olduğu bilgisinin kendisinden gizlendiğini ileri sürerek sözleşmenin iptali ile bedel iadesi olmadığı takdirde bedel indiriminin tespiti ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemiş olup mahkemece araç için ödenen bedelin 30.000,00 TL olduğunun kabulü ile dava tarihindeki ayıplı değeri olan 26.500,00 TL nin ve davacının kullanımında geçen 274 gün karşılığı 2.740,00 TL elde edilen fayda bedelinin mahsubu ile bakiye kalan 1.260,00 TL'nin davalı ...’ten tahsiline karar verilmiştir. Aracın davacıya satılmadan önce pert olduğu hususu sabittir. Davacının aracın pert olduğunu bildiği hususu yazılı bir delil ile ispat edilebilmiş değildir. Bu noktada davacının kötü niyetle haraket ettiği ve aracı kullandığı vakit boyunca haksız zenginleştiği düşünülemez. Hal böyle olunca, mahkemece, davacının aracı kullandığı 274 gün boyunca elde ettiği fayda bedeli tespit edilerek davacı alacağından mahsup yapılması doğru görülmemiştir....
Davalı vekili, davacının geçerli bir hukuki gerekçeye dayanmadan ve tek taraflı inisiyatifi ve davalının ödeme planına ilişkin talebi ve muvafakatı olmadan kiralama sözleşmesi miktarı ve taksit sayısının arttırıldığını, bu ödeme planına itiraz edildiğini belirterek, davanın reddini istediği gibi karşı davasında, sözleşmenin feshinin haksız olup, her türlü yükümlülüğün yerine getirildiğini ileri sürerek sözleşmeye konu borcun her bir taksidi için karşı davalıya verilen bonolardan ve icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile % 20 tazminata hükmedilmesine, sözleşmenin feshinin haksız olması nedeniyle fesih işleminin geçersiz olduğunun tespitine, tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına, sözleşmeye konu iş makinasının sicil kaydının iptali ile karşı davacı adına tesciline, karşı davalıca düzenlenen 31.01.2013 tarihli faturalardan dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yani, ön ödemeli konut satışından cayma hakkı ve bu hak doğrultusunda ödenenlerin iadesi istenmekte olup, yasa kapsamında, bu sözleşmenin niteliği ve cayma hakkı değerlendirilecektir. Davacı tüketici, davalı ise projeden konut pazarlayan satıcı yüklenici olup, taraflar arası ilişki, ön ödemeli konut satış sözleşmesidir.Bu tür sözleşmeler ve sonuçları Türk Borçlar Kanunu 2. Kitapta ve Tüketici Yasasında düzenlenmiştir. Temel ilişki, ön ödemeli konut satışı hükümleri, 6502 sayılı kanun ve TBK hükümleri kapsamında geçersiz bir ilişki değildir. Geçersiz sözleşme durumu sözkonusu değildir. O nedenle gönderen dairenin bu nitelemesi, taraflar arasındaki ilişki içeriğine, 1988 tarihli YİBK kararına da uygun değildir. Emsal, aynı davalılara karşı açılan bir davada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2018/3544 E., 2019/110 K. sayılı dosyasında esastan inceleme yapıp karar vermiştir. Yargıtay 13....
Kooperatifin 108 olu üyesi olarak görünmekte olduğunu ileri sürerek; davacının davalı kooperatifin 108 nolu kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., dükkanın tamamını devretmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı kooperatif, üyeliği devir eden ve devir alanın bizzat başvurmamaları ve noter kanalıyla ihtarda bulunmamaları nedeniyle üyelik işleminin yapılamadığını savunmuştur....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile öncelikle taraflar arasında resmi şekil şartına uyulmadan yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi geçersiz olduğu, geçersiz olan sözleşme fesih edilmeyeceği gibi müspet zarar ve kar mahrumiyeti istenemeyeceği, geçersiz sözleşmelerin ancak sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince verilen edimlerin iadesi suretiyle tasfiye edilebileceği, davacı tarafından sözleşme gereğince böyle bir kazandırma usulen ispat edilmediği, Taraflar arasındaki ön sözleşmede ödünç para ilişkisinden bahsedilmediği için davacı tarafından iddia edilen ödünç para verme sebebinin sözleşme kapsamında kabul edilemeyeceği gibi arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin gayrı resmi yapılmakla geçersiz olduğu, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden bağımsız ve ödünç para ilişkisi karşılığında tapuya ipotek konulduğu ve teminat altına alındığı, borç sebebinin geçersiz bir arsa payı karşılığı sözleşme ilişkisine bağlamanın...
olduğunu, sözleşme uyarınca, davalıya verilen 1.020.000,00 TL tutarındaki 17 adet bononun ... yazılı olarak düzenlendiğini, bonoların geçersiz olduğunu ileri sürerek; sözleşmenin feshedilmesi sebebiyle peşin olarak ödenen 280.000,00 TL'nin ticari faiz ile birlikte tahsili, sözleşme nedeniyle verdiği bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile bonoların iptali ve iadesini talep etmiştir....
Belediyesi'nce tebliğ edilen 27/7/2009 günlü fesih ihbarnamesinde ... belde belediyesinin 29/3/2009 günü tüzel kişiliğinin sona ermesi gerekçesi ile ilgili protokolün 8. maddesine istinaden sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğinin bildirildiğini, aslında bu belediyelerin mal varlıkları, hak, alacak ve borçları ile devrolduğunu ve sözleşmenin devamı gerektiğini ileri sürerek değişik iş üzerinden kaydedilen asıl davasında ... Belediyesi'nin 22/7/2009 günlü fesih işleminin geçersiz olduğunun tespiti ile taraflar arasında tanzim edilen 16/10/2006 günlü sözleşmenin geçerliliği ve yürürlüğünün tespitine karar verilmesini istemiş, esas dava kaydı alan birleşen davasında ise; liste halindeki zararlarını göstererek şimdilik 20.000,00 TL zararının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçeleri ile davanın reddini dilemişlerdir....
O halde satışın tapulu taşınmaza yönelik olduğunun kabulü gerekir. MK.nun 706. maddesi, Bk.nun 216.maddesi ve Tapu Kanunun 26. maddesi gereğince tapulu taşınmazın satışı resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Geçersiz sözleşmeye istinaden, taraflar ancak aldıklarını sebepsiz iktisap hükümlerine göre iade ile mükelleftirler. Öyle olunca davacının satış bedeline mahsuben aldığını iade etmek kaydı ile satış sözleşmesinin iptaline, geçersiz sözleşmelerde cezai şartında geçersiz olduğu kabul edilerek sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, harici sözleşmeye geçerlilik kazandıracak şekilde yazılı olduğu gibi karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 15.60 TL temyiz harcının istek halinde iadesine, 15.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Olmazsa Tazminat ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat davasının kısmen kabulüne dair ......5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 09.06.2014 gün ve 2027/232 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.03.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ... ve karşı taraftan davacı vekili Avukat... geldiler....
olduğu dikkate alındığında bedel indiriminin mağduriyeti gidermeyeceği, aracın sözleşmenin akidi olan davalı ......