TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/03/2022 NUMARASI : 2021/1145 ESAS, 2022/375 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin Feshi ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı T3 Şirketi vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Başkanı Necip BAŞ tarafından incelendikten sonra, yapılan müzakerede dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket elemanları kendisini arayarak “Hediye Tatil Kazandınız, almak için Yalova'ya gelip, yemeğe katılarak almanız gerekmektedir.” denildiğini, kendisinin de sadece “Hediye Tatil Belgesini” almak için gittiğini, 2015 yılında hizmete açılacağını ve gelir elde etmeye başlanacağını söyleyerek ikna edildiğini, 1.000,00 TL peşinat alındığını, geri...
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, aracın satım tarihinden dava tarihine kadar geçen 1 yıl, 5 ay, 19 günlük sürede arıza nedeniyle 2 kez kurtarıcı ile götürülmek suretiyle toplam 17 kez servise gittiği ve toplamda 103 gün serviste kaldığı, tüm bu arızaların aracın gizli ayıplı olduğunu gösterdiği, davacının sözleşmenin feshi ile bedel isteme hakkına sahip olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, sözleşmenin feshi ile aracın davalı tarafa iadesinden sonra 84.196 TL araç bedelinin aracın tesliminden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, faiz alacağı yönünden fazla istemin reddine, 12.198 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı ile davalı kurum arasında sözleşme düzenlendiği ,sözleşme gereğince davacı eczacının davalı kuruma bağlı hastalara ait reçetelerdeki ilaçları temin ederek bedelini davalıdan tahsil ettiği, davalı tarafından anılan sözleşmenin 14.10.2004 tarihinde 2004 yılı protokolünün III.1.maddesinin (h) bendi uyarınca “ reçeteler üzerinde tahrifat yapıldığı “gerekçesi ile feshedildiği, fesih işleminin iptali nedeni ile Adıyaman 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2005/165 esas,2005/217 karar sayılı dosyada verilen 28.11.2005 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verildiği ,sözleşmenin feshinin iptaline ilişkin karar Yargıtay denetiminden geçerek 27.02.2008 tarihinde kesinleştiği ,eldeki davanın konusunun ise davalı kurum tarafından sözleşmenin feshi nedeni ile ortaya çıkan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
K A R A R Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arsa maliki arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkilinin A1 ve A2 bloğu tamamlayarak davalıya teslim ettiğini, müvekkiline düşen A2 blok 7 no.lu dairenin teslim edilmediğini, ayrıca müvekilinin kâr etmeyi amaçladığı B1 ve B2 blokların yapımının engellendiğini, müvekkilinin yaptığı daire satış bedellerini faiziyle geri ödemek durumunda kaldığını, bu arada diğer iş tekliflerini değerlendiremediğini, müvekkili şirketin itibar kaybına uğradığını, yaptığı masrafları dahi karşılayamadığını ileri sürerek sözleşmenin haklı nedenle feshi ile şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat, 30.000,00 TL manevi tazminat, 10.000,00 TL kâr mahrumiyeti, 10.000,00 TL iş kaybı tazminatı olmak üzere toplam 60.000,00 TL tazminatın en yüksek banka mevduat faiziyle ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki maddi-manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile olan optik sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğinin mahkeme kararı ile tespit edildiğini ileri sürerek; 8500 TL maddi, 5000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur....
maddesi uyarınca manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişilik haklarının zarara uğraması şarttır. Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde, eylem hukuka aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi olanaklı değildir. Dava konusu olayda davalı 21.11.2007 tarihli ihtarıyla sözleşmenin görülen lüzum üzerine feshedildiğini bildirmiştir. Sözleşmenin feshine dair bu ihtar kişilik haklarına bir saldırı içermediği gibi, davacı murisin avukat ve baro başkanı olması da manevi tazminat tayinini gerektirir bir durum değildir. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek manevi tazminat isteminin bütünüyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, bilirkişi raporuna dayanılarak 12.874,88 YTL fatura bedeli ile 67.803,38 YTL davalı kurumun feshi nedeniyle uğradığı zararın tahsiline, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, sözleşmesinin haksız olarak feshi nedeniyle uğradığı zararların tazmini için eldeki davayı açmıştır. Davalı müfettiş raporu ile, davacının Devlet hastanesinde görevli Uzman Doktora karne sahiplerinin bilgisi dışında şeklen sahih, içerik olarak sahte reçete tanzim ettirip fatura ederek kurum zararına sebebiyet verdiğinin tespit edildiğini ve sözleşmenin bu nedenle 7 yıl süre ile fesh edildiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin ayıplı ifası nedeniyle sözleşmenin feshi, sözleşme gereği ödenen bedelin iadesi ve manevi tazminat alacağının tahsili istemlerine ilişkindir....
Davacının sözleşmenin davalı tarafça haksız ve geçersiz olarak feshi dayanak gösterilerek tazminat isteminde bulunulmuşsa da sözleşmenin 9.maddesinde davalı tarafa bu hususta oldukça açık bir şekilde tek taraflı fesih hakkı tanındığından ve sözleşmenin feshinin haksız olarak nitelendirilemeyeceği kanaatine varıldığından davacının davalıdan talep edebileceği tazminat bulunmadığı anlaşılmakla ham maddi tazminatı hem de manevi tazminat talepleri yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle; 1-Davanın REDDİNE, 2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 512,33-TL'den mahsubu ile bakiye 431,63-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/4....
davacının prim alacağı isteminin kısmen kabulüne , 659,15 TL’nin sözleşmenin feshi tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin, davacının manevi tazminat ve sair taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....