WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalının sözleşmeyi tek taraflı olarak 15.10.2014 tarihinde feshetmiş olduğu, davalı sözleşmeyi süresinden önce sona erdirmiş olup birtakım fesih nedenleri ileri sürmüşse de fesih nedenlerinin mahkemece kabul görmediği, bu nedenle davalı tarafça yapılan feshin haksız olduğunu, davalının ürün alımını durdurmak süretiyle sözleşmeyi ihlal ettiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 25. maddesi, ek protokolün 3.2 ve 3.6 maddelerindeki düzenlemer uyarınca davacının sözleşmenin feshinden doğan cezai şartların ve tazminatın tümünü talep etme hakkının bulunduğu, tazminat ve cezai şartlar toplamının davalının mahvına sebep olabilecek kadar yüksek olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi gerektiği, bilirkişi raporuna göre davalı şirketin finansal yapısının gerekli seviyede olmadığı, yeterli likit değere sahip olmadığının belirlendiği, açıklanan nedenle tazminat miktarlarında indirim yapılması gerektiği, ancak...

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin ifası talebine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar, davacı ve feri müdahiller tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yüklenici, feri müdahiller yükleniciden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişiler, davalı ise arsa sahibidir. Davacı yüklenici, ... 16. Noterliği 12.04.1994 tarih ve 20693 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı arsa sahiplerine ait ......

      Aile bireylerinin taşınması yakıt, aşınma ve diğer giderlere dönük maliyet gerektirmesinin olağan ulaşım araçları ile yolculuk seçeneğinin tercihi halinde yapılması zorunlu harcamaların yerini tutacak olması nedeniyle hatır taşıması olarak kabul edilemez. Kardeşin taşınması hatır taşıması kabul edilemez. Çünkü bir kimsenin kardeşini taşıması ahlaki bir görevin ifası niteliğinde olup, bu taşımada maddi ve manevi yararları olduğundan davacının araçta hatır için taşındığı kabul edilerek tazminattan indirim yapılmış olması doğru görülmemiştir. SONUÇ; Yukarıda davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Taraflar arasındaki sözleşmenin ifasının imkânsız olması nedeniyle gereğinin yerine getirilmesi mümkün olmadığından taraflar sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsilini isteyemezler. Ancak şartları varsa BK’nın 117/II. maddesi uyarınca birbirlerinden istekte bulunabilirler. Mahkemece bu durum dikkate alınmaksızın yüklenici şirketin cezai şart isteminin ve ayrıca ayrıntıları açıklanmaksızın ve BK’nın 117/II. maddesine uygun olup olmadığı değerlendirilmeksizin maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Yapılacak iş; sözleşmenin ifası imkânsız hale geldiğinden yüklenici şirketin cezai şart isteminin reddedilmesinden sözleşmenin iptâl edilmesinden tarafların karşılıklı tazminat istemleri hakkında BK’nın 117/II. maddesine göre değerlendirme yapılarak gerekçesi açıklanmak suretiyle hüküm oluşturulmasından ibarettir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili müvekkillerinin Muş ili Zafer Mah. 155 ada 12 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduklarını, taşınmazda inşaat yapılması maksadıyla sözleşme yapmak üzere kardeşleri Kasım'a vekalet verdiklerini, Kasım'ın ise davalı ... ile adi yazılı olarak 20.05.2008 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını ve müvekkillerine ait hisselerin davalıya sözleşmenin ifası maksadıyla devredildiğini, davalının sözleşme gereklerini ifa etmediğini ve sözleşmenin adi yazılı olması nedeniyle gereksiz olduğunu, bu nedenle davalıya devredilen tapu hisselerinin iptali ile müvekillerine hisseleri nisbetinde tescilini talep ve dava etmiştir....

            Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/687 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, mahkemece yargılama aşamasında taraflar arasında 21.11.2006 tarihli protokolün yapılması nedeniyle tarafların sözleşmenin ifası yönünde irade beyanında bulunmaları nedeniyle açılan davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, bu kararın kanun yolundan geçerek kesinleştiğini, sözleşmenin ayakta olduğunu belirterek sözleşmenin değişen koşullara uyarlanmasını talep ve dava etmiştir. Davalı arsa sahibi ise, sözleşme uyarınca inşaatın 30 Mart 1997 tarihinde tamamlanması gerektiğini, bu tarihin depremden önce olduğunu, bu nedenle işin depremden önce alınan yapı ruhsatına göre bitirilmemesinde davacının kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

              Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine 2-Davacı, İş Yasasının 24/11-e maddesinde de ücretlerin ödenmemesini haklı fesih nedeni saydığını, sözleşmenin 4. maddesinde işçinin ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile sözleşmeyi bozması halinde işverenin sözleşme süresi sonuna kadar kalan ayların ücretlerinin toplamı kadar tazminat ödemesinin kararlaştırıldığını , bu nedenle icra takibine yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, her ne kadar davalının itiraz dilekçesinde borcun 10.000,00 TL bir senet ile ödendiği söz edilmekte ise de , alacakla bu senedin bir ilgisinin bulunmadığını , keza 20.000,00 TL’sının ceza şartı olmasının da bir öneminin olmadığını..." beyan ve iddia ederek borçlunun takibe yaptığı itirazın...

                Tarafların ekonomik durumu, davalının ödeme kabiliyeti gibi hususlar da dikkate alınarak hesaplanan sözleşmenin 5. maddesi gereğince 345,571.04 kg eksik ürün nedeniyle kg başına 0,300 TL 'den toplam 103.671,31- TL cezai şarttan TBK'nun 182/3 maddesi uyarınca hak ve nesafet kuralları çerçevesinde indirim yapılması gerekirken somut olaya uygulanma imkanı bulunmayan 52/2 maddesi uyarınca indirim yapılması yerinde değil ise yerel mahkeme hükmü dikkate alındığında sonuç itibariyle somuca etkili görünmediğinden bu husus dairemizce eleştiri sebebi yapılmıştır. Nevar ki mahkemece, davaya konu sözleşme ile kararlaştırılan cezai şart miktarının fahiş olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin ifası, manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  İşçinin belli bir süre çalışması şartına bağlanan cezalardan, sözleşme kapsamında çalışılan ve çalışması gereken sürelere göre oran kurularak indirime gidilmelidir. Ancak sadece süre oranlamasına göre indirim yapılması yeterli değildir. Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında imzalanan 03.07.2013 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinde sözleşmenin 3 yıl geçerli olacağı, aksi kararlaştırılmadıkça da herhangi bir işleme gerek kalmadan her defasında 3 yıl uzatılacağı öngörülmüş ve “Özel Şartlar” başlıklı 9. maddenin “h” bendinde “ İş sözleşmesi işveren tarafından süresinden önce sona erdirildiği takdirde, işveren işçinin 3 (üç) yıllık ücreti tutarında tazminat ödemeyi peşinen kabul eder” şeklinde cezai şart hükmü düzenlenmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince dosyadaki bilgi, belgeler ve delillere göre iş sözleşmesinin 13.11.2014 tarihinde işverence haklı neden olmadan fesh edildiğine ve sözleşmedeki cezai şarta ilişkin hükmün geçerli olduğuna karar verilmesi yerindedir....

                    UYAP Entegrasyonu