nedeniyle borçlu bulunmadığı, maddi zarar ve manevi tazminat talepleri yerinde görülmeyerek davanın reddine dair verilen karar Yargıtay .......
nedeniyle borçlu bulunmadığı, maddi zarar ve manevi tazminat talepleri yerinde görülmeyerek davanın reddine dair verilen karar Yargıtay .......
-K A R A R- Davacı vekili, davalı firmanın haksız ve mesnetsiz bir şekilde bayilik ilişkisini feshettiğini, bu nedenle müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, taraflar arasındaki tek elden dağıtım sözleşmesinde belli bir satış kotasının bulunmadığını, önemli satış noktalarının ruhsatları iptal edildiği için satışta azalmalar olduğunu, ayrıca ÖTV’lerin çok yüksek olmasının da etkili olduğunu, bir hakkın kötüye kullanılmasını hukukun himaye etmeyeceğini, müvekkilinin sözleşmeye aykırı hiçbir fiilin bulunmadığını, davalının haksız feshi ile müvekkilinin ticaretten el çekmek zorunda kaldığını ileri sürerek müvekkili şirketin uğramış olduğu maddi zararların tazmini bakımından (müspet, menfi, kardan yoksun kalma, davalı firma lehine yapılan maddi harcamalar ve ayrıca hesaplanacak diğer maddi kayıpları için) şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın ve 75.000 TL manevi tazminatın fesih tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava...
Sözleşmenin feshine dair bu ihtar kişilik haklarına bir saldırı içermediği gibi, davacı murisin avukat ve baro başkanı olması da manevi tazminat tayinini gerektirir bir durum değildir. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek manevi tazminat isteminin bütünüyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentler uyarınca temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 16.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında düzenlenen 12/12/2019 tarihli sözleşmenin feshedilmesinden önce davalının sözleşmeye aykırı olarak davrandığı ve ayıplı ürün tedarik ettiği, sözleşmeyi haksız olarak feshettiği iddiası ile denkleştirme tazminatı, cezai şart ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İzmir ......
Temyiz Sebepleri Davacı yüklenici vekili temyiz dilekçesinde, davalının haklı nedenle feshi ispat edemediğini, eksik personel temini hakkında müvekkiline bildirimde bulunulmadığını, tutanak sunulmadığını, rüşvet iddiaları ile ilgili personelin savunmasını almadıklarını, haklı nedenle fesih olmadığını, davalının müvekkilinde çalışan personelleri sözleşme devam ederken sözleşmeye aykırı olarak çalıştırdığını ve kendi elemanı gibi sigortalattığını, sözleşme devam ederken dava dışı personel temin firmasından personel temin edildiğini, bilirkişilerce teminat çeklerinin iadesi gerektiği yönünde rapor verilmesine rağmen mahkemenin göz ardı ettiğini, yüksek vekalet ücreti hesaplandığını ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasındaki 11.02.2008 tarihli takviye eleman temini sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshi nedeniyle tazminat ve teminat çeklerinin iadesi istemlerine ilişkindir. 2....
İstinaf dilekçesinde özetle; davanın kısmi dava olarak açıldığını, taleplerinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, sözleşmenin feshedilmesinden kaynaklı (şimdilik 500.00 TL) müvekkilerin doğan zararların tazmini, olmadığı takdirde uyarlama yapılması yönünde olduğunu,davanın kısmi dava olarak açılmasına engel olmadığını bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 353. Maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. Dava davalı eğitim kurumu ile yapılan sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebidir. Mahkeme davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı gerekçesi ile usulden red kararı vermiş, davacı taraf istinafa başvurmuştur....
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, neşir sözleşmesine dayalı manevi tazminat, sözleşmeye konu kitaba ilişkin satış takip sistemi ve tüm satış ve kazanç bilgilerinin eser sahibine yazılı olarak bildirilmesi ve davalı elindeki kitapların davacıya iadesi istemine ilişkindir....
Bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla davacı yanca ödenen teminat komisyonlarının yapılan işe oranlanarak, isabet eden kısmı hesaplattırılıp mahsup edildikten sonra kalan komisyon masrafının tahsiline karar verilmesi yerine bu masrafın tamamının davalıdan tahsiline karar verilmesi isabetsiz olmuştur. 4-Borçlar Kanunu’nun 98.maddesinin 2.fıkrasına göre sözleşmeye aykırılık halinde de manevi tazminat isteminde bulunulabileceği kabul edilmiştir. Tüzel kişiler de, nitelikçe gerçek kişilerin kişiliklerine özgü olanların dışında kişilik haklarına sahiptir ve bunlara haksız saldırı halinde BK’nın 49.maddesi uyarınca manevi tazminat talep edebilirler. Ancak sadece sözleşmeye aykırı davranış ve sözleşmenin feshi manevi tazminat için yeterli olmayıp aykırılığın niteliğinde veya özel hal ve şartlar sebebiyle davacının kişilik haklarının T.M.K.’nın 24.maddesi anlamında zedelenmesi ve bu nedenle de BK’nın 41.maddesi gereğince haksız fiil olarak değerlendirilmesi gereklidir....
Davacı taraf açıkça sözleşmenin yüklenicinin kusuru nedeniyle feshedilip ikinci ihaleye çıkarıldığını, iki ihale arasındaki farkı, sözleşme uyarınca kararlaştırılan cezalar ile teminat mektubunun güncellenmesi nedeniyle aradaki farkı ve hastanenin gelir kaybına uğradığını ileri sürmüş ve tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece istem dışına çıkılarak bedel iadesi yönünde hüküm kurulmuş olup, taleple bağlılık ilkesine aykırı karar verilmesi hatalı olmuştur. Bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş, davacının dava dilekçesindeki istem kalemleriyle ilgili olarak araştırma ve inceleme yapılmalı, yüklenicinin kusurunun varlığı halinde istek kalemleri değerlendirilmeli ve bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak hüküm kurulmalıdır. Karar bu nedenle bozulmalıdır....