Davacı vekili, müvekkiline ait taşınmazın, ortağı olduğu şirketin borçları için ipotek edildiğini, borcun ödenmesi ve bankaya bir çok kez yazılı ve sözle bildirime bulunulmasına rağmen ipoteğin fek edilmemesi nedeniyle müvekkilinin taşınmazı yeniden ipotek ettirerek kredi ve teminat mektubu alamaması nedeniyle zarara uğradığını belirterek, ipoteği haksız şekilde kaldırmayan banka ile ipoteğin kaldırılması için gerekli girişimlerde bulunmayan diğer davalının zararlarından sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. Davalı banka vekili, ipoteğe konu borcun tam olarak ödenmemesi nedeniyle ipoteğin kaldırılmadığını, ileri sürülen zarar ile ipoteğin kaldırılmaması arasında illiyet bağı bulunmadığını savunmuştur. Diğer davalı ise ipoteğin kaldırılması için gerekli girişimlerde bulunduğunu belirtmiştir....
Davacı vekili, müvekkiline ait taşınmazın, ortağı olduğu şirketin borçları için ipotek edildiğini, borcun ödenmesi ve bankaya bir çok kez yazılı ve sözle bildirime bulunulmasına rağmen ipoteğin fek edilmemesi nedeniyle müvekkilinin taşınmazı yeniden ipotek ettirerek kredi ve teminat mektubu alamaması nedeniyle zarara uğradığını belirterek, ipoteği haksız şekilde kaldırmayan banka ile ipoteğin kaldırılması için gerekli girişimlerde bulunmayan diğer davalının zararlarından sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. Davalı banka vekili, ipoteğe konu borcun tam olarak ödenmemesi nedeniyle ipoteğin kaldırılmadığını, ileri sürülen zarar ile ipoteğin kaldırılmaması arasında illiyet bağı bulunmadığını savunmuştur. Diğer davalı ise ipoteğin kaldırılması için gerekli girişimlerde bulunduğunu belirtmiştir....
Esas sayılı dosyasının bu konu ile ilgisinin de olmadığını, müvekkili şirketin belirtilen davada uğradığı zarar nedeniyle alacak talebinde bulunduğunu ve yargılamanın sonlanmadığını, ancak huzurdaki dava ipoteğin kaldırılması olup müvekkili şirket lehine tesis edilen bir ipotek bulunmadığını, tapu kayıtlarından da görüleceği üzere ipoteğin ... Şirketi'nden talep etmesi gerektiğini, çünkü davacı tarafın bahsettiği taşınmazın üzerine konulan ipoteğin müvekkili şirklet lehine değil davadışı ... Şirketi lehine ipotek olduğunu, davacı tarafın şayet ipoteğin kaldırılmasını istiyorsa bunu müvekkili şirketten değil ... Şirketi'nden talep etmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dava dosyası, davalının ticaret sicil kaydı, dava konusu taşınmazın tapu kaydı ve ipotek belgeleri ile tüm dosya kapsamı....
A.Ş. lehine doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak 55.000,00.- TL'sına kadar 1. derecede ve 3 yıl süreli teminat ipoteğinin halen tapuda kayıtlı olduğunu, 03/01/2011 tarihli ihtartanemeye rağmen davalı şirket tarafından herhangi bir cevap verilmediği gibi davalı şirket ile ipotek verilen şahıslar arasındaki ticari ilişkinin son bulduğunu arada herhangi bir borç ve alacak ilişkisi bulunmadığını, ipoteğin asıl borç ilişkisinin 01/06/1999 tarihli (ipotek tarihi) ''iş avansı sözleşmesi''nin teşkil ettiğini bu sözleşmenin 10 ve 16. maddelerine göre sözleşme (ipotek gibi) 3 yıl süreli olduğunu, davalı şirket ile... ve ... Turizm ve Endüstri ve İşletmeleri A.Ş.'den herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını 01/09/1999 tarihli ve 3 yıl süreli ipotek süresinin sona erdiğinin, ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/132 Esas ve 2002/508 Karar Sayılı kararıyla 07/06/2002 tarihinde ......
