WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, taraflar arasında 26.10.2014 tarihli devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, Tüketici' nin Korunması Hakkındaki Kanun' un 50/9. maddesi uyarınca devir ve teslim tarihine kadar tüketicinin düzenlenen sözden cayma hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “SÖZLEŞME KONUSU” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu; ......

    Mahkemece, 30/09/2012 tarih ve 8709 sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline, Sözleşmeye bağlı olarak tanzim edilen 6.200,00 TL bedelli 18 adet borç senetlerinin iptali ile iadesine, 11,300,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 30.09.2012 tarihli 8709 no lu devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve imzaladığı senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....

      Mahkemece dava kabul edilmiş, davalıların murisinin 9606 ada 10 sayılı parselde malik olduğu 4/15 paydan 1/20 payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, ... mirasçılarından ... dışındakiler temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; 9606 ada 10 sayılı parselin 3935 sayılı parselden geldiği, 05.05.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarihte 3935 sayılı parselde davalıların murisinin 1/5 payı bulunduğu, satış vaadi sözleşmesinin 1/5 payın 1/10 payı amaçlanarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davacı, kayıttaki 1/5 payını 14.06.2004 tarihinde satın alma yoluyla 4/15 paya çıkartmıştır....

        Mahkemece, dava dışı yüklenicinin payına düşen bağımsız bölümü gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satmayı vaat ettiği ancak yüklenici eser sözleşmesi uyarınca kendisine düşen edimini yerine getirmediğinden davacının dava konusu bağımsız bölümü davalı arsa sahibinden talep etmeye hakkı bulunmadığı, davacı ile davalı arsa sahibi arasında düzenlendiği söylenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin aslında dava dışı yüklenici ile davacı arasında yükleniciye kalması kararlaştırılan bağımsız bölümlerin satışı niteliğinde olup bu sözleşmeye istinaden davacının ödediği satış bedelini sözleşmenin akidi olan dava dışı yükleniciden talep edebileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil istemine ilişkindir. Satış vaadi sözleşmesinin tarafı arsa sahibi davalı olup davacı ile yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanan temlik sözleşmesi yapılmamıştır....

          Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır. Somut olaya gelince; dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava satış vaadi sözleşmesinin muris muvazaası nedeniyle iptali istemine ilişkin olup; öncelikle belirlenmesi gereken husus, satış vaadi sözleşmesinin muvazaa ile illetli olup olmadığıdır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.12.2004 gününde verilen dilekçe ile mirasçılar arasındaki iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi, tapu iptali, tescil ve satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.06.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, toplam 24 adet tapu kaydında davalı ...'a ait hisselerin 13.09.1994 günlü düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca iptali ile adına tescilini, bu 24 adet taşınmaz tapusundan bazılarının davalı ... tarafından davalı ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.12.2004 gününde verilen dilekçe ile mirasçılar arasındaki iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi, tapu iptali, tescil ve satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.06.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, toplam 24 adet tapu kaydında davalı ...'a ait hisselerin 13.09.1994 günlü düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca iptali ile adına tescilini, bu 24 adet taşınmaz tapusundan bazılarının davalı ... tarafından davalı ...'...

                Gerekçesinde; ''....Toplanan delillere gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı kalmamış olup, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde davalı murisi ...’nın payının satışı vadedilmiş değildir. Doğrudan inşa edilecek binada ...’nın payına düşecek dairenin satışı vadedilmiştir. Bilirkişi raporunda satış vaadine konu taşınmaz bedelinin (kat karşılığı verilecek meskenin bedelinin) davalının murisi ...’nın geldi parseldeki pay bedeline isabet ettiği kabul edilerek yapılan hesaplama sonucunda 158.976,00 TL rakamına ulaşılmış mahkeme tarafından tapu iptali ve tescil isteminin reddi ile, terditli tazminat talebinin kabulüne karar verilmesinde yasaya aykırı bir husus olmadığı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin taraflarının da muris ve davacı olduğu bu nedenle kooperatif ve diğer arsa sahiplerinin davaya dahil edilmelerine gerek olmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf istemlerinin HMK 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği'' belirtilmiştir. V....

                  Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/268 E.-2009/1 K. sayılı gayrimenkul satış vaadinden doğan cebri tescil davasının reddedildiği ve hükmün 01.05.2009 tarihinde kesinleştiği, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/175 E.-2007/223 K. sayılı ilamı ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshine ilişkin sözleşmenin iptali davasının reddine karar verildiği, ilamın kesinleşmiş olduğu, aynı dava konusuna ilişkin kesin hükmün bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshine ilişkin sözleşmenin iptali istemine ilişkin olup, mahkemece aynı konu hakkında taraflar arasında görülen ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/175 E.-2007/223 K. sayılı dosyasında verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın kesin hüküm sonuçlarını doğuracağı gerekçesiyle, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir....

                    Davalılar vekili, satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, murislerinin satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiği tarihte akıl sağlığının yerinde olmadığını, açılan vesayet davasından daha sonra vazgeçildiğini, murisin müvekkillerinden mal kaçırmak amacıyla önceleri bakıcısı olan ancak daha sonra evlendiği davacıya dava konusu taşınmazı gerçekte bağışladığı halde satış gibi göstermek suretiyle satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini beyan ederek davanın reddini olmadığı takdirde tenkis kurallarının uygulanması gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen ilk kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14....

                      UYAP Entegrasyonu