Hal böyle olunca mahkemece, davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve TBK'nın 227/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde bedel iadesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, aracın 2015 yılında satışının yapıldığı, satın almadan kısa bir süre sonra arızaların meydana geldiği ancak tamir hakkı kullanılarak radyo/navigasyon arızası hariç diğer arızaların giderildiği, bu arızanın da donanım parçası değişimi ile giderilebilecek olduğu dikkate alındığında sözleşmenin feshi ve aracın bedeline hükmedilmesinin TMK 2. maddesindeki hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı açıktır. Bu durumda, araçta oluşacak zararı telafi etmek için bedel indiriminin değerlendirilmesi gerekir. Dairemizin kural olarak uygulaması nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesidir. Bu metoda göre, zararın tazmini için, ayıplı değer ile ayıpsız değer arasındaki farka hükmetmek gerekir....
Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, resmi senet şeklinde düzenlenmesi ve noter huzurunda iki tarafça imzalanması suretiyle geçerlilik kazanır ( BK md. 29, Noterlik K. md. 60/3, md.89). Sözleşmenin şekil şartı kamu düzeni ile ilgili olup, noter tarafından düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Taraftar arasındaki sözleşmenin harici yapıldığı anlaşılmış ise de, davalı taraf sözleşmenin geçersizliğini ileri süremez. Davacı, taraflar arasındaki sözleşmeden cayma nedeniyle ödediği bedelin iadesini talep etmiş olup, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak davacının yaptığı ödeme sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davacıya iadesi gerekir. Davacı tarafından ibraz edilen tahsilat makbuzu ve davalının banka hesabına yatırılan bedel itibari ile 15.000 TL ödediği anlaşılmakla, bu miktar üzerinden karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. O nedenle davalı istinaf talebinde haklı değildir....
Ayrıca sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebi halinde hem dava konusu taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin resmi nitelikte yapılmamamsı,hem de sözleşmenin feshi ve bedel iadebinin talep edilmiş olması nedenleriyle dava konusu taşınmazın fiili teslimi sözkonusu olmaması nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihi ile fiili teslim tarihi arasındaki süre yönünden cezai şart niteliğindeki kira tazminatı da talep edilemez. Bu nedenle davacı müspet zararı talep edemez. Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygundur. Davacı istinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda, tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre; davacının istinaf başvurusunun HMK m.353/1- b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davalı Marmara Ün. vekili yazılı cevabında, Davalı T5 vekili cevap dilekçesinde; sözleşmenin kurulmasından önce yapılan tüm işlerin idari yargı konusu edilmesi gerektiğinin mevzuatında açıkça belirtildiğini, davacının İKİ payı ödemesi olarak beyan ettiği bedelin sözleşme imzalanmadan önce 27/04/2017 tarihinde 4734 sayılı yasanın 53/j-1 maddesi gereğince T3 hesaplarına yatırdığı bedel olup, 28/04/2017 tarihinde imzalanan sözleşmenin iptalinden kaynaklı uğranılan bir zarar olmadığını, bu nedenle bedeli geri iadesi için ancak T3 idari başvuru yapılarak 60 gün içinde idari yargıda dava açılması gerektiğini, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 127.maddesinde T3 olarak bahsedilen ve Kurumca iade edileceği öngörülen tutarlar, ihalesi yapılmış ancak bu maddenin yayımı tarihinde ve bu tarihten sonra işe başlayacak şekilde imzalanmış olan sözleşmelerin feshine ait tutarlar olup, KHK.nın yürürlük tarihinden önce imzalanmış ve işe başlanmış ihale sözleşmelerini kapsamadığından dava konusu bedelin...
Haricen satın alma sebebiyle ancak sözleşmenin tarafları lehine kişisel hak doğar, davanın dayanağı daire satış sözleşmelerinde davalılardan T9 taraf olmadığına, davalı Necmettin'in diğer davalılarla muvazaalı, elbirliği ve işbirliği içerisinde kötüniyetle hareket ettiği ve işlem yaptığı ispatlanamadığına ve bu kişisel hakkın sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü kişilere karşı ileri sürülme imkanı da bulunmadığına göre, davalı T9 yönünden davacının alacak davasının ispatlanamadığından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme ve gerekçe ile davalı T9 yönünden de alacak isteminin kabulüne ve hüküm altına alınan bedelin davalı T9'den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir. Davalı T9 vekilinin alacağın esasına ilişkin istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmekle kabulü gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali, tescil, alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıdan 24.10.2008 tarihli harici sözleşme ile bir taşınmaz satın aldığını, yabancı ülke vatandaşı olduğu için tapuda tescilin yapılamadığını ancak akdedilen sözleşmenin 8. maddesine göre satış bedelini ödediği ve aynı sözleşmenin 12. maddesine göre taşınmazın davalı tarafından kendisine boş ve iyi bir şekilde bırakılması gerektiği halde bu şartlarda bir teslimin gerçekleşmediğini, taşınmazın halen kaba inşaat halinde olduğunu, taşınmazın adına tescilini bu mümkün değil ise sözleşmenin feshi ile davalıya yaptığı 53.000 euro ödemenin faizi ile birlikte iadesini istemiştir....
Yine sözleşme gereği sözleşmenin feshi halinde talep edilebilecek ceza iyi şart miktarının da sözleşmede belirlendiği ve buna göre davalıdan talep edildiği anlaşılmış, bu istemin kabulüne karar verilmesi gerektiği görülmüştür....
Asliye Hukuk Hakimliği Tarihi :08.01.2015 Numarası :2013/758-2015/2 Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı-k.davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve karşı dava eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen iş bedelinin iadesi, karşı dava ise hakedilen imalât bedelinden ödenmeyen kısmın tahsili istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava eser sözleşmesinin feshi, sözleşme konusu makinenin davalıya iadesi ve sözleşme gereği ödenen bedel ile menfi zarar karşılığı 125.000,00 TL'nin tahsili istemi ile açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin feshine, dava konusu makinenin davalıya iadesine ve sözleşme bedeline mahsuben ödenen 47.200,00 TL'nin davalıdan tahsiline dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilâmı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi...