Tescile karar verilemeyeceğine göre sözleşme geçersiz olduğundan davacının ikinci talebi gereği ödediğini ispat ettiği satış bedelinin aracın aynı anda iadesi koşuluyla tahsiline karar verilmesini gerekir. Mahkemece aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Açıklanan gerekçe ile temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMSAINA,peşin harcın istek halinde iadesine, 1.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/620 ESAS DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davalılar ve dava dışı Recep Okuyan arasında akdedilen satış protokolü gereği davalı kooperatife tapuda devir edildiğini, Recep Okuyan'ın taşınmaz bedeli kendisi tarafından ödendiği halde devrin kendisine verilmediğinden bahisle ödenen bedelin iadesi yönünden dava açıldığı ve ilama dayalı satış bedeli iade edildiğinden taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına yeniden tesciline, istem yerinde görülmezse taşınmaz bedelinin denkleştirici adalet ilkesi gereği davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; taşınmaz satış bedelinin iade alınması nedeniyle tapu kaydının iptali ile önceki kayıt maliki davacı adına tescili istemine ilişkindir. Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; HSK'nın 01/07/2022 tarih 1047 sayılı kararının 16....
Taraflar arasında noter dışında araç alım satım sözleşmesi yapıldığı, sözleşme uyarınca kararlaştırılan satış bedelinin davacı tarafından davalıya ödendiği ve aracın davacıya teslim edilmiş olup, halen davacı elinde bulunduğu konularında uyuşmazlık yoktur. Davacı, davalının aracın resmi satışını gerçekleştirmediğini ileri sürerek akdin feshi ile ödediği satış bedelinin iadesini talep etmiş, davalı taraf ise savunmasında aracın resmi satışına davacının yanaşmadığını bildirmiştir. 2918 Sayılı Yasa’nın 20/d maddesi uyarınca trafikte tescilli araçların noter dışındaki her türlü satış ve devirleri geçersizdir. Geçersiz satışlarda herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür. Esasen bu yönler mahkemenin de kabulündedir. Yerel mahkemenin davanın niteliği itibariyle birlikte ifa kuralının uygulanamayacağı yönündeki gerekçesinde ise isabet görülmemiştir....
Bu şekilde haksız değer kaymalarının önlenmesi sağlanmış olur.Bu bakımdan sebepsiz zenginleşmeye konu alacağın iadesine karar verilirken, taşınmazın satış bedelinin alım gücünün ilk ödeme gününde alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerekir. Aksi halde kısmi iade durumu oluşacak, iade dışındaki zenginleşme iade borçlularının yedinde haksız zenginleşme olarak kalacaktır.Davada, haklı bir sebebe dayanmadan davacıya ait taşınmazın dava dışı 3.kişiye satılması sonucu satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesi gereğince davalılardan tahsili talep edilmektedir.Dava konusu taşınmazın 01.10.2002 tarihinde dava dışı 3.kişiye 6.500.000.000 TL (6.500 TL) ya satıldığı anlaşıldığına göre, bu bedelin dava tarihi (17.01.2005) itibariyle ulaştığı alım gücüne ulaştırılması gerekir....
Mahkemece aracın gizli ayıplı olması nedeniyle fatura bedeli üzerinden davanın kısmen kabulü ile, 37.180, 10 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, aracın takyidatsız olarak davalılara iadesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, davacı davalı tarafından düzenlenen satış faturasında satış bedelinin 37.180, 10 TL olarak gösterilmiş olmasına rağmen, davalıya satış bedeli olarak 42.000 TL ödeme yaptığını, davalı tarafından faturanın eksik düzenlendiğini iddia etmiştir. Davacı bu iddiası kapsamında ödemeye ilişkin belgeler sunmuş ve davalı hakkında eksik fatura düzenlenmesi nedeniyle vergi incelemesine konu olmak üzere ilgili kamu kurumuna şikayette bulunulduğunu belirtmiştir. Dosya kapsamı itibariyle satış bedelinin miktarı yönünden davacının iddiasına ilişkin olarak mahkemece bir inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/417 E.-2014/704 K. sayılı kararında ''....plakalı aracın davacıya iadesine, 16.500 TL satış bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine'' hükmedilmiştir. Bu ilama dayanılarak alacaklı (ilamdaki aracı iade yükümlüsü olan ve lehine araç bedeline hükmedilen davacı) tarafından 16.500,00 TL asıl alacak, yargılama gideri ve faizin tahsili için ilamlı takip başlatıldığı, takip talebinde veya icra emrinde ..... plakalı aracın takip borçlusuna (ilamdaki davalıya) iadesi konusunda açıklamanın olmadığı anlaşılmıştır. Takip konusu olan ilam, karşılıklı edimleri içermekte olup, alacaklının takibe devam edebilmesi için kendi edimini yerine getirmesi gerekir. Alacaklı tarafından, edimin yerine getirildiğine dair İİK'nun 33. maddesi anlamında bir belge sunulmadığı gibi, ilama konu aracın iadesi yönünde icra müdürlüğüne yapılmış bir başvuru da bulunmamaktadır....
Mahkemece, satış bedelinin 52500 TL yerine 53500 TL olarak davalıdan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 3-Davacı tarafından satın alınan dairenin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4. maddesinde belirtildiği şekilde ayıplı mal olduğu, davacının sözleşmenin feshi ile ödediği satış bedelinin tahsilini istediği, mahkemenin de bu yöne ilişkin karar verdiği anlaşılmaktadır. Ancak anılan yasanın 4/2 maddesinde "bedel İadesi" nden söz edilmiş olup, bundan maksat daire alınırken kararlaştırılan ve ödenen toplam satış bedelidir. Somut olayda olduğu gibi, şayet daire tüketici kredisi kullanılarak alınmış ve tüketici bu nedenle kredi kullandığı bankaya bir faiz ödemiş ise, ödenen tüketici kredisi faizinin satış bedeli içinde değerlendirilmesi olanaksızdır. Dairenin tüketici kredisi ile alınması sadece tüketicinin tercihinde olan bir durumdur....
kar mahrumiyetine yönelik davanın reddine, satım bedelinin iadesi istemine yönelik red kararının bozma ilamı dışında kalıp kesinleştiği gerekçesiyle satım bedelinin iadesine yönelik dava ile ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, ayıplı araç satışından dolayı ödenen araç satış bedelinin iadesi talebine ilişkin olup, davacı tarafından dava dilekçesinde aracın 20.300,00 TL'ye alındığı kabul edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/576 Esas-2012/869 Karar sayılı (Dairenin 2014/933 Esas-2014/2616 Karar) dosyasında ise emsal taşınmaz üzerinde ev bulunduğu belirtilerek ev bedelinin düşülmesinden sonra taşınmazın m² bedelinin hesaplandığı belirtilerek aradaki çelişki nedeniyle bozma yapılmıştır. Geri çevirme kararı sonrası davacılar vekilince; yukarıda açıklanan dosyada bozma sonrası Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/743 Esas sayılı dosyada yapılan yargılama sırasında bozma ilamı uyarınca ek rapor alındığı, satış tarihi olan 28.08.2006 dan önce bina bulunduğuna dair sehven beyanname düzenlendiği, satış tarihi sonrası tek katlı bina yapıldığı hususları açıklanarak buna ilişkin belediye tarafından tutanak tutulduğu beyan edilmiştir....