Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, bozma ilamı doğrultusunda şikayetçinin alo post yönteminin usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin bu konuda verilmiş kesin hüküm bulunması nedeniyle, karar verilmesine yer olmadığına, şikayetçinin, sıra cetveline ilişkin itirazı hakkında ise, şikayet konusu sıra cetvelinin iptaline karar verildiği, iptal kararı gereğince icra müdürlüğünce yeni bir sıra cetveli düzenlendiği ve davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Karar, şikayet eden vekili tarafından temyiz edilmiştir. Salihli İcra Hukuk Mahkemesinin 2008/105 esas ve 2009/75 karar sayılı dosyasında, şikayetçi; ... Limited Şirketidir . Bu nedenle iptali istenen sıra cetveli, aynı tarihli sıra cetveli olsa da, Salihli İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2008/105 esas sayılı dosyasında verilen karar, şikayetçi Ziraat Bankası için kesin hüküm teşkil etmez....
bedel ayrılması nedeniyle sıra cetvelinin davalı alacağı ve sıra yönünden iptalini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda, ihale konusu aracın kaydında idarenin haczi ile şikayetçinin rehninin bulunduğu ve şikayetçinin, rehin alacağı olduğunu iddia ettiği görüldüğünden, şikayetçinin alacağının rüçhanlı olup olmadığı ve öne sürdüğü diğer hususlar, sıra cetveli yapıldıktan sonra itiraz halinde tartışılacak bir husus olup, bu aşamada İdare sıra cetveli düzenlemekten imtina edemez. Bir başka anlatımla alacaklıların itirazlarını ileri sürebilmesi için öncelikle sıra cetveli yapılması gerekmektedir. O halde, mahkemece, birden fazla alacaklının bulunması ve ihale bedelinin alacağı karşılamaması nedeniyle, İdarece İİK'nun 140. maddesi gereğince sıra cetveli yapılmasının emredilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....
Dosya borçlusu adına kayıtlı 34 XX 545 plakalı aracın 24/02/2021 tarihinde yapılan ihale ile 52.457,00 TL ihale bedeli ile 3.kişiye satıldığı ve ihalenin 04/03/2021 tarihinde kesinleşmesi üzerine müdürlükçe 02/11/2021 tarihinde düzenlenen sıra cetveli ile 1.sıradaki alacaklı T3 ile 2.sıradaki alacaklı T5 arasında garameten paylaştırma yapılmasına karar verildiği ve sırasıyla 50.104,10 TL ve 2.37,90 TL ödenmesine, satış bedelinden diğer sıradaki haciz alacaklılarına para kalmadığından sıra derece kararına alınmalarına yer olmadığına karar verildiği görülmüş olup davacı takip alacaklısının yasal 7 günlük süre içerisinde 04/11/2021 tarihinde iş bu davayı açtığı görülmüştür....
öncelikle rehinli alacak (ipotekli alacak) bedelinden davacılara düşen miras payı oranındaki kısmın ayrılması (ödenmesi) ve akabinde kalan miktar üzerinden sıra cetveli bir derece kararı yapılması talep edildiği anlaşılmaktadır.Yargıtay 19....
Sayılı dosyasına bildirildiğini, icra dairesinden alacak miktarının dikkate alınmadığını, 27/05/2022 tarihinde 193.400,89 TL alacaklı müvekkili lehine satış bedeli reddiyatının yapıldığını, satış tarihi itibari ile ipotek alacaklarının 262.259,29 TL reddiyatın eksik olduğunu, kalan bedelin de banka hesaplarına gönderilmesinin talep etmiş islerde dosyada henüz sıra cetveli yapılmadığını, iddiaların sıra cetveline itiraz davasının konusu olduğu gerekçesi ile taleplerinin reddedildiğini, 07/06/2022 tarihinde derece kararı nın aynı gün taraflarına e-tebliğ edildiğini, süresi içerisinde sıra cetveline, müvekkili banka alackaarının noksa olarak sıra cetvelinde yer alması sebebi ile itiraz ettiklerini, sıra cetveline itirazlarıın kabulüne karar verilmesini 07/06/2022 tarihli derece kararının iptal edilerek ihale bedelinin tamamının ipotek alacaklarına ödenmesi yönünde sıra cetveli düzenlenmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....
