Davalı tarafından İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğüne tahsisin iptaline dair işlemine karşı idari yargı yerine iptal için başvuru yapılmadığı çekişmeli değildir. Kısaca belirtmek gerekirse her ne kadar kayden taşınmaz davalı adına olsa da yapılan tahsis iptal edildiğinden tapu kaydı yolsuz hale gelmiştir. Hal böyle olunca, edimin ifası olanaksızdır. BK.m.117/1 uyarınca “borçluya isnat olunamayan haller münasebeyitle borcun ifası mümkün olmazsa borç sakıt olur” burada sözleşmenin yapılmasından sonra borçluya isnad edilemeyecek nedenlerle ifada imkansızlık söz konusudur. Borçlar Kanununun anılan hükmü hiç şüphesiz kusursuz olan borçluyu korumak onu zarara uğratmamak düşüncesine dayanmaktadır. BK.m117/II ise iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde ifa imkansızlığının sonuçlarını düzenlemiştir....
Taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesinde; “iş akdinin işveren tarafından herhangi bir şekilde feshi halinde sözleşme süresinden bakiye kalan süreye ilişkin aylık ücretler tazminat olarak işçiye ödenecektir” hükmünde cezai şartın ödenmesi koşulunun işverenin feshi olarak belirtilmiş olup işveren feshinin haklı veya haksız nedene dayanmasından bahsedilmemiştir. olarak feshinin Açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesince, cezai şarta ilişkin düzenlemenin geçersiz olduğunun kabul edilmiş olması hatalıdır. Ancak cezai şart miktarının belirlenmesinde oranlama ve indirim yapılması gerekmektedir....
isimli geminin tamiri ve gerekli bedel indiriminin yapıldığını, ancak ... gemisine sıra geldiğinde davalının sözleşmenin 15....
alacak olan taraftan ibrazının da istenmediği, ayrıca yüklenicinin temyiz dilekçesinde belirttiği gibi esasen re'sen de incelenmesi gereken, binanın plan ve projeye uygun yapılmadığı, imara aykırı olduğu yönündeki beyanları üzerinde durulmamış olup; bu durumda binanın plan ve projeye uygun olarak yapılıp yapılmadığı, kaçak olup olmadığı üzerinde durularak, yukarıda açıklanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin özel şartlar bölümünde belirtilen hususların gerçekleşip gerçekleşmediğine dair bilirkişiden açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması, öte yandan, davacı dava dilekçesinde kirada kaldığı süre içerisinde ödemek zorunda kaldığı kira miktarı, geç teslim nedeniyle kira tazminatı ve eksik ... bedellerini ayrı ayrı dilekçesinde belirttiği halde, bunlardan hangilerinin ve ne oranda kabulüne karar verildiği hususlarının da karar yerinde açıklanmamış olması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
ekonomik yönden borçlunun mahfına sebep olacak büyüklükte olmadığı da gözetildiğinde hesaplanan cezai şarttan indirim yapılması TTK.’nun 24. maddesine aykırılık oluşturmuştur....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldıktan sonra sözleşmeye konu taşınmazın tapuda satılarak yüklenici veya onun gösterdiği kişiye devredilmesi halinde bu satımın gerçek bir satım olmadığı sözleşmenin ifası maksadıyla tapu devri niteliğinde olduğu Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Bu nedenledir ki sözleşmeden sonra tapu devirlerinin yapılmış olması, işbu devirlerin bir satım değil, arsa payı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ifası amacıyla yapıldığını gösterir. Hâl böyle olunca, mahkemece taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine ve ek sözleşmelere değer verilerek, tarafların sözleşmelerde kaynaklanan ve üzerlerine düşen edimleri ifa edip etmedikleri belirlenip, davacının iddiaları somutlaştırıldıktan sonra yeterli incelemenin yapılması ve hâsıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....
Ancak birinci fıkrada gösterildiği üzere tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları yasal sınırları aşmamak kaydıyla geçerli olduğundan kiracı bu düzenleme uyarınca kirada indirim talep edemez. Türk Borçlar Kanunu'nda kirada indirim talebine dayanak yapılabilecek tek düzenleme TBK'nun 138.maddesidir. TBK'nun 138.maddesinde "Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir....
Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre, daire değerleri ve sözleşmenin 7. maddesine göre fazla m2'ye ilişkin tazminat miktarı belirlenmiş olup, verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan onanması gerekirken, bu husus sehven gözden kaçırılarak sözleşmenin konusunun belirlendiği 2. maddesi dikkate alınarak bozma kararı yapılması doğru olmamış, karar düzeltme istemi üzerine yapılan incelemede bu durum anlaşıldığından, davacı tarafından karar düzeltme isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin karar düzeltme taleplerinin kabulüyle; Yargıtay 23....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.08.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal tescil veya tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.02.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 30.12.2003 günlü satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise satış vaadi sözleşmesi ile ödenen bedel ve sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 30.12.2003 günlü sözleşmede hükme bağlanan kat mülkiyeti tesisi koşulu henüz yerine gelmediğinden mülkiyete ilişkin davanın bu nedenle, sözleşmenin uygulama olasılığı bulunduğundan da diğer isteklerin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT -KARAR- Dava, sözleşmenin aynen ifası ve tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 10.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 7.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....