"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nün 28/08/2008 tarihli ekspertiz raporunda, suça konu sürücü belgesinin tümüyle sahte olduğunun belirtilmesi; 08/10/2009 tarihli oturumda, adli emanette kayıtlı suça konu sürücü belgesi getirtilerek yapılan mahkeme gözleminde, sürücü belgesindeki resim üzerinde soğuk mühür izinin olduğu ve bu hali ile aldatma niteliği bulunduğunun tespit edilmesi; dosya içerisinde mevcut belge aslı üzerinde heyetimizce yapılan gözlemde de, sürücü belgesi üzerinde soğuk damganın bulunduğu, sahteliğin ilk bakışta dikkat çekmediği ve belgenin aldatma niteliği bulunduğunun anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, dava konusu yapılan iştirake davetin sicil dosyasında yapılmış olarak gösterildiği, bu belgelerde sahteliğin bulunduğu iddiasında husumetin şirkete ve/veya ilgililere yöneltilmesi gerektiği, bu davada Ticaret Sicili Memurluğu'na husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın husumetten reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenlerden alınmasına, 30/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Atılı suça konu belgelerin sahteliğinin tespit edildiği Bursa Kriminal Polis Labaratuvarı'nca düzenlenmiş, 07.03.2011 tarih, BLG-2011/0629 uzmanlık numaralı ekspertiz raporunun fotokopiden ibaret olması karşısında, raporun aslı ya da onaylı örneği getirilerek, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belgeler incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ile denetime olanak verecek şekilde belge asıllarının dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden ve sahteliğin iğfal kabiliyetinin ne şekilde oluştuğu kararda tartışılıp değerlendirilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, 2....
nedeniyle bu hükme yönelik temyiz isteminin, 26.07.2010 tarihli ek karar ile reddedildiği ve red kararının 14.09.2010 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmakla, resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükümle sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesinde; 1 - Suça sürüklenmiş çocuğun olay tarihinde kolluk görevlilerine kendi fotoğrafı bulunan ... adına düzenlenmiş suça konu sahte kimliği ibraz etmesinden ibaret olayda; 25.11.2009 tarihli ekspertiz raporunda fotoğraf kenar kesimlerinin düzensiz olduğu, fotoğraf hanesinde farklı yapıştırıcı bakiyelerin bulunduğu, belge yüzeyinde görülebilen soğuk mühür izinin fotoğraf üzerinde bulunmadığının tespit edilmesi, 09.06.2010 tarihli celsede incelenen belge üzerindeki fotoğrafta soğuk mühür izinin bulunmadığının ve fotoğrafın sonradan değiştirildiğinin belirtilmesi, heyetimizce belge üzerinde yapılan gözlemde de suça konu kimliğin ön yüzündeki fotoğraf kesiminin düzensiz olup, üzerinde soğuk mühür izinin bulunmadığının ve sahteliğin...
Destek Hizmeti Alım İşi ihalesine teklif verdiği, sanığın temsilcisi olan şirket ile birlikte 7 şirketin ihaleye teklif verdiği, komisyon kararına göre ihaleyi başka bir şirketin kazandığı, sanığın temsilcisi olduğu MSM Ltd Şti’nin ihale koşullarını taşımadığından ihale alınmadığı, MSM şirketine ait teklif dosyasında bulunan Diyarbakır Vakıflar Bankası Şubesine ait geçici teminat mektubu fotokopisinin sahte olduğunun anlaşıldığı olayda; sanığın eyleminin ihale koşullarını taşımadığı halde sahte teminat mektubu fotokopisi kullanarak ihale teklif vermeden ibaret olduğu, sahteliğin kolayca tespit edildiği ve sanığın şirketinin ihaleden elendiği gözetildiğinde dolandırıcılık suçunun oluşmadığına yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren katılan ... yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, keşif tutanağının son sayfasında katip imzasının bulunması ve tutanağın sahteliğin iddia edilmemesi ve mahallinde ilavesi mümkün olduğundan tebliğnamedeki (1) no’lu görüşe, sanık hakkında denetim süresi belirlenirken bunun kanuni dayanağının gösterilmemiş olması mahallinde düzeltilebilir hata olarak kabul edildiğinden tebliğnamedeki (3) no’lu görüşe ve 21.06.2005 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 22.07.2005 olarak gösterilmiş bulunması mahallinde düzeltilebilir hata olarak kabul edildiğinden tebliğnamedeki (4) no’lu görüşe iştirak edilmemiştir....
