1622 ada 98 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın zemin katında bulunan sağ ve sol yola cepheli iki adet daireyi kat irtifakına geçildiği tarihte müvekkiline satmayı vadettiğini, sözleşmede kararlaştırıldığı üzere satış bedelinin, müvekkili tarafından söz konusu bina inşaatının demir, kalıp ve çatı işleri yapılmak suretiyle ödenmiş olduğunu, 12.02.2015 tarihinde kat irtifakına geçilmiş ise de davalının tapuyu devretmeyeceğini açıkça beyan ettiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın zemin katında bulunan sağ ve sol yola cepheli 2 adet dairenin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde, davaya konu satış vaadi sözleşmesinin iptali için ......

        Diğer davalı ..., satış vaadi sözleşmesinin tapu maliki diğer davalı tarafından verilen yetkiye dayanılarak yapıldığını ve geçerli olduğunu, taşınmazının ferağının verilmemesinde kendi kusurunun olmadığını, tapu iptali ve tesciline ilişkin istemin kabulünü, tazminata ilişkin istemin reddini savunmuştur....

          Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşik dava; vekaletnamenin kötüye kullanılması suretiyle düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali, aksi taktirde tazminat istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının peşin harçtan mahsubu ile kalanın istek halinde temyiz edenlere iadesine 21/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının oto satış sözleşmesine dayanarak 35.000 TL olarak belirlenen aracın faturasının 28.050 TL olarak düzenlenmesi nedeniyle aradaki fark için talepte bulunduğu, aracın satış bedelinin 11/11/2010 tarihli noter satış sözleşmesine göre 28.050 TL olduğu, davacının dayandığı 28/10/2010 tarihli oto satış sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapıldığı, sonraki tarihli noter satış sözleşmesi resmi nitelikte olduğundan ispat gücünün adi yazılı sözleşmeye göre daha fazla olduğu, bu nedenle noter satış sözleşmesinde belirtilen satış bedeli üzerinden tarafların anlaşmaya vardıklarının kabulü gerektiği, davacının iddiasını yazılı belge ile ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              ileri sürerek öncelikle sözleşme gereği satışı vaad edilen bağımsız bölümün arsa payının belirlenerek tapusunun iptali ile kendi adına tesciline, olmadığı takdirde ödenen satış bedeli kadar inşaatın yapımına katkı sağlanıldığından ve davalı arsa sahipleri sebepsiz zenginleştiğinden fazlaya ilişkin saklı kalmak kaydıyla satış bedeli için ödenen 80.000,00 TL'nin şimdilik 35.000,00 TL'sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 4.6.2006 tarihinde yaptığı sözleşme ile kendisine ait evi 10.000 YTL bedel ile sattığını, satış bedelinin 5.000 YTL'sinin ödenmediğini ileri sürerek, satış sözleşmesinin iptaline, davalının taşınmaza müdahalesinin menine, sözleşme gereğince 5.000 YTL cezai şartın temerrüt tarihinden itibaren tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, satış sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olduğunu, ödenmeyen bedeli ödemek istediğini, davalının kabul etmediğini bu nedenle davacıya ihtar çektiğini savunmuş, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                  Mahkemece, Davanın KABULÜ İLE, 30/11/2014 tarih ve 06801 sözleşme nolu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin tüm hüküm ve sonuçları ile geçersizliğine, sözleşme sebebi ile davacı tüketicinin davalıya vermiş olduğu 15.650,00-TL bedelli 25 adet senedin iptaline, 2.200,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 30.11.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerin iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu