Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davanın reddedilip Yargıtayca onandığını, bu olaydan sonra davalının sözleşmeyi haksız ve tek taraflı olarak feshettiğini, sözleşmenin süresinden önce haksız feshedilmesi nedeniyle müvekkilinin 2.000.000.- TL manevi ve yoksun kaldığı kârın aylık en az 100.000.- TL olup toplam 600.000.- TL olduğunu ileri sürerek maddi ve manevi zarar için şimdilik 100.000.- TL’nin faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, ... vekili 15.02.2011 tarihli temliknameyi sunmuştur. Davalı vekili, davanın zamanaşımından ve esastan reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; 6102 sayılı TTK’nın 855/1 (6762 sayılı TTK'nın 767/1) maddesi hükmüne göre taşıma mukavelesinden doğan bütün alacakların 1 yılda zamanaşımına uğrayacağı, dava konusu olayın 02.12.2003 tarihinde meydana geldiği, akabinde davalının taşıma işini fiziken sonlandırdığı ve 21.01.2004 tarihinde zararının tazmini talebiyle Kadıköy 4....
ve manevi tazminat davasının kısmi dava olarak açılamayacağından davacı vekiline manevi tazminat talep miktarını açıklaması ve talep ettiği miktar üzerinden peşin harcı yatırması için 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde davanın HMK 119/1-ğ ve 119/2 md gereğince açılmamış sayılacağının ihtarına, manevi tazminat miktarının belirlenmesi halinde belirlenen bu bedel üzerinden peşin harcı yatırması için 2 haftalık süre verilmesine, bu süre içerisinde peşin harcın yatırılmaması halinde harçlar konunu 30-32 ve HMK 150 ....
Davalı,davacının sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle fesih işleminin gerçekleştiğini, davacının kendi kusuruna dayalı olarak tazminat talep edemeyeceği gibi davacı tarafından malvarlığında haksız bir eksilme olduğunun ispat edilemediğini belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne,manevi tazminat talebin ise reddine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazının reddi gerekir. 2-Davacı, davalı ile 09.12.2002 tarihli 20.000 kg ve 27.000 Kg salça alımına ilişkin iki ayrı sözleşme imzalandığını, sözleşmeye uygun olarak malları teslim ettiğini, sözleşmenin feshi işleminin haksız olduğunu iddia etmiş, davalı savunmasında fesih işleminin hukuka uygun olduğunu savunmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Sözleşmenin İptali, Maddi-Manevi Tazminat KARAR : Torbalı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 30.01.2020 tarih ve 2018/57 Esas, 2020/55 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü. İDDİA VE İSTEK: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; "taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davalı yüklenicinin edimini yerine getirmediğini, bu nedenle davacıların zarara uğradığını" iddia ederek; sözleşmenin feshine, teslim tarihinden itibaren hesaplanacak kira kaybı tazminatı ile 30.000 TL cezai şart alacağının ve 30.000 TL manevi tazminatın faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Dava, bayilik sözleşmesinin haklı nedenle feshinin tespiti, sözleşmenin feshi ve sözleşmeye aykırı davranmak suretiyle yapılan haksız rekabet nedenleriyle uğranılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, İlk Derece Mahkemesince, davacının 100.000,00 TL'lik talebinin dilekçe anlatımları itibariyle mahrum kalınan kâra ilişkin olduğu, ayrıca menfi zararın ispatına yönelik herhangi bir bilgi veya belge sunulmadığı dikkate alınarak 100.000,00 TL'lik maddi zarar isteminin reddine karar verilmesi gerektiği, manevi tazminat isteminin incelenmesinde ise, davalının, sözleşmenin ihlalinde kusuru olduğunun kabulü halinde dahi, sözleşmeye konu ürünleri münhasır yetkili dışında firmalara satış eyleminin, hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemeyeceği ve dolayısıyla şartları oluşmadığı gerekçesiyle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istediği tazminatın dava...
Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile 656.749,00 TL kira bedelinin fesih tarihi olan 09/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davacının talebinin, sözleşmenin feshi nedeniyle peşin ödenen kira bedelinin iadesi istemine ilişkin olduğu, bu halde iade edilecek kira bedelinin denkleştirici adelet ilkesine gereğince hesap edilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığının anlaşılmasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/4. maddesi gereğince; manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla...
Davacı vekili müvekkilinin yaptığı 300 TL ve 30 TL'lik ödemelere ilişkin sunmuş olduğu makbuzlar da dikkate alınarak davacının fazla ödediği 3.327,91 TL'nin kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin Nisan 2013 de sona ermesine rağmen davalının davacı hakkında takipler yaptığı, davalar açtığı anlaşılmış, davalının kurum olması ve davalının feshi kabullenmesine rağmen işlemler yerine getirilmediği ve davacının yargılamalara maruz bırakılması sebebi ile davacının uğradığı manevi tazminat karşılığı olarak 5.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde belirtilen gerekçe ile, 1- Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile, 3.327,91 TL'nin 30/04/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2- Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar verilmiştir....
Davalılar vekili, imar sorunları aşılamadığından sözleşmenin ifasının imkansız olduğunu, sözleşmenin batıl olduğunu savunarak, kira bedeli ve manevi tazminat talebinin reddini, diğer taleplerin kabulünü istemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın bitişik parseller ile tevhidi şartıyla inşaat izni verilebildiği, sözleşmedeki tevhid şartının gerçekleşmediği, böylece sözleşmenin geriye etkili fesih şartlarının oluştuğu, davacıların başka bir taşınmaza taşınmaları sebebiyle ödedikleri kira bedelini menfi zarar olarak isteyebileceği, manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, sözleşmenin feshine, tapu iptal tescil talebi ve ihya için gereken masrafların kabulüne, kira bedelinin kısmen kabulüne, manevi tazminatın reddine karar verilmiştir....
bozulduğunu, ekonomik şöhretinin yıprandığını ve diğer firmalar nezdinde de iş alamaz hale geldiğini, davalının eyleminin sadece maddi olarak değil manevi olarak da müvekkiline zarar verdiğini, bu nedenlerle ----davalının talimatıyla yapılan yatırım bedeli,--- sözleşmenin feshi nedeniyle mahrum kalınan kar bedeli,--- sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan doğrudan zarar bedeli, ---- davalıya sözleşme süresince kazandırılmış müşteri karşılığı portföy tazminatı, --- davalının zorunlu olarak aldırılmış olduğu ve iade almadığı stok mal bedeli, --- başlanmış işlerin tamamlanması tazminatı, -------- davalının sözleşme feshi nedeniyle ticari itibar kaybı karşılığı olarak manevi tazminat alacaklarının sözleşmenin haksız ve usulsüz olarak fesih edildiği tarihten itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle tahsiline, yargılanma giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı- karşı davacı vekili sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, zira davacı-karşı davalının franchise ilişkisi çerçevesinde işletmekte olduğu işyerine ilişkin olarak internet sitesinde “satılık tatlıcı tombak” ibaresini taşıyan bir ilan verdiğinin görüldüğünü; ayrıca kendilerini temsil eden tabela,..... ve.... yanlış kullanıldığının ve kendi şirketleri ile uyumlu personel istihdam edilmediğinin tespit edildiğini, bu hususların sözleşmede fesih nedeni olarak düzenlendiğini savunarak davanın reddini savunmuş, karşı davada ise sözleşmenin haklı feshi nedeniyle kazanç kaybına uğradıklarını ve internetteki ilan sebebiyle ticari itibarlarının zedelendiğini ileri sürerek şimdilik 10.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir....