Davacı istinaf dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, kendisine davalı tarafından "yüksek kırmızı" seçeneğinin vaad edildiğini ve bu sınıfın kira gelirinin yüksek olduğunu söyleyerek sözleşmeye ikna ettiklerini, odasında termal suyu olacakken kendisine teslim edilen dairede termal suyu olmadığını, yine mutfak malzemelerinin kendilerine ait olacağını belirtmelerine rağmen sonradan yemek ücreti talep ederek dolandırıcılığa teşebbüs ettiklerini, verdikleri maddi ve manevi zararın büyük olduğunu, sözleşmenin feshine karar verilmesini talep etmiştir. İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin feshi, satış bedelinin iadesi ve bugüne kadar ödenen aidatlar ile mahkum kalınan yıllık kira bedelinin tahsili talebine ilişkindir....
Turizm AŞ tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 2004 yılı devre tatil hakkını kullanmak üzere yıllık bakım ücretinin davalılarca kabul edilmediğini, ihtarına da cevap verilmediğini belirterek, sözleşmenin feshi ile haksız fesih nedeniyle tatil ... kullandırılmayan sözleşmenin kalan süresi için maddi ve manevi tazminat istemi ile eldeki davayı açmıştır....
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre davalının sözleşmeye konu cihazı sözleşme hükümlerine uygun olarak davacıya teslim etmediğinin ihtilafsız olduğu, bu durumda sözleşmenin 9. maddesi uyarınca kararlaştırılan cezai şartın davalıdan talep edilebileceği, davacı tarafın sözleşmenin kuruluşunda ödenen bedel için faiz talep edemeyeceği çünkü bu bedelin ihtarname tebliğ edilmeden davacıya iade edildiği davacının sözleşmenin feshi nedeniyle uğradığı zararı ise ispatlayamadığından kâr mahrumiyeti isteyemeyeceği, davacının cezai şart alacağını temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 7.282,50 TL cezai şart alacağının temerrüt tarihi olan 23.05.2009 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, tüketici kredisi ve kredi kartı borcu nedeniyle davacının maaş hesabına konulan blokenin kaldırılmasına, 3.468,57 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin maddi tazminat ve şartları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tüketici kredisi kullanılırken ve kredi kartı üyelik sözleşmesi imzalanırken teminat olarak gösterilen maaş hesabından kredi taksit tutarları ile birikmiş kredi kartı borcu tutarınının tahsili için davalı bankaca konulan blokenin kaldırılması ve tahsil edilen paranın iadesi istemine ilişkindir....
Karşılık dava yönünden yapılan incelemede; yukarıda da açıklandığı üzere, fesihte tarafların ortak kusurlu olması halinde sözleşmenin tasfiyesi gerekir. Tasfiyeden amaç, tarafların sözleşme etkisinden kurtulması, sözleşmenin yapıldığı tarihteki durumlarına geri döndürülmesi durumudur. Feshe taraflar ortak kusuru ile sebebiyet vermiş olduklarından, iş sahibi feshe bağlı olarak (maddi) tazminat talebinde bulunamaz. Ayrıca sözleşme gereği işyerinde personel bulundurmama ve personel atamama nedeniyle (Sözleşme 23. madde) kesilen cezanın, sözleşmenin akdedilmesinden 13 ay geçdikten sonra tahakkuk ettirilmesi karşısında, sözleşmenin cezaya ilişkin maddesinin uygulanmayacağı hususunda karşı yanda (yüklenicide) haklı bir güven oluşturulduğu, bu nedenle de iş sahibinin (karşılık davacının) ceza kesmesinin (buna bağlı tazminat istemesinin) yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Karşılık davacı manevi tazminat isteminde de bulunmuştur....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 3.700,00-TL maddi tazminatın olay tarihi olan 21/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 21/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, davacının davalıya ait otelde konaklaması esnasında meydana gelen hırsızlık olayından kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesince, davalı idarenin ÇSGB İstanbul Bölge Müdürlüğünün 23/02/2012 tarihli raporuna uymakla yükümlü olduğundan hizmet alım sözleşmesini haklı sebeple fesih ettiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 29. maddesinin; sözleşme kapsamında yaptırılacak ilave işler, iş eksilişi ve işin tasfiyesine ilişkin olduğu, davalı idare tarafından sözleşmenin devamında işin daha eksiltilebileceği ve sözleşmenin bedelinin %80 'inden daha düşük bedelle tamamlanacağının anlaşıldığı durumlarda uygulama alanı bulacağının görüldüğü, sözleşmenin feshi halinde sözleşmenin 29. maddesi uyarınca davacının tazminat talep edebilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince davanın reddine dair karara karşı davacı vekilince yapılan istinaf başvurusu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17....
Davacının talebi sözleşmenin feshi ile bedel iadesi iken 07/12/2017 tarihli celsede ıslah sureti ile ayıpsız misli ile değişim talep etmiş ve mahkemesince ayıpsız misli ile değişim talebinin kabul edilerek davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı istinaf dilekçesinde; her ne kadar husumet itirazında bulunmuş ise de davalı satıcı konumunda olduğu için husumet itirazı yerinde değildir....
Markası yönünden ciddi mali külfet altına girecek yatırımlar yaptığını belirterek davalı şirketin taraflar arasında 25 yıldır devam eden servis sözleşmesinin devam edeceği yönünde müvekkili şirket nezdinde oluşturduğu güven ve taraflar arasında oluşan ticari teamül gereği müvekkilinin şirketin sözleşmenin davalı yan tarafından tek taraflı feshi neticesinde uğramış olduğu maddi ve manevi zararları talep etme hakkı hukuka uygun olduğundan, fazlaya ilişkin tüm dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile Haklı davalarının kabulü ile 4.106,65 TL cari hesap alacaklarının tahsiline, yine davalı şirketin haksız bir şekilde sözleşmeyi feshi nedeniyle 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 24.106,65 TL alacağın davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
iki davacı yönünden, uğranılan manevi zararların tazmini açısından ayrı ayrı 5.000,00'er TL manevi tazminatın, maddi tazminat talepleri yönünden, davalı şirkete noterden çekilen 27/09/2019 Tarihli ihtarnamenin tebellüğ tarihinden, manevi tazminat yönünden de dava tarihinden geçerli olmak üzere işleyecek ticari ve yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....