İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; Danıştay Beşinci Dairesinin bozma kararına uyulmak suretiyle, davalı idare internet sunucusuna gerçekleştirilen siber saldırının hangi yolla yapıldığı açık olarak ortaya konulmaksızın, şubede görevli personelin ihmalleri nedeniyle bu saldırının gerçekleşmiş olabileceği varsayımından hareketle davacının fiilinin görevi savsaklama olarak nitelendirilmek suretiyle hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir....
durdurulması için ihtiyati tebdir kararı verilmesine, kişilik haklarına yönelik saldırının tespiti ve kınanmasına, davanın kabulü ile, 100.000,00 TL manevi tazminatın, haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/12/2012 gününde verilen dilekçe ile isim hakkına yapılan saldırının hukuka aykırılığının tespiti, saldırının önlenmesi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/10/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 12/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki “kişilik haklarına yönelik saldırının hukuka aykırılığının tespiti ile durdurulması, kaldırılması ve üçüncü kişilere duyurulması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir. 2. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. YARGILAMA SÜRECİ Davacı İstemi: 4....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/11/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile kişilik haklarına yapılan saldırının kınanmasına dair verilen 11/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarının ihlalinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davalının davacının kişilik hakkına yapmış olduğu saldırının Borçlar Kanunu’nun 58/2 maddesine göre kınanmasına karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı, davalıların çok uzun süredir ... isimli gazetede gerçek dışı ve kişilik haklarına saldırı oluşturacak hakaret içeren asılsız haberler yaptıklarını, son olarak 19/12/2011 günlü gazete nüshasında davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde yazı kaleme aldıklarını, yazı içeriğinden saldırının devam edeceğinin anlaşıldığını belirterek, yapılan saldırıların hukuka aykırı olduğunun tespitine ve saldırının önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalılar ... ve ... yönünden dava dilekçesinde yer alan tüm iddiaların hukuk ve ceza davalarına ve savcılık soruşturmalarına konu edildiği, kişilik haklarına yapıldığı ileri sürülen saldırıların hukuka aykırı olup olmadığı, bu dava ve soruşturmalarda tespit edileceği, görülmekte olan davada davacının hukuki yararının bulunmadığı belirtilerek dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir....
Yerel mahkemece, davalı gazetede internet yayınının durdurulması talebi ile maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş; karar,davacı tarafından temyiz edilmiştir....
A.Ş. aleyhine 03/06/2013 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırının tespiti, önlenmesi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; saldırının önlenmesi talebinin kabulü ile manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 29/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 10/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aynı kanunun 25. maddesinde ise; "Davacı, hakimden saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespiti istiyebilir. Davacı bunlarla birlikte, düzeltmenin veya kararın üçüncü kişilere bildirilmesi ya da yayımlanması isteminde de bulunabilir." şeklinde düzenlemeler yer almaktadır. Öğretide de kabul edildiği üzere belirli bir olayı düzenleyen iki ayrı kanun aynı zamanda yürürlükte olduğu durumlarda yasaların olayı düzenleyen hükümleri arasında bir çelişki yoksa hangisinin uygulanacağı konusunda sorun bulunmamaktadır. Şu halde, yukarıda anılan kanunlar ile yönetmelik hükümleri gözetildiğinde internet yoluyla yapılan yayının durdurulması ve kaldırılması istemlerinde davacı dilerse Sulh Ceza Mahkemesine dilerse Asliye Hukuk Mahkemesine başvurabilecektir....
Dava kat mülkiyetinden kaynaklanan kat malikinin yönetim aleyhine açtığı haksız saldırının durdurulması, önlenmesi ve tedbire ilişkindir. Mahkemece davacının taleplerinin tümünü karşılayacak şekilde talepler hakkında inceleme yapılarak özellikle gider avanslarına ilişkin işletme projelerinin taraflara tebliği ve alınan kararların usulüne uygun olarak alınıp davacıya tebliğ edildiğine yönelik araştırmaların yapılarak yönetim planı uyarınca aidat toplama yetkisinin kim de olduğunun tespit edilerek buna göre işlem yapılması ayrıca dava dilekçesinde müdahalenin önlenmesi yönünde talepte bulunulduğu anlaşılmakla bu hususta da inceleme yapılarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken anılan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/03/2018 günü oy birliği ile karar verildi....