in kefil olduğunu, aracın müvekkiline hiç teslim edilmediğini, sözleşme tarihinden önce kolluk kuvvetleri tarafından aracın bağlandığının daha sonra öğrenildiğini, davalı şirketin sözleşme sebebiyle verilen senetlere dayanarak icra takibi yaptığını, müvekkilinin araçlarının bağlanarak trafikten men edilmesi nedeniyle hacizlerin kaldırılması için davalı şirket lehine ipotek verildiğini, finansal kiralama sözleşmesinin batıl olduğunu belirterek icra takibinin iptaline, borcun olmadığının tespitine, 10.000 TL manevi, 10.000 TL maddi tazminatın tahsiline ve ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili, davacının sözleşmenin imzalanması ile peşinatı ve ilk taksidi ödediğini, diğer taksitleri ödemediğinden ihtarname çekilerek sözleşmenin feshedildiğini, malın iadesi için açılan davanın kabul edildiğini, davacının ihtarnameye ve malın iadesi davasına itiraz etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Şti'nin kullanmış oluğu kredinin teminatı olarak davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun ödenmemesi sebebiyle davalı tarafından Kocaeli 3. İcra Dairesi 2017/6187 Esas sayılı icra dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine geçildiğini, söz konusu ipotek verilirken tapu kaydında taşınmazların arsa vasfında olduğunun görüldüğü ve arsa olarak ipotek tesisi yapıldığını, ...'...
ye kullandırılan genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, uyuşmazlığın sözkonusu kredilerin teminatını teşkil eden ipoteğin kaldırılması isteminden kaynaklandığını ve bu haliyle uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle davanın usulden reddi ile görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, 09.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nun davalı bankadan kredi kullandığını, bu krediden dolayı davacılara ait taşınmaz kaydına ipotek konulduğunu, borcun ödendiği halde davalının ipoteğin fekki isteminin davacının kefili olduğu belirtilen kişilerin bankaya borçları olduğundan bahisle reddedildiğini, ancak müvekkilinin kefaleti bulunmadığı gibi, bir istemde de bulunulmadığını belirterek, davacılara ait taşınmaz kaydı üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipotek sözleşmesinin davacı ...'nun veya kefillerinin asaleten veya kefaleten tüm kredi borçlarının teminatını oluşturmak üzere müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile tesis edildiğini, davacının sözleşme kefili ...'ın bankaya borcu olduğunu, ipoteğin bu borcu da kapsadığından ipotek limiti dahilindeki banka alacağı nedeniyle ipoteğin fek edilmemesinde hukuka aykırılık bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, ipotek senedinde ...'...
Asliye Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından hasımsız olarak açılan ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde alacaklı ... SA vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı ipoteğin fekki talebinde bulunmuştur. İpoteğin fekki talebi kural olarak menfi tespit talebini de içerdiğinden dava konusu meblağ üzerinden harç alındıktan sonra lehine ipotek tesis edilen kişilere, ölmüşse mirasçılarına husumet yönetilerek ipotek verenin sorumluluğunun devam edip etmediği hususu üzerinde de durulup verilecek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tapu kayıtları incelendiğinde taşınmazda davacının elbirliği maliki olduğu anlaşılmaktadır. 11/01/2008 tarihli ve 57 Yevmiye numaralı resmi senet incelendiğinde acentelik teminatına karşılık davalı Şirket lehine 50.000,00 TL ipotek tesis ve tescil edildiği; resmi senedin taraflarının davacının murisi ile davalının temsilcisi olduğu görülmektedir. Celbedilen acentelik sözleşmesi ile tarafların beyanları dikkate alındığında davacının davalı Şirket'in Muratpaşa ilçesindeki eski acentesi olduğu; acentelik sözleşmesinin 18/05/2009 tarihinde son bulduğu anlaşılmaktadır. Davacı taraf teminat olarak verilen ipoteğin konusunun kalmadığını, sözleşmenin son bulması üzerinden uzun süre geçtiğini, ipoteğin fekki istemli ihtara yanıt verilmediğini, ipoteğin fekkine karar verilmesini istediklerini beyan etmektedir....