WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda ceza-i şartın fahiş olup olmadığı, indirim gerekip gerekmediği, fahiş ise ne oranda indirim yapılması gerektiği saptanıp, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yaılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 3-Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. ve 2. bent gereğince temyiz olunan kararın bozulmasına, 3. bent gereğince tarfların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 2.7.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Noterliği’nin 11 Aralık 2012 tarih ve..... yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline,davacının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş;hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eldeki davada davalı alıcının aralarındaki satış vaadi sözleşmesine rağmen sözleşme gereğini yerine getirmediğini sözleşmede kararlaştırılan peşinat va taksitleri ödemediğini aralarındaki sözleşmeye istinaden sözleşmenin iptalini ve cezai şartı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalının satış vaadi sözleşmesi gereğince üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği gerekçesiyle ... 7. Noterliği’nin 11 Aralık 2012 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar vermiş, davacının tazminat talebini ise sözleşmede belirlenen tazminat ve cezai şartın sözleşmenin yürürlükte olduğu halde geçerli olacağı, sözleşmenin feshine karar verildiği, davacının sözleşmeye göre tazminat hakkı bulunmadığı ve davacı tarafından ... 8....

      Sigortacıya bildirilmeyen, eksik veya yanlış bildirilen hususlar, sözleşmenin yapılmamasını veya değişik şartlarda yapılmasını gerektirecek nitelikte ise, önemli kabul edilir. Sigortacı tarafından yazılı veya sözlü olarak sorulan hususlar, aksi ispat edilinceye kadar önemli sayılır" denilmek suretiyle; sigorta ettirenin, sözleşmenin kurulması sırasındaki doğru beyan yükümlülüğünün kapsamı düzenlenmiştir. Gerek TTK'nun 1435. maddesi ve gerekse Hayat Sigortası Genel Şartlarının C-2.2. maddesi düzenlemesine göre; sigorta şirketinin sorusu üzerine veya herhangi bir soru sorulmadan (dolayısı ile buna ilişkin bir form doldurulmadan) sigortalı, sözleşmenin yapılması sırasında kendisinin bildiği ve sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek bütün halleri sigortacıya bildirmekle yükümlüdür....

        Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre işin tamamının 30.04.1998 tarihinde bitirilmesi gerektiği yarrgılama aşamasında halen bitirilmemiş olduğu, bu yönden davalı tarafça sözleşmede belirlenen usulüne uygun ihtarnamelerin davacıya gönderilmiş olduğu, sözleşme hükümlerine göre yapılması gereken inşaat imalatının proje ve ruhsatına uygun olarak ve belediye tarafından denetime açık bir .../......

          KARAR Davacı, Kuzey Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi çerçevesinde davalı ... ile imzaladığı sözleşme gereği tapu tahsis belgeli arsa ve tesislerini davalıya devrettiğini, davalının 80 m2 lik daire vermeyi taahhüt ettiğini, edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının taahhüt ettiği konutu vermediğini, dairenin teslimine kadar taahhüt ettiği kira yardımlarını 2011 yılı Haziran ayından sonra ödemediğini, kıymet takdir komisyonunca 3/A sınıfına göre değerlendirme yapılması gerekirken 2/B sınıfına göre değerlendirme yapıldığını ve yapı bedeli yerine enkaz bedeli ödendiğini ileri sürerek, 80 m2 lik dairenin aynen ifası yerine ortalama rayiç bedeli olan 107.187,00 TL müspet zarar karşılığı tazminat ile 3.420,00 TL kira yardımı ve bakiye 16.565,00 TL yapı bedeli olmak üzere 127.172,00 TL nın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

            Davalılar, konut teslimindeki gecikmenin sözleşmede tanımlanan mücbir sebep ve beklenmeyen hallerden kaynaklandığını, piyasalarda yaşanan kriz ve imar planında değişiklik yapılması nedeniyle teslimin geciktiğini, bağımsız bölümün 19.06.2012 tarihinde teslimi için davetiye çıkartıldığı halde davacının hiçbir gerekçe göstermeksizin davete icabet etmediğini, davacının satış bedelinin tamamını ödeyerek ve tapusunu alarak seçimlik hakkını sözleşmenin aynen ifası yönünde kullandığını, mülkiyeti devraldıktan üç sene sonra böyle bir davanın açılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir....

              Zira bir kamu kurumu olarak davacının, sözleşmenin ifa edilmeyeceğinin anlaşılması üzerine bu kadar süre beklememesi, aksiyon alarak sözleşmenin feshini sağlaması ve gerektiğinde sözleşme konusu edimin ifası için yeni bir ihale açması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan hususlar çerçevesinde, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere; Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE; 1- 56.206,56 TL alacağın sözleşmenin fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 2- Fazlaya ilişkin istemin reddine," şeklinde karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gecikme cezasından %30 indirim yapılmasının hukuki dayanağı bulunmadığını, hukuka aykırı olduğunu, tacir olan davalıların TTK 22....

              Şart ve ceza arasındaki ilişki gözetilerek, işçinin iktisadi açıdan mahvına neden olmayacak çözümlere gidilmelidir. İşçinin belli bir süre çalışması şartına bağlanan cezalardan, sözleşme kapsamında çalışılan ve çalışması gereken sürelere göre oran kurularak indirime gidilmelidir. Ancak sadece süre oranlamasına göre indirim yapılması yeterli değildir. Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında düzenlenen 1.7.2013 tarihli iş sözleşmesi ile 01/07/2013-30/08/2014 tarihleri arasında geçerli 14 aylık belirli süreli iş sözleşmesi imzalanmış olup bu iş sözleşmesi gereğince, davalı işçi ... ... ile ortaklaşa gerçekleştirilen projesi kapsamında Boynuyoğun kampında çalışmıştır. İş sözleşmesinin 38.maddesinde, "...süresinden önce haklı bir neden olmadan feshedilir ise fesheden taraf sözleşmenin fesih edildiği tarihten sözleşme süresinin bitiş tarihine kadar süreye ilişkin görev yapılan kadronun brüt ücretini tazminat olarak ödemeyi peşinen kabul eder." düzenlemesi mevcuttur....

                "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 18.09.1998 tarihli kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin aynen ifası, mümkün olmadığı takdirde akdin feshi ve tazminat talepleri ile açılmış, mahkemece sözleşmenin feshine, tazminat isteminin reddine dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. 18.09.1998 tarihli sözleşme ile davacıya ait 4853 parsel nolu arsa üzerine bodrum + zemin + 5 normal katlı ve her katta iki daire olmak üzere inşaat yapımı kararlaştırılmış iken, alınan inşaat ruhsatına göre bodrum, zemin ve iki katlı olarak inşaata başlandığı, ancak fiilen bodrum, zemin ve üç normal katlı binanın yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece tespit raporundaki bulgulara dayanılarak sonuca gidilmiştir....

                  Dava konusu olayda, davacı hakkında uygulanan ceza sözleşme bedelinin 1/3'üne yakın olduğu gibi, temyiz dilekçesine eklenen İzmir Dördüncü Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 06.08.2007 gün ve 2006/803 E. 2007/250 K. sayılı kararı ile davacı şirketin iflasının ertelenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece bu deliller karşısında, her ne kadar TTK'nın 24. maddesi uyarınca tacirler hakkında cezai şarttan indirim yapılmasına olanak bulunmasa da, anılan genel kurul kararı doğrultusunda mahkemesince indirim oranının takdir ve ifası için karar bozulmalıdır. Sonuç: Yukarıda (1.) bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.) bent uyarınca hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 18.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu