O halde mahkemece, sözleşmeye konu devre tatil alanı için yapı kullanma izninin bulunup bulunmadığı, kullanıma hazır olup olmadığı, tesisin sözleşme şartlarını taşıyıp taşımadığı hususları gerektiğinde Belediye ve ilgili kurumlardan ayrıntılı şekilde sorulup araştırıp, davacının yapı kullanma izninin bulunmadığı tesiste tatil hakkını kullanma ve sözleşmeyi ayakta tutma zorunluluğunun bulunmadığı gözetilerek, sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, davacının bu yöndeki iddiaları üzerinde durularak, gerekli araştırma ve inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 26/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, Davanın KABULÜNE, taraflar arasında imzalanan 05/12/2010 tarihli ve 8789 sayılı sözleşmenin iptaline, 10.900,00 TL nin 13/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacı, 06.11.2014 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshi ile ödediği 10.900,00 TL bedelin 30 gün içerisinde iadesini istemiş ve söz konusu ihtarname davalıya 13.11.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda davalı tebliğden itibaren işleyecek 30 gün sonunda mütemerrit olur....
KARAR Davacı, davalı şirketten 27.9.2005 tarihinde satın aldığı koltuk takımında imalattan kaynaklı arızalar ortaya çıktığını, ahşap aksamın 3 defa yenilenmesine rağmen sorunların devam ettiğini ileri sürerek sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece sözleşmenin feshine, ürünün davalıya iadesi ile ödenen 2.974.33 YTL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyize edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının dava konusu ürünleri halen kullanmaya devam ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
ve tapunun iptali ve davalı adına tescil istemine ilişkindir. .......
Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olduğu, cayma hakkının taşınmazın teslimiyle başlayacağı, dosya içeriğine göre taşınmazın henüz davacıya teslim edilmediği, sözleşmenin bu aşamada askıda olduğu, davacının cayma hakkını taşınmazın teslimine kadar dilediği zaman kullanabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan sözleşmenin devremülk satış sözleşmesi olarak düzenlendiği, sözleşmenin B bendinde “SATILAN DEVRE” başlığında taşınmazın niteliği belirtilmiş olup, taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, eczane devrine dair yazılı sözleşme kapsamında sözleşmenin geçerli olup olmadığı, ödenen bedelin cayma veya bağlanma akçesi olup olmadığı, davalı yanca alınan 250.000,00TL bedelin davacıya iadesi gerekip gerekmediği ve bu kapsamda başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava taraflarının bilanço esasına göre defter tuttuğu, tacir olmaları nedeniyle mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında imzalanan sözleşme ile, ''Sözleşmede taraflardan birinin herhangi bir sebeple cayması durumunda 1.200.000TL sözleşme cayma bedeli ve ön ödemeli bedeli 250.000TL iadesi olmamak kaydıyla olarak toplam 1.450.000TL sözleşme cayma bedeli olarak ödeyecektir'' şeklinde hüküm düzenlendiği görülmüştür. Türk Borçlar Kanunu 29. maddesi "Bir sözleşmenin ileride kurulmasına ilişkin sözleşmeler geçerlidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ile kira bedelinin tahsili istemine ilişkin olarak açılan davada İzmir 4. Tüketici Mahkemesi ve Yalova 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve senetlerin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 4.Tüketici ve ... 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada ... 4.Tüketici Mahkemesi ve ... 1....
Somut olayda taraflar arasında imzalanan 18/09/1995 tarihli Doğalgaz Abonman Sözleşmesi üzerince davalıdan 900.000,00 TL güvence bedelinin alındığı, ancak davalının sadece sözleşmenin ilk sayfasında imzasının bulunduğu, sözleşmenin eki olduğu belirtilen ve sözleşme şartlarını içeren diğer sayfalarda imzasının olmadığı, bu nedenle bu bedelin faizsiz iadesine ilişkin sözleşme hükmünün uygulanamayacağı, EPDK'nın 28.01.2011 tarihli ve 3603 sayılı kararının güvence bedelinin güncellenerek iadesine ilişkin 6. Maddesinin ise 05.03.2003 tarihinden sonra alınan güvence bedellerine ilişkin olması nedeniyle bu düzenleme kapsamında da kalmadığı anlaşılmıştır....