in talep ettiği manevi tazminat talebinin kabulüne, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ... olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,dair verilen karar davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle B.K.nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre,davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu'nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir....
YEREL MAHKEME KARARI: Antalya 2.Tüketici Mahkemesi'nin 2019/137 Esas, 2020/524 Karar sayılı 17/09/2020 tarihli kararı ile; "1- Davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 9.532,95- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 2- Davacının manevi tazminat talebinin reddine, 3- Fazlaya ilişkin talebin reddine," şeklinde karar verilmiştir....
Hukuk Dairesince 19.10.2009 tarih, 2009/11 Esas, 2009/11538 Karar sayılı ilamı ile sair yönlerden reddedilen temyiz itirazları “maddi ve manevi tazminat tutarından BK 43 ve 44. maddeleri gereğince uygun bir indirim yapılması gerektiği” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde “manevi tazminata yönelik kısmın kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş, sözkonusu mahkeme kararı da temyiz itirazı üzerine Y4HD., 21.05.2012 tarih, 2012/6078 esas, 2012/8945 karar sayılı ilamı ile sair yönlerden reddedilen temyiz itirazları “kurulan ilk hükümdeki manevi tazminat miktarının kesinleşmiş olduğundan sözedilemeyeceği ve mahkemece uyulan bozma ilamı sonrasında manevi tazminata ilişkin hükmün kesinleştiği hüküm kurulmamasının doğru görülmediği” gerekçesi ile bozulmuştur....
Ceza mahkemesi tarafından maddi olgu bu şekilde tespit edilmiş ve 765 sayılı TCK'nın 458. maddesi uyarınca cezada 1/2 indirim yapılmıştır. Ceza mahkemesince davaya konu olayın gelişim seyrinin bu biçimde kabul edilmesi karşısında, davacının kusuru gözetilerek maddi tazminat miktarından yapılan %30 oranındaki indirim az olmuştur. Mahkemece maddi tazminat miktarından olaya uygun düşecek ölçüde ve daha yüksek oranda bir kusur indiriminin yapılması gerekir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup, daha üst düzeyde manevi tazminat takdiri için hükmün bozulması gerekmiştir. 3-Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu'nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davalının haksız fiil niteliğinde bir eylemi bulunup bulunmadığı, davacı yararına maddi ve manevi tazminat ödetilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, hükmedilen maddi ve manevi tazminat tutarlarının doğru olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kasten yaralama nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava konusu olaya ilişkin davalı T3 hakkında yaralama suçundan Ankara 35....
den alınıp davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ..vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece tazminat konusunda iki rapor alınmıştır....
Yakın aile bireylerinde olduğu gibi maddi ve manevi menfaattin bulunduğu akrabalar arasındaki ücretsiz taşıma ahlaki bir ödev niteliğinde olduğundan, belirlenen tazminat miktarından hatır taşıması indirimi yapılamaz. Bu durumda mahkemece, desteğin ve sürücünün akrabalık ilişkilerinin bulunup bulunmadığının yönünde gerekli araştırma ve incelemenin yapılarak, BK'nın 43. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı karar yerinde tartışılması ve sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır. 3-6098 sayılı TBK.'nın md. 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır....
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davada desteğin eşi ... için 114.622,52 TL maddi, 12.000,00 TL manevi tazminatın, desteğin çocuğu ... için 24.467,42 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın, desteğin çocuğu ... iç.in 27.775,63 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın, desteğin annesi ... ile babası ... için 5.000,00'er TL manevi tazminatın tahsiline, birleştirilen davada; davacı eş ... için 10.000,00 TL maddi, 8.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 229,39 TL maddi, 3.500,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 2.297,00 TL maddi, 3.500,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 3.365,08 TL maddi, 3.500,00 TL manevi tazminatın tahsiline, davalı ... A.Ş. aleyhine açılan davanın husumetten reddine, davalılar 1951 doğumlu ... ve 1943 doğumlu ... aleyhine açılan davanın açılmamış sayılmasına, davacı ...'...
Mahkemece davalı tarafça davacı firmaya kumaş sipariş edildiği ve teslim edilen kumaşların açık ayıplı olduğu, bunun malların teslim edildiği gün davacıya bildirildiğinin tanık anlatımından anlaşıldığı, davalının takibe konu 3.730.14.-TL.den borçlu olmadığı, davacının takipte kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar tacir olup, TTK.nun 20/3.maddesi uyarınca davalının ayıp ihbarını noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü mektup ya da telgrafla yapması gerektiği gözden kaçırılarak tanıkla ispat yoluna gidilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.9.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....