Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava konusunun, taraflar arasında akdedilen Konaklama Sözleşmesi kapsamında 2020 Mart ayında ortaya çıkan salgının mücbir sebep sayılarak sözleşmenin konusuz kaldığı iddiası ile davacı tarafından davalı yana yapılan 10.000,00 Euro ön ödeme tutarının davalıdan tahsili ile davacıya iadesi talebinden ibaret olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 11. Maddesinde mücbir sebep hallerinin düzenlendiği, salgın hastalıkların da bu haller arasında belirtildiği, aynı maddede "Mücbir sebep hallerinin 1 aydan uzun sürmesi halinde, taraflar sözleşmenin devam edip etmeyeceğine veya değişiklik yapılıp yapılmayacağına iyi niyet esasları dahilinde birlikte karar vereceklerdir...” düzenlemesinin de yer aldığı, taraflar arasındaki otel konaklama sözleşmesinin yazılı metinlerinde, ...'da yapılması planlanan ... için rezervasyon yapıldığına dair ibarelerin mevcut olmadığı, ancak covid 19 kapsamında final maçının ...'...
ederek sözleşmenin iptali ile davalıya ödenen 7.500,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesince, davacının 9.500,00 TL taksit ödemesi ve 6.010,00 TL organizasyon ücreti olmak üzere toplam 15.510,00 TL ödeme yaptığı, taraflar arasındaki taşınmaz alım satımını konu alan sözleşmenin, resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu, sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tarafların aldıklarını iade ile yükümlü oldukları, bu itibarla 15.510,00 TL'nin iadesi ve sözleşmenin iptali yönünden verilen hükmün yerine olduğu, ancak verilen iptal kararının sözleşmenin geçersizliğinin tespiti mahiyetinde olduğundan, dava değerinin ödenen bedelini iadesi olarak kabulü ile bu miktar üzerinden harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınması gerekirken, sözleşme bedelinin de dava değerine dahil edilmesinin doğru olmadığı belirtilerek, istinaf başvurusunun bu yönden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın kabulü ile sözleşmenin iptali yönünden yeniden hüküm tesis edilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
Hukuk Dairesince, davacının 9.500,00 TL taksit ödemesi ve 6.010,00 TL organizasyon ücreti olmak üzere toplam 15.510,00 TL ödeme yaptığı, taraflar arasındaki taşınmaz alım satımını konu alan sözleşmenin, resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu, sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tarafların aldıklarını iade ile yükümlü oldukları, bu itibarla 15.510,00 TL'nin iadesi ve sözleşmenin iptali yönünden verilen hükmün yerine olduğu, ancak verilen iptal kararının sözleşmenin geçersizliğinin tespiti mahiyetinde olduğundan, dava değerinin ödenen bedelini iadesi olarak kabulü ile bu miktar üzerinden harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınması gerekirken, sözleşme bedelinin de dava değerine dahil edilmesinin doğru olmadığı belirtilerek, istinaf başvurusunun bu yönden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın kabulü ile sözleşmenin iptali yönünden yeniden hüküm tesis edilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
Dairesi'nin 19/09/2017 tarih ve E:2017/1834, K:2017/239 sayılı kararıyla onanması üzerine Kamu İhale Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile itirazen şikayet başvurusunun reddine karar verildiği, bu karar uyarınca da başka bir şirketle sözleşme imzalanarak davacı iş ortaklığının imzaladığı sözleşmenin feshine karar verilmesi nedeniyle, sözleşme damga vergisine ilişkin ödeme yapıldığı tarihten itibaren 30 günlük dava açma süresi içerisinde, sözleşmenin hukuk aleminde varlığı ve ifası devam ederken davacı tarafından dava açılması beklenemeyeceği gibi, henüz ihalenin ve sözleşmenin ileri bir tarihte feshedileceğinin öngörülmesi mümkün olmadığından bu aşamada dava açma iradesinin ödeme tarihinden itibaren 30 günlük dava açma süresi içinde kullanılması hayatın olağan akışına ters düşmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE : Dava, taraflar arasında imzalanan özel güvenlik hizmeti alımı sözleşmesi uyarınca davalıya verilen kesin teminat mektubunun iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 11.4 maddesinde teminatın iadesi şartları düzenlenmiş olup; yüklenici taahhüdünün sözleşmeye uygun olarak yerine getirilmesi ile yüklenicinin idareye bir borcunun olmadığının tespit edilmesi, .... dan ilişiksiz belgesinin alınması ve idareye sunulması sonucu iade gerçekleşeceği düzenlenmiştir. Ayrıca yüklenicinin idareye borcunun olması durumunda teminatın nakde çevrileceği açıkça belirtilmiştir. Davalı idare tarafından davalı işçileri için ödemeler yapıldığı ve bu miktarların rücu için dava açılmış olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
Dava ,taraflar arasında yapılan sözleşmeye konu koltuk takımının ayıplı olduğundan bahisle ödenen satış bedelinin iadesi talebi ile açılmıştır.Her ne kadar mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin hukuki niteliği eser sözleşmesi kabul edilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de davacının katalogdan ürün beğenmek suretiyle hazır malı satın aldığı sipariş ibaresinin ürünün daha sonra teslimine ilişkin bir açıklama olduğu bu hali ile Tüketici Kanunu kapsamında hazır mal satışı olmasına rağmen sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyi olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 1.6.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA TÜRÜ :Çocuğun Mutad Meskene İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1980 tarihli La Haye Sözleşmesine göre, mutad meskeni ülkesine iadesi talep edilen 11.02.2005 doğumlu çocuk evlilik dışında dünyaya gelmiş, davalı baba ile soybağı "tanıma" yoluyla kurulmuştur. Bu çocuğun davalı tarafından annesinin rızasıyla ve İsviçre makamlarından alınan izinle Türkiye'ye getirildiği sabit ise de, izin süresinin bitiminden sonra çocuğun Türkiye'de alıkonulması, annenin velayet ve ziyaret hakkını ihlal ettiğinden sözleşme hükümlerine göre hukuka aykırıdır (Söz.m.3)....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki (finansal kiralamadan kaynaklanan) mal iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; taraflar arasında akdedilen 1211 nolu ve 1580 nolu finansal kiralama sözleşmesi ile davacının dava dilekçesinde belirtilen malları davalıya kiraladığı halde, davalının kira bedelleri ve sigorta borçlarını ödemediğini, çekilen ihtara süresinde cevap vermeyen davalı aleyhine, 23.10.2009 tarihinde sözleşmenin feshi ve malların iadesi için ihbarname çekildiğini, ancak yine cevap verilmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshinin tespiti ve malların iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir....
Somut olayda, dava devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi ve tapu iptali istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, dava konusu taşınmazın bulunduğu yer olan Yalova 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Yalova 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....