Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73/5. maddesinde tüketici davalarının tüketicinin yerleşim yerinin bağlı bulunduğu mahkemelerde de açılabileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu 6. Tüketici Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73/5. maddesinde tüketici davalarının tüketicinin yerleşim yerinin bağlı bulunduğu mahkemelerde de açılabileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan Kocaeli 2. Tüketici Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Davalı vekili, teminat mektubunun iadesi hususunda taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 12.4.maddesinde yer alan koşulları tamamlamadığından teminat mektuplarının iade edilemeyeceğini ve davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, ayrıca davacının teslim ettiği fuel-oillerin şartnameye uygun olmadığının anlaşılması üzerine konunun incelemeye alındığını, ancak davacının bu inceleme sonucunu beklemeden dava açtığını, inceleme neticesinde dava konusu teminat mektuplarının iade edildiğini ve davanın konusuz kaldığını bildirerek davanın reddini istemiştir....
sonraki bakiye süreye tekabül eden kısmın iadesi gerektiğine ilişkin 20.01.2012 havale tarihli 2. bilirkişi raporundaki, davacının davalıya ödediği 20.000 USD isim hakkı bedelinden, sözleşmenin ayakta kaldığı süreye karşılık gelen miktar düşüldükten sonra, davalının 10.520,55 USD isim hakkı bedelini davacıya iade etmesi gerektiği şeklindeki görüş oluşa ve dosya içeriğine uygun bulunduğundan, bu talep yönünden kısmen kabule karar verilmesi gerekirken, davanın bu talep yönünden tümden kabulü doğru olmadığı gibi, davacı elindeki ürünlerin bedelinin davalıdan tahsiline karar verildiği halde birlikte ifa kuralı gereğince ürünlerin davalıya iadesine hükmedilmemiş olması da bozmayı gerektirmiştir....
Davacı şirketler tarafından ihale kararı üzerine imzalanan sözleşmenin; yargı kararı ile iptal edilen ihale nedeniyle idarece tek taraflı feshedildiği, feshedildiği tarihten itibaren ihale konusu işe ilişkin olarak hükmünden yararlanılmaya devam etme vasfını yitirdiği ve ihale konusu iş açısından feshedildiği tarihten itibaren damga vergisi konusu olmaktan çıktığı anlaşıldığından, sözleşmenin feshedildiği tarihten sonrasında, diğer bir deyişle sözleşmenin hükmünden yararlanılmayan kısmına tekabül eden sözleşme damga vergisinin vergilendirme hatası kapsamında iadesi gerekmekte olup, sözleşmenin feshedildiği tarihten önceki hükmünden yararlanılan döneme isabet eden damga vergisinin ise, bu süreçte sözleşmenin devam ettiği, bir hakkın temini, bir hususun ispatı ve dolayısıyla düzenlenme amacı çerçevesinde ya da bu amaçla ilgili bir ihtilafa bağlı olarak sonuç alınmasını teminen ibraz edilebilecek bir belge niteliği taşıdığı ve tarafların yükümlülüklerinin geçerli olduğu, davacı tarafından...
Finansal kiralama konusu mal, 6361 sayılı kanunun 12. ve 23. maddeleri (3226 sayılı kanunun 17. maddesi) gereğince kiralayan şirketin mülkiyetindedir. 6361 sayılı Kanun 24/1. maddesi (mülga 3226 sayılı Kanun 13. maddesi) hükmü gereğince de kiracı, sözleşme süresince finansal kiralama konusu malın zilyedi olup, malı sözleşmede öngörülen şart ve hükümlere göre özenle kullanmak zorundadır. 6361 sayılı kanun 30. maddesi sözleşmenin sona ermesi, 31. maddesi sözleşmenin ihlali (finansal kiralama bedelini ödemede temerrüde düşme), 32. maddesinde de sözleşmenin feshinin sonuçları düzenlenmiş; (mülga 3226 sayılı yasanın 21. maddesine göre, sözleşme süresinin dolması, 22. maddesine göre sözleşmenin diğer sebeplerle sona ermesi ve 23. maddesi hükmüne göre de sözleşmenin ihlali hallerinde aynı yasanın 24. ve 25. maddesi gereğince) ve 6361 sayılı kanunun 33/1. maddesinde de sözleşmenin kiralayan tarafından feshi halinde (ve yine 30/2. maddede öngörülen “kiracının tasfiye sürecine girmesi gibi”...
Mahkemece yapılan yargılama aşamasında yanlar arasında imzalanan, her iki tarafın kabulünde ve ihtilâfsız olan 26.07.2006 tarihli sözleşmenin "Teminata ilişkin hükümler" başlıklı 11. maddesi ve sözleşmenin eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin 46. maddesinde kararlaştırılan kesin teminatın iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmeksizin, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. O halde mahkemece; sözleşmenin 11. maddesi ve sözleşmenin eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin 46. maddesinde SGK'dan ilişiksizlik belgesi getirilmesi kesin teminatın iadesi koşulları arasında sayıldığından, davacıya SGK ilişiksizlik belgesini dosyaya sunması için süre verilerek SGK'dan alınacak ilişiksizlik belgesinin dosyaya ibraz edilip, edilmemesine göre davanın sonuçlandırılması gerekir. Açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı iş sahibi yararına bozulması uygun bulunmuştur.'' gerekçesine değinilmiştir....
DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN FESHİ - BEDELİN İADESİ -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, taraflar arasında akdedilen Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin feshi ile bu sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 08/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN FESHİ - BEDELİN İADESİ -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, taraflar arasında akdedilen..... Satış Sözleşmesinin feshi ile bu sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 08/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN FESHİ - BEDELİN İADESİ -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, taraflar arasında akdedilen ... Sözleşmesinin feshi ile bu sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 08/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....