Maddesi uyarınca sözleşmeden dönme suretiyle bedel iadesi ve ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi talebinin reddine, 2- Davacının sözleşmeden dönme suretiyle bedel iadesi talebi TBK'nun 227/4. Maddesi uyarınca haklı görülmediğinden satış bedelinden indirim yapılmasına, 3- Satış bedelinden 45.358,88 TL indirim yapılarak neticeten 45.358,88 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 4- İndirim bedeline davacıya ait 34 XX 502 plakalı dava konusu araç üzerindeki haciz ve ipoteklerin yansıtılmasına..." dair karar verilmiştir. İş bu kararı taraf vekilleri süresinde istinaf etmiştir....
Bu durumda kanunun amir hükmü gereğince eşyaların ayıplı olmadıklarını ispat külfeti davalı satıcıya aittir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Tüketicinin seçimlik hakları" başlıklı 11'inci maddesinde malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketicinin satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme ve imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme seçimlik haklarından birini kullanabileceği ve satıcının tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir....
İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir." Yargıtay'ın istikrar kazanan uygulamasında; seçimlik hakkın kullanılmasının ayıbın niteliğine göre iyi niyet kurallarına aykırı olup olmadığı, tarafların hak ve menfaatlerine göre aşırı bir dengesizliğe yol açıp açmayacağının mahkeme tarafından takdiri ile diğer seçimlik hakların tüketiciye kullandırılmasının değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmektedir....
Hukuk Dairesi'nin 2022/7600 Esas- 2022/9363 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi; "dava konusu aracın değer kaybının hesaplanması konusunda ayıp nedeniyle satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır." denilmektedir....
Satım sözleşmesinden dönme beyanı, bozucu yenilik doğuran bir hak niteliğinde olup, bir irade açıklaması olarak, satıcıya vardığı anda hükümlerini doğurur ve sözleşmeyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırır. Dönme üzerine sözleşmenin geçmişe etkili olarak ortadan kalkmasının doğal bir sonucu olarak, tarafların edimlerinin karşılıklı olarak aynı anda ifası gerekir. 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 229. maddesi 1. bendi gereği, satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür....
Yine aynı Kanun’un 227. maddesinde satılanın ayıplı olması halinde alıcının seçimlik haklarının neler olduğu belirtilmiş ve bu seçimlik haklar; satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme olarak sıralanmış bu sırada alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının saklı olduğu belirtilmiştir. 6098 sayılı TBK’nun 227/3. maddesine göre ise, “Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.”...
Mahkemece dosya kapsamında hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tarafça aracın 0 km araç olarak alınmış olması, davacının araçtan faydalanma süresi, ayıp bedelinin satış bedeline oranı, ayıpların ehemmiyet ve araçtan faydalanmaya etkileri, ayıbın parca değişimi ile giderilecek nitelikte olması, ayıbın araçta değer düşümüne sebebiyet vermemesi, dikkate alındığında davacının satış sözleşmesinden dönme hakkını kullanılmasını haklı göstermediği, bedel iadesinin iyi niyet kurallarına aykırı ve satıcı aleyhine orantısızlığa sebep olacağı gözetilerek adalet ve hakkaniyet ve nesafet ilkeleri, Borçlar Kanunun 227/3 md. gereği karar verilmiş ise de mahkemece hüküm kısmında bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere tespit edilen ayıpların ücretsiz onarılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde parça ve değişim bedelinin tahsiline dair hüküm kurulması doğru değildir....
Ancak alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir....
ve yardımda bulunulmadığını ve müvekkilin zararının daha da artmasına sebep olduğu belirtilerek ayıplı mal iadesi ve davalıya malen ve nakden ödenen toplam 19.482,25-TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
nin vekili tarafından Mahkememize sunulmuş olan 13.04.2020 tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketinin yalnızca elektronik ürün ithalatı gerçekleştirdiği, doğrudan tüketicilere yönelik satış gerçekleştirmediği, davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği ürüne ilişkin müvekkil şirkete husumet ve sorumluluk yükletilmesinin mümkün olmadığı, satım sözleşmesinin TBK'nın özel olarak düzenlenen sözleşme türlerinden biri olduğu, ayıptan doğan sorumluluğun Kanunun 219 ve 231 maddeleri arasında yer aldığı, satım sözleşmesinde satılanın ayıplı olması halinde alıcının seçimlik haklarının neler olabileceğini düzenleyen 227.madde ise satıcı haricinde kalan üreticiler ve ithalatçılar yönünden bilinçli olarak herhangi bir sorumluluk öngörmediği, ilgili kanun maddesinde yalnızca satıcının satılanın ayıplı olması halinde sorumlu olduğunun açıkça belirtildiği, cihazın ithalatçısı konumunda bulunan davacı taraf ile hiçbir satış veya fatura ilişkisi bulunmayan müvekkil şirkete satış sözleşmesinden doğan ayıp...