WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; kazalı sigortalının sürekli göremezlik derecesinin %12,1 olarak tespit edildiği ve bu oran üzerinden gelir bağlandığı, 01.01.2013 tarihine kontrol kaydı verildiği, kontrol tarihi itibariyle kazalı sigortalının göremezlik derecesinin %7,2 'ye düşmesi sebebiyle, bağlanan gelirin fiili ödemeye dönüştüğü anlaşılmakla, başta dava edilebilir olan alacak tutarının sürekli göremezliğin kontrol kaydı sonucundan önceki sürekli göremezliğin derecesine göre bağlanan, gelir kapsamında belirlendiği görülmektedir. Davanın kısmen reddi davanın açılmasından sonra sigortalıda saptanan sürekli göremezliğin kontrol muayenesi sonucu %12,1’den, %7,2'ye düşmesi nedenine dayalı olup, mahkemenin kabulü de bu yönde olmasına rağmen, davacı Kurum aleyhine vekalet ücreti hükmedilmemesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

    Uyuşmazlık % 18,20 ve sürekli göremezlik oranının % 24,00’e yükselmesi nedeniyle %5,80 fark için dava açılarak manevi tazminat alınmış bulunmasına göre, sürekli göremezliğin önce azalma ve sonrasında artma göstermesine ve %24,00 oranındaki sürekli göremezlik bakımından tazminatın alınmış bulunmasına göre, tazminatın belirlenmesinde %20 ile %26,20 arasındaki %6,20 oranın mı yoksa, %24,00 ile en son belirlenen %26,20 arasındaki %2,20 oranının dikkate alınması gerektiğine ilişkindir. Meslek hastalığı nedeniyle sürekli göremezlik oranının artması durumunda her artmanın ayrı bir olay olarak değerlendirilerek artama tarihinden itibaren artan miktar için öncekinden bağımsız olarak ayrıca tazminata hak kazanılacağı Dairemizin yerleşmiş görüşlerindendir....

      Dosyadaki delillerden davacıdaki %14,2 oranındaki sürekli göremezliğin başlangıç tarihi belirlenmeksizin sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi'nin 05.03.2004 tarih ve 74 sayılı raporunda, Hastanenin 29.04.1994 tarih, 284 sayılı Sağlık Kurulu Raporu ile meslek hastalığı tespit edilen sigortalı hakkında SSKB Pendik Sigorta Müdürlüğünden alınan 27.01.2004 tarih, 7406 sayılı yazı ekindeki belgeler incelenerek raporun hazırlandığı ve sigortalıda %14,2 oranında meslek hastalığının (mesleki pnömokonyaz) bulunduğu belirlenmiş, Hastane tarafından Kuruma gönderilen 23.03.2004 tarih ve 00691 sayılı yazıda, sağlık kurulu raporu tarihi ile sayılarının 29.04.1994/284, 05.03.2004/74 ve meslekte kazanma gücü azalma oranının %14,2 olduğu bildirilmiş, neticede sürekli göremezlik oranının %10 üzerinde bulunması nedeniyle davacıya Kurumca sürekli göremezlik geliri bağlanmıştır....

        Uyuşmazlık davacıda belirlenen % 23,20 göremezlik oranın artma olarak kabulünün mümkün bulunup bulunmadığı ve manevi tazminatın bölünüp bölünmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle sigortalıda belirlenen sürekli göremezlik oranının kesinleşmesinden sonraki her artışın ayrı bir olay olup fark oran için maddi ve manevi tazminat istenebileceği Dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Somut olayda dava açılırken dava dilekçesinde manevi tazminat istemine konu olay ve bu olay sonucu zararın boyutları açıklandığı, davacıya bildirilmiş bir sürekli işgöremezlik oranı bulunmadığı gibi, % 23,20 oranındaki sürekli göremezliğin olay tarihi itibarıyla geçerli olduğu kesinleşmiş mahkeme kararı ile belirlenmiştir. Hal böyle olunca % 23,20 oranındaki zararın olay tarihinde ortaya çıktığı giderek artma olgusunun söz konusu olmadığı ortadadır....

          Somut olayda; 25/09/2009 günlü bilirkişi raporu doğrultusunda sürekli göremezliğin tespit edildiği 19/07/2005 tarihinden itibaren % 13,00, fark maluliyetin tespit edildiği 10/07/2008 tarihinden itibaren % 13,20 sürekli göremezlik oranı üzerinden hesaplanan maddi tazminatın rapor tarihlerinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte ayrı ayrı hüküm altına alınması gerekirken Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın % 13,20 sürekli göremezlik oranı üzerinden hesaplanan 2.075,09 TL maddi tazminatın sürekli göremezliğin tespit edildiği 10/07/2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı temyiz nedenleri de gözetilerek düzeltilerek onanmalıdır....

