Davalı, dava konusu abonenin kayıtlı olduğu taşınmazı 23.6.2000 tarihinde tahliye ettiğini, bu tarihten sonra kullanılan bedelden sorumlu olmadığını savunmuştur. Mahkemece, davalının taşınmazı 23.6.2000 tarihinde tahliye ettiği, istenilen bedelin 24.12.2001-20.1.2005 tarihlerinde tüketilen elektrik bedeli olduğu, uzunca bir süre kullanılıp bedeli ödenmeyen elektriğin kesilmeyip kullanılmasına izin veren davacının %95 kusurlu olduğu, bu nedenle istenilen bedelden %95 indirim yapılması gerektiği sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasında abone sözleşmesi yapılmış olup, kiracı olan davalı taşınmazı tahliye edip ayrılmasına rağmen sözleşmeyi iptal ettirmemiştir. Davacı, abone sözleşmesine dayanarak tüketilen elektrik bedelinin ödetilmesini talep etmekte olup, sözleşme ayakta olduğuna göre, yapılan harcamalardan, tahliye ettiği halde abonesini iptal ettirmeyen davalı abone sorumludur....
, yönünde görüş bildirildiği, 07/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda ise yapılan işin ihtiyacı karşılamaması nedeniyle bedelden %50 oranında indirim yapılabiceği yönünde görüş bildirildiği, dosyada tüm raporların yapılan işin maliyeti ve ihtiyacı karşılaması noktasında birbiriyle uyumlu olduğu, iş bedelinin tamamının KDV dahil 23.600-EU olması, asıl dosya davacısı tarafından yapılan ısıtma sisteminin çalışır olması karşısında otelin ihtiyacını karşılama oranına göre tespit edilen 20.228,57-EU tutarında indirim yapılmasının hakkaniyete uygun olmayacağı, aynı nedenlere bedelde %50 oranında indirim yapılmasının hakkaniyet gereği olduğu taktir edilmekle, asıl davada davacı tarafından takibe konu edilen bedelden birleşen davada da talep edilen %50 oranında indirim yapılmak sureti ile (hükmün infaz edilebilir olmasını sağlamak amacıyla indirim yapılan kısım asıl davada hükmedilen alacak bedelinden indirilerek) asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın da talebin asıl davada değerlendirilmiş...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki bedelden indirim davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.561,20 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle Dairemizin 28.09.2005 tarihli bozma ilâmı usule ilişkin olup, bilirkişi raporunun bozmadan sonra alınması nedeniyle davanın ıslahı mümkün ise de, bilirkişi kurulunun ek raporlarında belirlenen bedelden indirim miktarı dikkate alınarak davanın sonuçlandırılmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 24.12.2008...
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2021 NUMARASI : 2020/73 ESAS - 2021/624 KARAR DAVA KONUSU : AYIPLI MALIN MİSLİ İLE DEĞİŞİMİ OLMADIĞI TAKDİRDE BEDELDEN İNDİRİM KARAR : Alanya 2....
Bu durumda; mahkemece, yeni bir bilirkişi veya bilirkişi heyetinden rapor alınarak, projelendirmedeki ayıp nedeniyle, TBK'nın 475/2.maddesi gereğince ayıp oranında bedelden indirim isteme hakkının olup olamayacağının, bedelden indirim istenebilecekse bunun ne miktarda olduğunun tespit edilerek hüküm altına alınması gerekirken, bu hususlarda hiç bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle; taraf vekillerinin istinaf başvurularının diğer nedenler incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK'nun 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE, 2-Ankara 13....
Davalı vekili, mahkemenin davanın kısmen kabulüne yönelik hükmünün yerine olmadığını, taşınmaz simsarlığına ilişkin sözleşmenin yazılı olması ve hizmet verildiğinin ispatlanması gerektiğini, davacının bu sözleşmeye aykırı davrandığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte sözleşmenin geçerli olduğunun kabulü halinde dahi belirlenen ücretin fahiş olduğunu, bu nedenle de ücretten indirim yapılması gerekirken mahkemenin indirim yoluna gitmemesinin yerinde olmadığını, simsarlık sözleşmesine konu taşınmaz malikleriyle müvekkili arasında sorunlar çıktığını, dolayısıyla sözleşmenin nihai amacına ulaşmaması nedeniyle ücret talep edilemeyeceğini beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Davacının davalıya kentsel dönüşüme uygun bina bulması hususunda emlak komisyon sözleşmesi yapıldığı, verilen hizmete yönelik davalının kısmi ödeme yaptığı ve sözleşme bedelinin 40.000,00 TL olduğu hususunda uyuşmazlık yoktur....
-YTL olarak belirlendiğini; ancak, poliçede yer alan %10 indirim nedeni ile 42.009.-YTL ödendiğini, ancak sigorta şirketinin gerçek bedelden sorumlu olduğunu belirterek, 4.670.-YTL'nin olay tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, poliçede %10 tutarında ... adedi indirimi uygulandığını, kazanın davacı dışında bir kişinin idaresinde iken gerçekleştiğini, ödemenin %10 indirim uygulanarak yapıldığını davanın reddini savunmuştur. Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 1.818.48.-YTL'nin, 14.11.2006 tarihinden ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
lehine usuli kazanılmış hak ilkeside ihlal edilerek bozmaya konu edilmeyen bu hususta ve bozma sonrası hükme esas alınan raporda indirim yapılmaması, Doğru olmadığı gibi; 4- 7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden, Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı idare ve bir kısım davalı vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 17/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....