Cezai şart, borçlunun alacaklıya karşı mevcut bir borcu hiç veya gereği gibi ifa etmemesi halinde ödemeyi vaat ettiği, hukuki işlem ile belirlenmiş ekonomik değeri olan bir edimdir. Cezai şartın amacı, borçluyu borca uygun davranmaya sevk etmektir. Cezai şart, asıl alacağı kuvvetlendirme amacı güder. Bu bakımdan cezai şart, kuvvetlendirilecek asıl borcun mevcut olmasını gerektirir. Asıl borç yoksa cezai şart da söz konusu olamaz. Bu niteliği itibariyle cezai şart asıl borca bağlı fer’i bir borçtur. Asıl borç, mevcut ve geçerli ise, cezai şart da borç doğurur. Asıl borç sona ermiş ya da geçersiz doğmuşsa, cezai şart bağımsız bir borç oluşturamaz. Cezai şart, asıl borcun bağlı olduğu şekle tabidir. Asıl borç bir geçerlilik şekline bağlanmışsa, cezai şartın borç doğurabilmesi aynı şekilde kararlaştırılmış bulunmasına bağlıdır....
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davalı işveren ile davacı arasında belirli süreli iş sözleşmesi imzalandığını ve fiilen uygulandığını, sözleşmenin 10.maddesinde işveren ve davacı için eşit ve karşılıklı olmak üzere iş süresinin bitmesinden önce sözleşmenin feshine ilişkin olarak cezai şart ödenmesi ve miktarının kararlaştırıldığını, davacının kendi isteğiyle işten ayrıldığını, sözleşme ile kararlaştırılıp olan cezai şart tutarının işverence davacıdan yazılı olarak talep edilerek muaccel hale getirildiğini, ancak cezai şart düzenleyen hükmün geçersiz olduğunu belirterek, davacının davalıya cezai şart borcunun bulunmadığının tespitine bu talep kabul edilmez ise öngörülen ceza şart miktarının önemli derecede...
Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/234 esas KARAR NO : 2021/139 DAVA : Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi (Tahsil İstemli); Sözleşmeden kaynaklanan Cezai Şart Alacağının Tahsili DAVA TARİHİ : 16/09/2014 KARAR TARİHİ : 17/02/2021 Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun İadesi ve Depo Edilmesi; Sözleşmeden kaynaklanan Cezai Şart Alacağının Tahsili davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada davacı...A.Ş. vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 29/03/2009 tarihinde... Bayi sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşmenin 8. maddesinin 8.1 maddesinde teminat hakkında hükümlerin düzenlendiğini, devamında ise 8.2 maddesinde ariyetler ve teslim şartlan ve 11. maddesinde sözleşmenin süresi ve sona erme şekillerinin düzenlendiğini, müvekkilinin sözleşmenin kendisine uygun düşen tüm sorumlulukları eksiksiz ve tam olarak yerine getirdiğini, Kırşehir......
Bu itibarla; sözleşmenin 16-e maddesi gereğince fesih ilk yıl içinde yapıldığından sözleşmenin feshedildiği tarihten sözleşme süresinin bitimine kadar ödenmesi gereken kira bedelinin % 55'i üzerinden hesaplanmak suretiyle cezai şart alacağına hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile sözleşme süresinin tamamı olan 36 aylık kira bedelinin % 55'i üzerinden cezai şart tazminatına hükmedilmesi doğru değildir. Öte yandan ; Kiraya verenin erken feshe bağlı kaybının sözleşmede maktuen tayin edilen cezai şarttan ibaret olduğu ,davacı kiraya verenin bunun yanında ayrıca makul süreye ilişkin kira tazminatı isteyebilmesinin mümkün bulunmadığı nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi de hatalı olup, hükmün bozulması gerekmiştir....
Somut olayda, taraflar arasında imzalanan “belirsiz süreli” 21.06.2010 tarihli iş sözleşmesinin 14.maddesinde , “iş akdi iş kanununda öngörülen haklı sebepler ve bu haklı sebeplerin kötüye kullanımı dışında işveren tarafından tek taraflı olarak feshedildiği takdirde yasadan doğan kıdem ve ihbar tazminatlarının yanı sıra işçiye 2 yıllık net maaş toplamı olan tutar üzerinden cezai şart olarak ödenecektir. “ aynı mahiyetteki hüküm sözleşmenin 15.maddesinde işveren lehine olmak üzere düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere cezai şart açısından “karşılıklılık” sözkonusu olup bu cezai şart geçerlidir. Öte yandan iş sözleşmesi belirsiz süreli ise de bu cezai şart sözleşmenin süresinden önce feshine bağlı, sözleşmesinin süresinden önce feshine yaptırım olarak kararlaştırılan bir cezai şart değildir. İş sözleşmesinin haksız olarak feshi ile ilgilidir....