Baba oğul olan sanıklara ait mandıraya, katılan ... şirketi tarafından yapılan trafo işi karşılığında, sanıkların suça konu 15/04/2008 tarihli 8.073 TL bedelli çeki tespit edilmeyen bir kişiye keşide ettirerek verdikleri, ayrıca yine katılan ...’tan satın aldıkları peynirler karşılığında da, sanıkların suça konu 31/01/2009 tarihli 6.460 TL bedelli çeki tespit edilemeyen bir kişiye keşide ettirerek verdikleri, daha sonra da bankaya çekin rızaları dışında ellerinden çıktığını belirterek ödemeden men talimatı bildiriminde bulundukları, bu surette sanıkların hileli eylemlerle haksız menfaat temin etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia edilen somut olayda, Suça konu çeklerin usulüne uygun olarak bankadan alınmış gerçek çekler olması, her hangi bir sahteliğin bulunmaması, sanık ... tarafından babası olan diğer sanık ...’ye çek keşide etme hususunda İzmir 19....
Davalı vekili, ciro imzasındaki sahteliğin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkilinin yetkili ve iyiniyetli hamil olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan deliller doğrultusunda, ciro imzasının geçersiz olduğu, ancak imzayı atan kişi tarafından ileri sürülebileceği, hamilin ciro imzasının sıhhatini inceleme zorunluluğu bulunmadığı, senedin düzenlendiği tarihte ciranta ... Ltd.Şti.’nin temsilcisi olduğu anlaşılan ...’nın imzasının kendisine ait olduğunu beyan ederek anlatımını imzasıyla onayladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 03.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
En yakın komşusu Necati Yıldırım haberdar edildi" yazılmak suretiyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu işlediği kabul edilen kamu davasında, suça konu belgede muhatap adresi Sultanbeyli/İstanbul olmasına karşın tebligat parçasında İstanbul posta idaresine ait hiç bir mühür ve bu adresten iade geldiğine dair bir şerh olmaksızın doğrudan Taşharmanköy muhtarına tebliğ edildiğine dair şerh bulunması nedeniyle, sanık tarafından sahte olarak tanzim edilen belgenin aldatıcı niteliğe haiz olmadığı, sahteliğin ilk bakışta anlaşıldığı, Ahlat Sulh Hukuk Mahkemesince de bu durum belirlenerek suç duyurusunda bulunulduğu, bu nedenle resmi belgede sahtecilik suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı ancak görevinin gereklerine aykırı hareket ederek yazılı şekilde tebligat işlemini gerçekleştiren sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nin 257. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin suç vasfında hataya düşülerek kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Sanık hakkında atılı suçlardan beraat Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın, katılandan aldığı ve bedeli ödenmiş olan 40.000 TL bedelli senedi iade etmeyerek tahrif edip 640.000 TL haline getirdiği ve bu senetle 200.000 TL için icra takibi başlatıp katılanın taşınmazını haczettirdiği iddia ve kabul edilen olayda; 1)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne dair temyiz taleplerinin incelenmesinde; Mahkemenin, belge aslı üzerinde yaptığı inceleme neticesinde; tahrifatın gözle görülür olması ve yapılan sahteliğin iğfal kabiliyetinin bulunmaması nedeniyle suçun unsurunun oluşmadığını belirterek verdiği beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir....