WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.09.2020 tarihli ve 2019/163 Esas, 2020/220 Karar sayılı kararı ile; asıl davaya konu satış vaadi sözleşmesinin ifasının imkânsız hâle gelmesi nedeniyle tazminat isteminin taleple bağlı kalınarak kabulüne karar verilmesi, birleşen davada her ne kadar muris muvazaası nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin iptali talep edilmiş ise de davacıların dayandıkları delillerle muris muvazaasını kanıtlayamadıkları, birleşen davanın Yargıtay bozma ilâmından sonra 31.07.2018 tarihinde açıldığı, hâl böyle olunca verilen hükmün icrasına engel olmak için kötü niyetli olarak açıldığının kabul edilmesi gerektiği, diğer yandan birleşen davada ileri sürülen satış vaadi sözleşmesinin iptali nedenlerinin asıl davada cevap olarak ileri sürüldüğü ve iddiaların ispat edilemediğine karar verildiği gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile 110.000,00 TL tazminatın davalılardan alınarak davacılara ödenmesine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Özel Dairenin İkinci Bozma Kararı 12....

    Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Somut olaya gelince; davalıların murisi satış vaadi borçlusu.....in, dava konusu 415 ada 12 parsel sayılı taşınmazda dava dışı ve satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmayan kardeşi ..... ile birlikte iştirak halinde mülkiyet şeklinde kendisine intikal eden miras hak ve payının 1/2'sini davacıya satmayı vaat ettiği anlaşılmıştır. Dava konusu 415 ada 12 sayılı parselin imar görmesiyle oluşan 4922 ada 3, 4 ve 7 ile 4921 ada 6 parsel sayılı taşınmazlarda muris ....in mirasçısı olan davalılar ile birlikte satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmayan ....ile birlikte elbirliği ortaklığı şeklinde iştirak bozulmamış olarak kayıtlıdır....

      satış vaadi sözleşmesindeki davalıların hisselerinin rayiç bedelleri tespit edilerek dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte rayiç bedel belli olmadığı takdirde satış bedelinin satış vaadi sözleşmesinin düzenlenme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan hisseleri oranında alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama, harç giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN İPTALİ, ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, asıl dava kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine, birleşen dava ise tapu tahsis belgeli taşınmaz hakkında düzenlenen satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkind olup öncelikle satım vaadi sözleşmesinin iptali isteğinin çözümlenmesi gerekmektedir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

        Davalı, temlikname ve gayrimenkul geliştirme ve satış vaadi sözleşmesinin tamamen birbirinden bağımsız olup sözleşme gereği edimlerini yerine getirdikleri gibi temliknamenin de bedelsiz olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının gayrimenkul değerleme ve satış vaadi sözleşmenin feshi talebinin kabulüne, temliknamenin iptali yönündeki talebin ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı taraf ile akdettiği gayrimenkul geliştirme ve satış vaadi sözleşmesi ile temliknamenin feshi istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, davanın reddini dilemiş, mahkemece yargılamada tesis edilen bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiştir....

          Gerçekten, taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle ileride esas sözleşme yapılması, diğer bir deyişle taşınmaz satım akdi icrası kararlaştırıldığından, satış vaadi sözleşmesinin de ileride yapılacak taşınmaz satış sözleşmesindeki esaslı unsurlarını taşıması gerekir. Örneğin; satış vaadinin konusu yapılan bir binadaki bağımsız bölüm ise, satış vaadi sözleşmesinde bağımsız bölümün üzerinde bulunduğu ada parsel, kurulmuşsa kat irtifakında aldığı numara, arsa payı ve bağımsız bölümü diğerlerinden ayıracak unsurlar gösterilmelidir. Zira satış vaadi sözleşmesinin konusunun sözleşmeye yazılmış olması sözleşmenin esaslı unsurları arasındadır. Aksi halde belirlilik unsurunun yokluğu sözleşmeyi geçersiz hale getirir. Ancak Yargıtay uygulamasında taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinde sözleşme konusunun belirlenebilir olması yeterli ve geçerli kabul edilmektedir. Değişik bir ifadeyle söylemek gerekirse sözleşme konusunun belirlenebilir olması kafidir....

            Davalı, 22.02.2010 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenicisi olan ...’ın oğludur. 15 sayılı parseldeki kat irtifakı kurulmuş tüm bağımsız bölümlerin maliki de davalıdır. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

              Davalı, murisin ölümünden sonra açtığı cebri tescil davasının kabulle sonuçlandığını, aynı dava ile birleştirilerek görülen davacılar tarafından açılan satış vaadi sözleşmesinin iptali istemli davanın redle sonuçlandığını, aynı davada muris muvazaası hukuksal nedenine de dayanıldığını, iddiaların kanıtlanamadığını, kesin hüküm nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuş, öteyandan zamanaşımı süresinin de dolduğunu bildirmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/12/2013 gününde verilen dilekçe ile sahte vekaletnameye dayanan ... satış sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26/01/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, geçersiz vekaletnameye dayanan ... satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile sözleşme nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın devremülke ilişkin sözleşmeye dayandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu