Davacı, sözleşmeye konu vinçte meydana gelen arıza sonrasında, vincin ücretsiz tamiri yönünde seçimlik hakkın kullanmış ve davalının vinci tamir ettirdiği anlaşılmıştır. Vinçteki ayıbın devam ettiği ve kullanıcı hatasının bulunmadığı davacının dayanmış olduğu delil tespiti raporunda da açıkça tespit edilmemiştir. Gerekçeli ve denetime elverişli olan bilirkişi raporlarında da, imalattan kaynaklanan ve devam eden bir ayıbın söz konusu olmadığı tespit edilmiş olduğundan, ilk derece mahkemesinin davanın reddine dair verdiği karar usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Ancak; dava edilen değer 1.100,00 TL olduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2.maddesi uyarınca davacı aleyhine 1.100,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu maddeye aykırı olarak 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan fatura bedelinin tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali, birleştirilen dava ise hizmetin ayıplı olduğunun tespiti ile bedelden indirim yapılması istemine ilişkindir. Taraflar arasında, TV Çekimi ve Prodüksiyon Sözleşmesinin mevcudiyeti, sözleşme konusu yayının geç yayınlandığı konularında bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davalının sözleşme bedelini ödemiş olup olmadığı, kapalı faturanın niteliği, davacının takip konusu fatura alacağının mevcut delillerle subuta erip ermediği ile hizmet konusu yayının geç yayınlanmış olmasının ayıp kapsamında olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, ... ... başlıklı maktu sözleşmenin, ......
Dairemizin bozma ilâmında da benimsenin 818 sayılı BK'nın 356/1. maddesi yollaması ile aynı Kanun'un 325. maddesinde düzenlenen kesinti yöntemine göre yapılacak kâr kaybı hesabında yapılamayan kısmın bedeli sözleşmenin fesih tarihi itibarıyla belirlendikten ve bu bedelden yüklenicinin işi tamamen ya da kısmen tamamlamasa bile sağladığı tasarruf düşüldükten sonra başka bir iş yapmışsa bu işten elde ettiği kâr ya da bu süre içinde başka bir iş yapmaktan kasten kaçınmışsa kazanabileceği kâr miktarı sözleşme tarihinden fesih tarihine kadar değil fesih tarihinden işin yapılmayan kısmının tamamlanacağı süreye kadar olan zaman süresi ile sınırlı olarak hesaplanıp, saptanan bedelden çıkarılması gerekir. Bilirkişilerin sözleşmenin yapıldığı 1995 yılından feshin yapıldığı 2010 yılına kadar başka bir işten elde edebileceği kâr veya başka bir iş yapmaktan kasten kaçınmış ise kazanabileceği kâr miktarı hesaplanırken kâr kaybından % 50 oranında indirim yapmaları doğru değildir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/584 Esas KARAR NO : 2021/810 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/09/2020 KARAR TARİHİ : 13/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında ticari kapsamında tutulan cari hesap kayıtları, faturalar ve mail yazışmaları açık bir şekilde müvekkili şirketin davalıdan toplamda 13.168,78-Euro tutarında alacağın mevcut olduğunu, bunun üzerine Bakırköy .......
DAVA : Maddi Tazminat (Ayıp oranında bedelden indirim tutarında tazminat talebi) DAVA TARİHİ : 09/11/2021 KARAR TARİHİ : 16/09/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Maddi Tazminat (Ayıp oranında bedelden indirim tutarında tazminat talebi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ; Müvekkilinin Bursa 20 Noterliğince düzenlenen 19/3/2021 tarih 9712 Yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile ... plakalı aracı Davalı ...'...
GEREKÇE : Dava; Satıma konu araçların ayıpsız misli ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. Davaya konu araçlara ait trafik tescil kayıtları celp edilmiştir....
edildiğini, sözleşmenin 04.10.2016 tarihinde imzalanması akabinde müvekkilince 07.10.2016 tarihinde çek teslim edildiğin,i sözleşmeye göre en geç tesliminin yapılabileceği tarih olan 21.01.2017 olmasına karşın davalı yanca 1 cihaz 20.12.2016 tarihinde diğer 6 cihazın ise 11.04.2017 tarihinde teslim edildiğini, teslim edilen cihazların bu ayıp şartnamemsinde belirtilen cihazlarla idarenin teknik şartnamesinde belirtilen cihazlarla uzaktan yakından ilgisinin bulunmadığını, ayıp ayıp ve eksiklikler gerek idarenin konuyla ilgilenen denetim personeli gerekse müvekkili tarafından davalı tarafa bildirilmesine rağmen bir netice alınamadığını, müvekkilinin bu eksik ve ayıplı imalat nedeniyle ciddi zararlara uğradığını ve uğramaya devam ettiğini tüm bu nedenlerle davalarının kabulü ile sözleşmeye konu cihazlar ile teslim edilen cihazlar arasındaki ayıp ve eksikliklerin belirlenerek sözleşme belirlenerek sözleşmede berilnene bedelden ayıp oranında yapılacak indirim miktarının tespit edilerek davalı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ... şirketi tarafından sigortalanan taşınmazda oluşan zarardan davacının sorumlu olduğu gerekçesiyle ... takibi başlatıldığını, oluşan zararda davacı kurumun kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, ... takibine itiraz süresini kaçırdıkları için takibin kesinleştiğini belirterek takibe konu edilen zarar bedeli ve fer'ileri olan 5.013,84 TL'den sorumlu olmadıklarının tespitini talep etmiştir. Davalı vekili, ... takibine konu edilen ve davalı tarafça sigortalısına ödeme yapılmasına yol açan su basması olayının davacı kusuru ile gerçekleştiğini, ödenen bedelden davacının sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. a)Davaya konu olayda; dava dışı abone ile davacı arasındaki abonelik sözleşmesi başlangıç tarihi 25.08.1989 olup o tarihte 900'lü hatlar mevcut değildir. Davacı tarafça muhataptan bu yeni hizmeti isteyip istemediği sorulmamış ve yüksek fatura çıkınca da muhatap uyarılmamıştır. Bu durumda, davacı da kusurlu olup takdir edilecek bedelden BK.44. madde gereği uygun bir miktarda indirim yapılması gerekirken, davanın tümden kabulü doğru bulunmamış ve kararın bozulması gerekmiştir. b)İcra İflas Kanunu 67/2. maddesine göre icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likit olması gerekir, davaya konu olayda icra takibine konu alacak likit değildir. Alacağın likit olmamasına rağmen davalı aleyhine asıl alacağın % 40'ı oranında icra inkar tazminatına hükmolunması doğru bulunmamış ve kararın bozulması gerekmiştir....
Ancak; 1.Suça sürüklenen çocuk hakkında temel cezanın belirlenmesinden sonra, cezada önce değer hafifliği, sonrasında ise yaş küçüklüğü nedeniyle indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2.7242 sayılı Kanun'un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun (5607 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulanmasının olanaklı hale geldiği ve suça sürüklenen çocuğa soruşturma aşamasında etkin pişmanlık konusunda ihtarat yapılmadığı cihetle, suça konu kaçak eşyaların gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarının suça sürüklenen çocuk tarafından kovuşturma evresinde ödenmesi halinde 5607 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca cezasında yarı oranında indirim yapılacağının ihtar edilmesi gerektiği gözetilmeden suça sürüklenen çocuğa duruşma gününe kadar ve daha önceki cezasından üçte bir oranda indirim yapılacağı ihtar edilerek indirim oranında ve süresinde yanıltılması, 3.Takdiri indirim...