Bu tanımlamaların çoğu, kavramın amacına ve işlevine değinmeksizin, cezai şartı “borcun hiç ya da gereği gibi ifa edilmemesi halinde ödenmesi kararlaştırılan, ekonomik değeri haiz – genellikle bir miktar para – edim” şeklinde açıklamaktadır (TUNÇOMAĞ Kenan; Türk Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 1. Cilt, 6. Bası, İstanbul 1976, s. 655; TEKİNAY / AKMAN / BURCUOĞLU / ALTOP, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 7. Bası, İstanbul 1993, s. 341; ERDEM Nazif, Türk Borçlar Kanunu Şerhi ve Davaları, C. 1, Ankara 1987, s. 1028; GÜNAY, C. İlhan, Cezai Şart, 1. Bası, Ankara 2002, s.8). Cezai şartın çeşitleri ise 818 sayılı BK’nın 158. maddesinde (6098 sayılı TBK m. 179) üç fıkra halinde üç çeşit olarak düzenlenmiştir. Buna göre 1. fıkrasında “seçimlik cezai şart”, 2. fıkrasında “ifaya eklenen cezai şart” ve 3. fıkrasında ise “dönme cezası” ya da “ifayı engelleyen cezai şart" olarak sayılabilir. Bu cezai şart çeşitlerinden cezai şartın başlıca üç amacı olduğu anlaşılmaktadır....
Feshedilen sözleşmenin tekrar feshi mümkün değildir. Mahkememizce deliller toplandıktan sonra ...ATM'ye talimat yazılarak bilirkişiden 11/12/2018 tarihli rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda; bayilik hizmet bedeli alacağının 448.640 USD, satış taaddütünden doğan ceza alacağının 190.209,94 USD , beyaz ürün için cezai şart alacağının 82.022,75 USD , madeni yağ için cezai şart alacağının 4.362,28 USD ve LPG için cezai şart alacağının 9.079,43 USD ve sözleşmenin haksız feshedilmesi durumunda cezai şart alacağının 192.500 USD talep konusunda takdiri mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir. Rapora itiraz edilmesi üzerine aynı bilirkişiden 02/05/2019 tarihli ek rapor alınmıştır....
Dosya içerisindeki belgelerin incelenmesinde; 30.05.1997 tarihinde davalı T1 AŞ. arasında "Madeni Yağ Bayilik Sözleşmesi" düzenlendiği, sözleşme ile davalının Erzincan'da bulunan iş yerinde münhasıran davacıya ait madeni yağları satmayı üstlendiği, sözleşmenin süresinin 10 yıl olduğu, iki ay önceden yazılı bildirim bulunmaması halinde sözleşmenin aynı süre ile uzayacağının öngörüldüğü, davalının yılda 15 ton ürün almayı yüklendiği, asgari alış taahhüdünün yerine getirilmemesi halinde, davacı nezdindeki banka teminat mektubunun eksik alış miktarı oranında cezai şart bedeli olarak nakde çevrileceği ve bu miktar üzerinden yeniden teminat mektubu alınacağının düzenlenmiştir (m.6). Cezai şartın düzenlendiği sözleşmenin 10. maddesinde de bayinin sözleşmeye aykırı davranması veya süresinden önce bu sözleşmenin feshedilmesi halinde bayinin 40.000 USD cezai şart ödeyeceği düzenlenmiştir....
e teslim edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin davacı şirket tarafından Kadıköy ...Noterliği'nin 10/07/2007 tarih ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile feshedildiği ve cezai şart istemi ile kar kaybı isteminde bulunulduğu, ayrıca ariyet olarak verilen tesisat ve ekipmanların iadesinin talep edildiği görülmüştür. Davacı dava dilekçesi ile davalının akdedilen sözleşme ile yıllık 15 ton asgari ürün alım taahhüdünde bulunulduğu, davalının sözleşmenin yürürlükte kaldığı 1997-2007 yılları arasında 107 ton eksik ürün alımı yaptığını, eksik alınan 107 tonluk bu ürün sebebi ile davacının kar kaybı talebinde bulunduğu görülmüştür. Yine davacının diğer istemleri davacı tarafından davalıya sözleşme gereği ariyet olarak teslim edilen malların öncelikle aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili ve yine sözleşmenin haklı sebeple feshi nedeniyle sözleşmenin 10.maddeki cezai şart istemine yöneliktir....
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, müvekkili ile davalı genel müdürlük arasında 22.4.2009 tarihli iş sözleşmesi ve aynı tarihli taahhütname imzalandığını, müvekkilinin 05.04.2010 tarihinde işten ayrıldığını, işverenin iş sözleşmesi ve taahhütnameden dolayı hizmet süresine ilişkin cezai şart alacağının doğduğunu ileri sürdüğünü ve işten ayrılma tarihindeki giydirilmiş ücretinin yedi katı cezai şart talebinde bulunduğunu, yapılan işin niteliğine göre sözleşmenin belirsiz süreli iş sözleşmesi olduğunu, bu sebeple müvekkilinin cezai şart adı altında borcunun doğmadığını, cezai şartın fahiş olduğunu, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 161/son maddesi uyarınca hakkaniyete uygun bir şekilde indirilmesi gerektiğini belirterek, müvekkilinin...