Yine sözleşmenin 47/B maddesinde kararlaştırılan ceza ise sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi durumuna ilişkin olduğundan bu ceza da TBK'nın 179/1. maddesinde ifadesini bulan seçimlik ceza niteliğindedir. İfaya ekli cezanın istenebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş olması veya fesih halinde dahi bu cezanın istenebileceğine dair sözleşmede açık bir hüküm bulunması gerekmektedir. Yine seçimlik cezada ise bu talepte bulunan tarafın, sözleşmenin ifası ya da bu cezanın tahsilini isteyebilecektir. Bir başka deyişle sözleşmenin ifasını isteyen taraf aksi sözleşmede açıkça yazılı olmadığı sürece cezayı, ceza isteyen ise ifayı isteyemez. Öte yandan ifaya ekli cezada olduğu gibi kural olarak sözleşmenin feshi halinde seçimlik cezanın da istenmesi mümkün değildir." 6098 s. TBK.nin 179. maddesine göre de, "Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir....
tarihte sona erdirildiği, hakkında yürütülen soruşturma dosyasından delil yetersizliği nedeniyle beraat ettiği ve kararın kesinleştiği, destekten yararlanan şirket ve ortakları hakkında terör suçundan açılmış herhangi bir soruşturma olmadığı, sözleşmenin feshinden sonra 17/11/2017 tarihinde şirketin tek hissedarı ...’un şirketin ½ hissesini ...un kardeşi ...’a devrettiği,sözleşme kapsamında destekten yararlanan şirketin tüm yükümlülüğünü yerine getirdiği, işin tamamlandığı ve bu durumun dosyada bulunan 01/11/2018 tarihli bilirkişi heyet raporu ile de tespit edildiği, ayrıca sözleşmenin fesih gerekçesinin de şirket yetkilisi ... hakkında terör suçu nedeniyle başlatılan soruşturma olduğu, işin tamamlanmadığına ilişkin fesih gerekçesi bulunmadığı, anayasada düzenlenen ‘Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz’ ve ‘ceza sorumluluğu şahsidir’ ilkeleri dikkate alındığında sözleşmenin haksız fesih edildiği anlaşılmaktadır....
Davalı tarafça Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2004/97 D. iş sayılı delil tespit dosyasında yaptırılan tespitler ile davacının akte aykırı davrandığı ve durakların sözleşmeye aykırı olarak bakımsız hallerinin tespit edildiğini ileri sürmüştür. Bir önceki paragrafta açıklandığı üzere bakım ve onarım masrafları bilirkişilerce tespit edilen 01.04.2006 sözleşmenin bitim tarihine kadar davacı yüklenicinin sorumluluğunda olduğundan mahkemece konusunda uzman teknik bilirkişiden sunulan deliller ve delil tespit dosyasındaki bulgulara göre fesih tarihine kadar davacı yüklenici tarafından yapılması gerektiği halde yapılmayan bakım-onarım masraflarının gerekçeli ve denetime elverişli raporla tespit ettirilerek hakkaniyete uygun olarak 818 sayılı BK'nın 42 ve 43. maddelerince takdir edilen 100.000,00 TL kazanç kaybından düşülüp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu konuda inceleme yapılmaksızın yazılı miktarda kazanç kaybı alacağına hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davalının sözleşme süresi dolmadan işyerini dava dışı 3. şahsa devir ve temlik etmek suretiyle taraflar arasında bağıtlanan sözleşmenin 9. maddesine aykırı hareket ettiğinin anlaşılmasına, aynı sözleşmenin 14. maddesi hükmü gereğince davalının (yeniden satıcı) sözleşme süresinde işyerini çalıştırmamasının, sözleşmenin tek bir hükmünün ihlalinin cezai şart talebi için yeterli bulunmasına, taraflar tacir olduklarından cezai şarttan indirim yapılamayacağına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 16.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacının cezai şart bedel taleplerinin yanı sıra sözleşmenin feshinden sonra sözleşmenin olağan bitim tarihine kadar davalıya (alım taahhüdü kapsamında) yapacağı satışlardan elde edeceği kar mahrumiyetini de talep etmektedir. Sözleşmenin feshinden sonra sözleşmenin olağan bitim tarihine kadar davacının davalıya (alım taahhüdü kapsamında) yapacağı satışlardan elde edeceği kar mahrumiyeti (ilgili yıllar faaliyet giderlerinin oransal olarak tenzili ile) 78.664,23 TL olarak hesap edilmiştir. Özetle, Nispi cezai şart bedeli; eksik alımlar nedeniyle sözleşmenin feshinden önceki dönem için 52.880,00 USD ve sözleşmenin feshinden sonraki (sözleşmenin olağan bitiş tarihine kadar geçecek) dönem için 228.240,00 USD olmak üzere (52.880,00 USD + 228.240,00 USD) 281.120,00 USD (eksik alım nedeniyle) nispi cezai şart bedeli, maktu cezai şart bedeli; mübrez protokot 4....