            Mahkemece, davacıya 01/07/2007 tarihinden itibaren sürekli göremezlik gelirinin bağlanması gerektiğinin tespitine, bu tarihten itibaren sürekli göremezlik ödeneğinin ödenmesine, ödenmeyen aylık gelirlerinin davalı kurum tarafından ödenmesi gereken tarihten itibaren yasal faizle birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; Kurum tarafından davacıya, 01.10.2008 tarihinden itibaren % 52 sürekli göremezlik derecesi üzerinden gelir bağlandığı, 506 sayılı Yasanın 111. maddesi uygulanarak sürekli göremezlik gelirinde % 5 indirim yapıldığı, davacı tarafından % 100 oran üzerinden gelir bağlanması gerektiğinin tespiti istemli eldeki davanın açıldığı, yargılama sürecinde Adli Tıp Genel Kurulu 26.06.2014 tarihli kararı ile davacının meslekte kazanma gücü kaybının % 56 oranında tespit edildiği anlaşılmaktadır....

              İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarının kusurlu yada kusursuz davranışları ile olayın meydana gelmesine yol açan işveren veya işveren vekili ile üçüncü kişilere karşı açılması 4857 sayılı yasanın 77. Maddesi ile TBK’nun 49 vd maddelerindeki düzenleme gereğidir. Somut olayla ilgili olarak davalı Kurumun sorumluluğu, kazası nedeniyle soruşturma yaparak, koşulları varsa geçici göremezlik döneminde ödemede bulunmak, sürekli göremezliğin söz konusu olduğu durumlarda da, sürekli göremezlik oranı % 10 ve üzerinde ise gelir bağlamaktan ibarettir. Diğer bir deyişle iiş kazası sonucu sürekli göremezliğin söz konusu olduğu durumlarda haksız fiile kusurlu eylemi ile katkısı yoksa Kurumun tazminattan sorumlu tutulması söz konusu değildir....

                Davacının, 27.1.1998 tarihinde oluşan kazasında sol el 1, 2, 3 ve 4. parmaklarının kesilerek göremezliğe uğradığı bu kaza sonrasında Kurumca belirlenen ve davacının da kabul ettiği %24.2 göremezlik oranına göre alınan hesap raporunu davacının kabul ettiği açıktır. Bu somut olgu bir yana davacının uğradığı göremezlikte, zamanaşımının başlangıcı olay tarihi olup maluliyet raporunun sonradan alınması sonucu değiştirmez. Davacının göremezliğin 27.1.1998 tarihli kaza ile oluştuğu ve kaza sonrası oluşan göremezlikte zamanla gelişen bir maluliyet artışının olmayacağı açıktır. Kurumca belirlenen %24.2 maluliyet oranı kontrol kaydı verilmeden belirlenmiş olup, oluşan göremezliğin niteliği de zamanla artış gösteren bir rahatsızlık niteliğinde değildir....

                  Kurumca, sigortalıya kazası sonucu %12.30 oranında sürekli göremez halde bulunduğu gerekçesi ile gelir bağlandığı, eldeki davada yapılan itiraz üzerine, Yüksek Sağlık Kurulunun 16.10.2007 tarihli raporu ile kazası sonucu sigortalıda oluşan sürekli göremezlik oranının %12.3 olduğunun bildirildiği, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 09.06.2008 tarihli raporunda ise, sigortalıda iyileşme sonucu sürekli göremezliğin bulunmadığının belirtildiği, ...Üniversitesi Adli tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan ve bir kişilik akademisyen bilirkişinin hazırladığı 06.05.20010 tarihli raporda ise, sigortalının %36,39 oranında sürekli göremez halde olduğunun bildirildiği, mahkemece, anılan rapor esas alınarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, Yüksek Sağlık Kurulu raporunda belirtilen sürekli göremezlik oranının Kurum yönünden bağlayıcı olduğu gözetilerek, 506 sayılı Yasanın 109.maddesinde öngörülen prosedür çerçevesinde, Adli Tıp Kurumu 3....

                    Nitekim, kazasına ilişkin olarak sigortalı tarafından........ karşı açılan, manevi tazminat istemli davanın, Yargıtay incelemesi sonucunda; "davacının yargılamaya konu kazası nedeniyle maluliyet oranına ilişkin, 01.11.2012 tarihinde yapılan kontrolünde azalma kaydıyla %0' a düştüğünün (meslekte kazanma gücü kaybının bulunmadığının) belirlendiği, Mahkemece %12,2 oranındaki gücü kaybına göre karar verilmesinin yerinde olmadığı" yönünde bozma kararı verildiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, Mahkemece göremezliğin %0' a düşmesi hususunun ve bu konuda sigortalı tarafından açılan bir dava varsa, o da irdelenerek, kesinliği ve gerçekliği araştırılmak suretiyle, gerçek zararın da buna göre belirlenip fiili ödemeyle mukayese edilerek karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir. 2- Kabule göre de; Mahkemece davalı işverenin % 50, kazalı işçi ........ %30, dava dışı diğer işçiler ... ile ...'...

                      UYAP Entegrasyonu