Sıra cetveli yapılmaması, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup, İİK’nun 16 maddesine göre süresiz şikayete tâbidir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, birden fazla alacaklının bulunduğu böyle durumlarda, icra müdürlüğünce, öncelikle İİK'nun 140.maddesi gereğince sıra cetveli yapılmalı ve alacaklılara, diğer alacaklara yönelik itirazlarını ileri sürme imkanı tanınmalıdır. Alacağın rüçhanlı olup olmadığı ve öne sürülen diğer hususlar, sıra cetveli yapıldıktan sonra itiraz halinde tartışılacak olup, bu aşamada icra müdürlüğünün sıra cetveli düzenlemekten imtina etmesi mümkün değildir. Bir başka anlatımla, alacaklıların itirazlarını ileri sürebilmesi için öncelikle sıra cetveli yapılması gerekmektedir. O halde, mahkemece, İİK'nun 17/2. maddesi uyarınca, ilk haczi koyan icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılması gerektiğine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğü'nün 2011/350 E. sayılı icra dosyasında 13.02.2013 tarihinde sıra cetveli düzenlendiği, bu sıra cetveline yönelik birden fazla şikayette bulunulduğu, bu şikayetlerin ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/19 E., 2014/89 K. sayılı dosyasında birleştirilerek yargılamasının yapıldığı, 15.08.2014 tarihli karar ile, işbu dosyadaki şikayetçinin şikayetinin reddine karar verildiği, kararın, Dairemizin 27.01.2016 tarih ve 2015/8900 E., 2016/400 K. sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiği, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin anılan kararı kesinleşmeden, mahkeme kararına uygun olarak şikayetçi ...'in alacaklı olduğu.. 8. İcra Müdürlüğü'nün 2009/13071 E. sayılı dosyasında sıra cetveli düzenlendiği, işbu dosyada 01.10.2014 tarihli anılan sıra cetveline şikayette bulunulduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, aynı taşınırların satış bedeline ilişkin düzenlenen 13.02.2013 tarihli sıra cetveli ile ilgili ......
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesindeki hususları tekrar ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, sıra cetveline itiraz edilmesi sebebiyle hak sahiplerine ödenemeyen ihale bedelinin nemalandırılması sebebiyle elde edilen nemanın, sıra cetvelinin kesinleşmesi üzerine hak sahiplerine ödenmesi gerekip gerekmediği hususunda toplanmaktadır....
Hukuk Dairesi’nin 11.02.2010 tarihli ilamı ile karar sıra cetvelinin tebliğ edildiği şahsın büro çalışanı olduğu, bu hususun araştırılmasından sonra şikayet talebinin süresinde olup olmadığı konusunda karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle önceki onama kararı kaldırılarak nihai karar bozulmuş; mahkemece bozma ilamına karşı önceki gerekçelerle direnme kararı verilmiş; Yargıtay Yüksek Hukuk Genel Kurulu’nun 10.11.2010 tarihli ilamı ile direnme kararı bozulmuş; mahkemece direnme kararına uyularak yargılamaya devam edilmiş, sıra cetvelinin tebliğ edildiği şahısla ilgili araştırma yapılarak, şikayetçi vekilinin çalışanı olduğu ancak bu şahsa yapılmış olan tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile sıra cetveli tebliğ tarihinin düzeltilmesine, sıra cetvelinin iptaline ve sıra cetvelinin iptal edilmiş olması gerekçesiyle Birleşen şikayetin de reddine karar verilmiştir....