Davalı, sözleşme gereği taksitlerin ödenmemesi halinde muacceliyet şartının olduğunu, davacının ihtarına 18.1.2008 tarihli cevabi ihtarlarıyla sözleşmenin feshinin kabul edildiğini, senet iadesi için şirkete gelmelerinin istendiğini ancak davacının şirkete gelmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, taşınmazın tapuda başkası adına kayıtlı ve davalının da yüklenici olması nedeni ile sözleşmenin geçerli olduğuna, ancak davanın konutun teslim tarihinden önce erken açılmış olduğuna dayanılarak reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 18.2.2007 tarihli harici 2008/14344-2009/4490 sözleşme ile davalının yapacağı binadan daire satın alınmasına karar verilmiş; davacı tarafından çekilen 7.1.2008 tarihli ihtarla sözleşmenin feshi bildirilmiş, davalı da 18.1.2008 tarihli cevabi ihtarıyla sözleşmenin feshini kabul etmiştir. Taraflar arasında sözleşmenin feshi yönünde uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Dava, özü itibariyle menfi tespit istemine ilişkindir. Herhangi bir sözleşmenin iptali ya da tahliye davası olmadan davacının sözleşmenin feshedilmediğinin hemen tespit edilmesini istemesi için ortada korunmaya değer bir hukuki yararının bulunması gerekir. Hukuki yarar, korunmaya değer, güncel, hukuksal bir yarar olup davacıyı tehdit edebilecek tehlikelere karşı korumalıdır. Açılmış ve görülmekte olan ya da açılacak bir davada iddia ve savunma olarak dahi ileri sürülebilecek hususlar için ayrı bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır....
yaptığı yemin edası üzerine davacının yapmış olduğu 2.000 TL'lik ödemenin taraflar arasındaki 22.03.2010 tarihli sözleşmeden önce gerçekleşen iş nedeniyle olduğunun açıklığa kavuştuğu, bedelin kısmen ödenmesinin sözleşmenin feshi olarak değerlendirilemeyeceği, sözleşmenin devam ettiği ve bu nedenle davacının sözleşmenin 5. maddesi uyarınca 9.440 TL olan sözleşme bedelinin %50'si olan 4.720 TL'yi ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, ancak bu bedel ödendikten sonra davalının işe başlama yükümlülüğünün doğacağı, bu nedenle 2.000 TL peşinat dışında kalan takip konusu 4.720 TL asıl alacak ve 3.766,74 TL işlemiş faiz istemi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir....
Bankası'ndan sorularak, ibraz edilmişse suretleri getirtilip, bu çeklerin sözleşme gereği davalıya verildiği tespit edilirse sözleşmenin feshine ve 19.09.2014 tarihli sözleşme bedeli ile ilgili davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, tarih, numara ve meblağı belirtilen çeklerin davacıya iadesine, kabul edilemeyecek derecede ayıplı olup reddedilen imalâtın davalıya iadesine, bu çeklerle ilgili tespit yapılamazsa sözleşmenin feshine, söz konusu sözleşme nedeniyle davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, kabule icbar edilemiyecek derecede ayıplı olup reddedilen imalâtın davalıya iadesi ile birlikte 19.04.2014 tarihli sözleşmede belirtilen 2 adet 10.000,00'ar TL çekler yönünden iade kararı verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu sadece sözleşmenin feshi ile yetinilmesi, istirdat talebi olmadığı halde bunlarla ilgili hüküm kurulması ve menfi tespit ile çeklerin iadesi talebinin reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür....
icra etmediği bildirmiştir.Bu rapora davalı kurum fesih nedenlerini karşılamadığı için itiraz etmiştir.Gerçekten de rapor taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin sözleşmenin amacı dışında yorumlanması suretiyle tanzim edilmiş olup feshin gerekçelerini karşılamaktan somut olarak uzaktır.Mahkemece konusunda uzman bilirkişiden yeniden rapor alınarak; fesih yazısında belirtilen fesih nedenleri ayrı ayrı belirtilerek, bunlara ilişkin ... karneleri üzerinde ayrı ayrı inceleme yapılarak, sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı incelenmeli ve sonucuna uygun bir karar verilmelidir....