TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 16/08/2022 NUMARASI : 2022/229 ESAS - 2022/618 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Mahkemece, taraflar arasında 27.11.2014 tarihli devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, devre tatil sözleşmelerinde cayma hakkını kullanma süresi hizmetin verildiği tarihte başladığı, bu tarihe kadar sözleşmenin askıda olduğu, davacının devre tatil hakkını kullanmadığından cayma hakkını kullanmasının mümkün olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “SÖZLEŞME KONUSU” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu satıcı mülkiyetindeki ... ili, ... ilçesi, ... mevkii, 363 parselde üzerinde kayıtlı bulunan arsa üzerinde inşa edilmekte olan “... ......
Ltd.Şti., 0110262 sözleşme numaralı devre tatil üyelik sözleşmesi ve Mersin 4....
Tüketici Mahkemesinde davalı aleyhine açılan davanın kabulüne karar verildiğini, İstanbul 8. İcra Müdürlüğünün 2017/24405 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe ve borca itiraz ettiğini, yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğunu belirterek itirazın iptali ile alacağın tahsiline, takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hüküm kurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, noterde resmi olarak yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....
Somut olayda, davacı taraf davalı ile yapılan devre mülk satış vaadi sözleşmesinin yerine getirilmemesi nedeniyle tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmektedir. Davalıya sigortalı aracın kullanım amacı hususidir. Dava, sözü edilen Yasa'nın yürürlüğünden sonra açılmıştır. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve düzenlemeler ışığında, davacının UYAP entegrasyon ekranından alınan Gelir İdaresin Başkanlığı kayıtlarına göre gelir getirici bir ticari faaliyetinin bulunmadığı, davalının satıcı davacının ise tüketici sıfatına haiz olduğu O halde, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerekir. Bu durumda mahkememizce, Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğuna ilişkin görevsizlik kararı verilmesi gerekirmiştir. Görev dava şartlarından olup mahkemece resen her aşamada değerlendirilmelidir. HMK nun 138....
İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
Davacı, devre mülk satış sözleşmesi ile kararlaştırılan dönemden farklı dönem verilmesi nedeni ile sözleşmenin fesh edildiğini ve davalı tarafca ödenmeyen alacak için icra takibi yaptığını ve yapılan takibe itiraz edildiği gerekçesi ile itirazın iptalini talep etmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun Amaç başlıklı 2. maddesinde “Bu kanunun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiş, yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar....
KARAR Davacı, davalı ile imzaladığı 10.07.1990 tarihli devre tatil sözleşmesi gereğince, ... İlçesi, ... mevkii ... Bölgesinde bulunan Tip 2, 289 nolu evin 11. dönem devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının 2014 yılı devre servis bedelinin fahiş şekilde 2.875,00 TL olarak talep ettiğini belirterek öncelikle devre tatil hakkından faydalanması için teminatlı veya teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesini, 10.07.1990 tarihli sözleşmeye müdahale edilerek 2014 yılı devre servis bedelinin 550,00 TL. olarak tesbitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, 6502 sayılı yasadan kaynaklanan ayıplı ifa hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Mahkemece her ne kadar sözleşmenin adi şekilde yapıldığı ve resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu belirtilmiş ise de tapu devrinin yapılması ile birlikte artık sözleşme resmi şekilde yapılmakla geçerli sözleşme haline dönüşmüştür. 6502 sayılı yasa madde 50/2'de; " Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması bu maddenin uygulanmasını engellemez. Devre tatile konu taşınmazın inşa edileceği arsa için yapı ruhsatı alınmadan tüketicilerle ön ödemeli devre tatil sözleşmesi yapılamaz." "(9) Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir. Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez....