GEREKÇE : Dava, satıma konu ürünlerin ayıplı olduğu iddiasıyla uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçeyle maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminatın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....
GEREKÇE: Dava, satıma konu ürünlerin ayıplı olduğu iddiasıyla uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçeyle maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminatın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....
in yolda hız ve dönüş kurallarına uymaması nedeniyle meydana geldiği, direksiyonun kilitlendiği iddiasının kanıtlanamadığı, hava yastıklarının ayıplı olduğu ve satıma konu aracın üretimden kaynaklı ayıplı olduğu iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacılardan...’in karar başlığında gösterilmemiş olmasının yerinde giderilebilecek maddi hata olmasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 08/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporları doğrultusunda, taraflar arasında iplik satışı ve ödemeler konusunda ihtilaf bulunmadığı, ihtilafa konu ipliklerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise bu ayıp dolayısıyla davacı tarafın cayma hakkını kullanıp kullanmayacağı hususlarında olduğu, satıma konu iplik ve bu ipliklerden üretilen ham kumaş ve boyalı kumaşlarda ölü pamuk lifi hatası bulunduğu, ayıbın gizli olduğu, gizli ayıbın makul sürede ihbarının yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, satıcının ayıba karşı tekeffülü hükümlerine dayanmaktadır. Davacı, davalıdan satın aldığı malların ayıplı olduğunu ileri sürerek, ödediği bedelin tahsili ile birlikte borçlu olmadığının tespiti isteminde bulunmuştur. Davalı yanca, malın süresinde muayene yapılsaydı ortaya çıkabilecek nitelikte bir ayıp iddiasında bulunulduğu, malların ayıplı olmadığı savunularak davanın reddi istenmiştir....
Teslim edilen satıma konu yürüme platformlarının ayıplı olduğu, Davacı tarafın ayıplı malları teslim alarak yenisini teslim ettiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Tarafların arasında ki ihtilaf konusu ; Dava dışı ...A.Ş. Tarafından ayıplı mallar dolayısıyla davalı taraf adına tanzim ettiği işçilik bedeline ilişkin faturanın davacı ile davalı arasında ki cari hesap ilişkisinde mahsup edilip edilemeyeceği hususuna ilişkindir....
DAVA : Tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 03/07/2020 KARAR TARİHİ : 30/11/2021 YAZIM TARİHİ : ... Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından, davalı ... ve San. Tic. A.Ş.'den ... SAYILI ... ... -......
Dava, ayıplı mal nedeniyle bedel iadesi ve uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı, malın ayıplı çıktığını ve yeniden gönderilen malın da ayıplı çıktığını ileri sürmüş, davalı kullanıcı hatası olduğunu savunmuştur. İncelenen dosya içeriğine göre, tespit raporunda dava konusu serada oluştuğu belirtilen zararın neden kaynaklandığı, dava tarihi ile tespit tarihi arasında iki aylık bir zaman olması ve bu zaman zarfında zirai mücadelenin ve fizyoloji şartların gerektiği gibi sağlanıp sağlanmadığının belirtilmediği anlaşılmıştır. Yine dava sırasında yapılan keşif sonrası aldırılan bilirkişi raporunda, dava konusu serada davacının iddia ettiği hususlar ile ilgili bir bulgu olmadığı, keşif sırasındaki araştırma ve incelemeler sonucu elde edilen bilgilerden ve bulgulardan hareketle bir değerlendirmenin yapılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir....
Mahkemece, davacı tarafından davaya konu malın 21.03.2013 tarihinde satın alındığı, malın ayıplı olduğunun 29.04.2013 tarihinde davalıya bildirildiği, bilirkişi raporunda malın ayıplı olduğu bildirilmişse de ayıp ihbarının TTK'nun 23/2. maddesinde belirtilen sürede yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ,hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 22/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Toplanan delillere, bilirkişi raporuna, tarafların beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre; Davalı tarafından davacıya dava konusu edilen telefonun satışının ve tesliminin yapıldığı, alınan bilirkişi raporuna göre davaya konu bilgisayarın üretimden kaynaklı ayıplı olduğu, davalının satıcı olması nedeniyle satıma konu maldaki ayıplardan sorumluluğunun bulunduğu, kullanıcı hatası olarak değerlendirilemeyeceği, "misli ile değişim ya da onarım" yapılsa bile aynı sorunun devam edebileceği, bu hali ile satıma konu malın davacı yönünden beklenen faydayı sağlamadığı, davacının satın alma aşamasında dava konusu telefonda meydana gelen hatayı tespit etmesinin mümkün olmadığı, bilirkişi tarafından üretimden kaynaklandığı tespit edilen hatanın gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, davacının dava konusu talebinin 6098 sayılı TBK'nin 227/1.3 maddesi hükmüne uygun olduğu, süresinde kullanıldığı, davalının satıcı olması nedeniyle dava konusu telefonda meydana gelen...
O halde mahallinde yeniden keşif yapılmak suretiyle konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden, davaya konu olan kazanların bu haliyle ayıplı olup olmadığı ve ayıplı iseler bu durumun BK. 202/son maddesi uyarınca yalnızca semenin tenkisini gerektirip gerektirmediği konularında rapor alınarak, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken Yargıtay denetimine elverişli olmayan raporlara dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Öte yandan kabul şekline göre, satış bedelinin tahsiline karar verilirken satıma konu kazanların iadesine karar verilmemesi de doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....