WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalıların Savunmalarının Özeti : Danıştay 10.Dairesinin verdiği yürütmenin durdurulması kararının kendilerine tebliğ edildiği 4.3.1997 tarihinden itibaren kararın gereğinin yerine getirildiği, daha önce alınmış bulunan tekliflerin değerlendirilmeden bekletildiği ve firma belirleme işlemi yapılmadığı, dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanının gazete haberinden alınan "Yap-işlet modeli için yasa hazırlanıp Başbakanlığa sunulduğu, tekliflerin bu Yasaya göre sonuçlandırılacağı" ifadesinin kararın uygulanmadığı anlamına gelmediği, manevi tazminat isteminin hukuki dayanağının bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır....

    nın isim hakkına yapılan saldırının hukuka aykırılığının tespiti, önlenmesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı saldırının nedenini oluşturduğunu iddia ettiği el ilanlarının tedbiren toplatılmasını da istemiş; Mahkemece bu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, ret kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan el ilanı incelendiğinde, davacının isim ve logosonun kullanıldığı anlaşılmaktadır. Şu halde, el ilanının toplatılması yönündeki tedbir talebinin kabul edilmemesi durumunda oluşacak zararın sonradan telafisi mümkün olamayabileceğinden ihtiyati tedbir kararının kabulü gerekirken reddedilmiş olması doğru görülmemiş; hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 27/03/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi....

      internet sitesinde Emekçiye ekmek arası ıspanak dağıtan şirketten ... gıda bağışı şeklinde , içeriğinde sağlıksız tuvalet ve yemekhane görüntülerinin olduğu sözde haber yayınlandığını, bunun kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu ileri sürerek saldırıların durdurulması için eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili, haberin birçok basın kuruluşu tarafından doğruluğu teyid edilerek paylaşıldığını, davalının tekzip hakkının olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

        Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, TBK 58.maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir.Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikâyet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....

          DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan saldırının önlenmesi, manevi tazminat ve yazı ve haberin yayınlanmasının durdurulması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş olup söz konusu karara karşı davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İlk derece mahkemesinin kararı, davacı vekiline 15/02/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 15/02/2021 tarihinde istinaf dilekçesi sunmuştur. Dava dosyası Ankara Bölge Adliye Mahkemesine gönderildikten sonra, davacı vekili Av. T2 30/09/2021 tarihinde sunmuş olduğu dilekçe ile istinaf talebinden feragat ettiğini bildirmiştir. Davacının 17/06/2011 tarih ve (A)16456 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile Av....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR : Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ...ve diğerleri aleyhine 09/12/2011 gününde verilen dilekçe ile soyadına yapılan haksız saldırının hukuka aykırılığının tespiti, soyadının kullanılmasının engellenmesi ve kararın yayınlanmasının istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 09/09/2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, soyadına yapılan haksız saldırının...

            Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları ve hukuka aykırılığı belirtilmiş, 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 58. (Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 49.) maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Somut olayda davacı, evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasıyla birlikte manevi tazminat talebinde de bulunmuş, mahkemece davanın tümden reddine karar verilmiştir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler göz önüne alındığında; davacının davadaki manevi tazminat isteği, genel hükümlere dayanmakta olup, aile mahkemesinin görevine girmemekte, asliye hukuk mahkemesi görev alanı içinde kalmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 31/01/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat, saldırının kınanması ve hüküm özetinin yayınlanmasının istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarının ihlali nedenine dayalı manevi tazminat, saldırının kınanması ve hüküm özetinin yayınlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, kendisinin .......

                Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....

                Aynı kanunun 25. maddesinde ise; "Davacı, hakimden saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir. Davacı bunlarla birlikte, düzeltmenin veya kararın üçüncü kişilere bildirilmesi ya da yayımlanması isteminde de bulunabilir." şeklinde düzenlemeler yer almaktadır. Öğretide de kabul edildiği üzere belirli bir olayı düzenleyen iki ayrı kanun aynı zamanda yürürlükte olduğu durumlarda yasaların olayı düzenleyen hükümleri arasında bir çelişki yoksa hangisinin uygulanacağı konusunda sorun bulunmamaktadır. (Y.4.HD 2016/7331 E-2016/906 K , 2014/11219 E-2014/15371 K) İnternet yoluyla yapılan yayının durdurulması ve kaldırılması istemlerinde davacı dilerse Sulh Ceza Mahkemesine dilerse Asliye Hukuk Mahkemesine başvurabilecektir. Yönetmelikte belirlenen 15 günlük hak düşürücü süreyi kaçıran davacının her zaman genel hükümlere göre mahkemeye dava açması da mümkündür....

                UYAP Entegrasyonu