"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.04.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın görev yönünden reddine dair verilen 11.09.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile asliye hukuk mahkemesinde açılmıştır. Yapılan yargılama sonunda sözleşmedeki değerin 0,27 TL. olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Davada, 19.03.1982 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satışı vaat edilen dava konusu taşınmazın 270.000 lira değerinde olduğu yazılıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.04.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 14.03.1975 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı 785, 786, 787, 788, 789, 790, 791, 792, 793, 794, 795, 796, 797, 798 ve 809 sayılı parsellerdeki davalıların murisi ...’ın tapu kaydındaki 4440/15840 payının 2250/15840 hissesinin iptal ve tesciline ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil ve satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.03.2015 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.11.2015 günlü hükmün ve 17.02.2016 tarihli ek kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin miktarı itibariyle reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacı ile davalıların murisi ... arasında 22.09.1997 tarihli re'sen düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdedilerek eski 7070 ada 4 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı binanın altındaki ......
kayden malik olup bu davalı satış vaadinde bulunmadığından ayırca davacı tarafından sözleşmedeki hakları müdahil ...ile dava dışı ....’e haricen satıldığından gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı davanın reddine, müdahil ...mülkiyet haklarını ... bıraktığını bildirdiğinden açtığı davanın ... terkine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dayanılan 20.05.1985 günlü taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi biçimine uygun düzenlenmiştir. Sözleşmenin satış vaadinde bulunan tarafı ... ...,..., ... ... ve ...’dır vaad alacaklılarının ise davacı ... ile dava dışı ... ve ...olduğu görülmektedir. Davacı hasım olarak satış vaadi sözleşmesinde satış vaadinde bulunanların tümünü göstermiştir. Gerçekten davalılardan ... ...’ın davacıya satış vaadi sözleşmesine dayalı yerine getirmesi gereken bir borcu bulunmadığından davalılardan ... ... aleyhine açılan davanın husumet noktasından reddi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.03.2006 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil olmaz ise tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptal tescil isteminin reddine tazminat isteminin kabulüne dair verilen 18.10.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava biçimine uygun düzenlenen 20.04.1995 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı mülkiyet aktarımı, ıslah yoluyla öne sürülen istek ise, taşınmazın rayiç bedelinin tazminat olarak ödetilmesi istemlerine ilişkindir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece mülkiyet aktarımı istemi reddedilmiş, ikinci kademedeki istek kabul edilerek 45.390 YTL nin tahsiline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.04.2005 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar davanın reddini savunmuşlar. Mahkemece, dava konusu 756 ve 779 parsel numaralı taşınmazlar için açılan davanın tefrikine, 429, 455, 788, 959 ve 977 parsel numaralı taşınmazlar yönünden ise bu taşınmazların muris adına kayıtlı olup davalılar adına pay bulunmadığından, dava açma koşulları oluşmadığından reddine karar vermiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescilin mümkün olup olmadığı mümkün olmadığı takdirde zilyetliğe dayalı tescil o da mümkün değilse satış vaadi sözleşmesi gereğince ödenen bedelin tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemece satış vaadi sözleşmesinin borçluları iştirak halinde malik olduklarından söz edilerek ifa olanağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak açılan cebri tescil davasında hata nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, aynı nedenle diğer bir kısım davacılar tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucu verilen hüküm 14.Hukuk Dairesince bozulmuştur.Davanın açıklanan bu nitegine göre temyiz itirazlarının incelenmesi Daireye ait olmayıp, Yüksek 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına aittir. Ne varki anılan Dairecede görevsizlik kararı verildiğinden Daireler arasında çıkan uyuşmazlığın Hukuk Başkanlar Kurulunca giderilmek üzere dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 17.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.09.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmaz ise tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....