Taraflar arasında yapılan paket tur sözleşmesinin, sözleşmede kararlaştırılan koşullara uygun şekilde ifa yapılması zorunludur. Paket tur şirketi veya aracısı sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle katılımcının uğradığı her türlü zarardan sorumludur. Paket tur sözleşmesi kapsamında, 14.9.1972 tarihli ve 1618 sayılı Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Kanununun zorunlu sigorta ile ilgili hükümleri saklı olmak üzere, tüketici (katılımcı) eksik ve ayıplı ifa nedeni ile veya aksaklık tur yetkilisine bildirilmesine rağmen sorunun çözülememesi nedeni ile gerçekleşen eksik veya ayıplı hizmet ya da tüketicinin boşa harcanan tatil zamanı için tur şirketinden uygun bir tazminat talep edebilir. Bu durumda maddi tazminat dışında ayrıca yasal koşulları oluştuğu takdirde manevi tazminat da istenebilir....
Taraflar arasındaki sözleşmenin davalı işçi tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiği anlaşıldığından cezai şart talebinin kabulü isabetli ise de; davacının işçi olması, ücreti, çalıştığı süre gibi hususlar dikkate alındığında fahiş miktardaki cezai şarttan yüzde 15 oranında az indirim yapılması hatalı olmuştur. Fesih tarihinden itibaren sözleşmenin sona ermesine kadar kalan süre, davalının işçi oluşu, işçinin ücretinin miktarı da göz önünde bulundurularak makul bir indirim ile talebin hüküm altına alınması gerekir. Öte yandan Mahkemece uygun oranda indirim yapıldıktan sonra davalı işçinin 7 günlük ücret alacağının mahsubu gerekirken yazılı şekilde ücret alacağı mahsup edildikten sonra indirim yapılmak sureti ile hatalı karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacının aynı davaya mesnet teşkil eden tespit bilirkişi raporuna itiraz ettiği ve zararın miktarının fahiş olduğunu bildirdiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 9. maddesi uyarınca “işyeri ve çevresindeki bölgede yeterli güvenlik önlemi alınmaması sebebiyle doğabilecek hasar ve zararın ödenmesinden yüklenici sorumlu” ise de ilk davada davacı yer almadığından verilen ödetme kararının güçlü delil olarak kabulü mümkün ise de kesin delil şeklinde benimsenmesi mümkün değildir. Bu durumda mahkemece 3. kişiye verilen zararla ilgili olarak konusunda uzman kişiden bilirkişi raporu alınarak kusur oranı ve zarar miktarının belirlenmesi, sözleşmenin sorumsuzluğa ilişkin maddesi BK'nın 99. maddesi uyarınca değerlendirilerek davacının ağır kusuru varsa zarardan indirim yapılıp yapılmayacağı da takdir olunup dava sonuçlandırılmalıdır. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür....
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) ve (3) no’lu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle reddine, aşağıda dökümü yazılı 2.083,64 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 03/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi. KARŞI OY Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK'nın 43. (6098 sayılı TBK'NIN 51.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Somut olayda, davacı yolcu konumundadır....
Mahkemece yukarıdaki ilke dikkate alınarak mahallinde mukayeseli keşif yapılması, her iki büronun niteliklerinin uzman bilirkişi aracılığıyla tespit edilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 4.2.2010 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
yer almasını sağladığını, ancak sözleşmenin haksız feshi nedeniyle ticari statüye gölge düşürüldüğünü, davalının reklam ve ürün tanıtımına yönelik yükümünü yerine getirmeyip, sözleşmeyi haksız feshettiğini, ürünün pazarlanması ve raflara girmesi için davalının harcamalarda bulunduğunu ileri sürerek fazlaya dair hakların saklı kalarak sözleşmeden doğan yükümlerin ifası için yapılan harcamalara karşılık şimdilik 1.000.00....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin ifası sırasında elektrik akımına kapılıp yaralanmak suretiyle malül kalan yüklenici tarafından iş sahibi, belediye ve elektrik dağıtım şirketi aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın maddi tazminat üzerinden kısmen kabulü ile hesaplanan zararın %30 kusur oranına isabet eden kısmının ve 12.000,00 TL manevi tazminatın davalı iş sahibi ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.04.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptal tescil isteminin kabulüne, tazminat isteminin reddine dair verilen 28.05.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 21.03.2001 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve aynı tarihte düzenlenen adi yazılı sözleşmeler uyarınca 449 ada 3 sayılı parselde yapılan C Blok 2. kat 9 numaralı bağımsız bölümün tescili ve 5140.TL ceza alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur....
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında .../03/2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesi düzenlendiğini, davalıların, haklı bir sebep olmaksızın kiralananı teslim etmediğini belirterek sözleşmenin ifası ile kiralananın teslimine, bu talebin kabul edilmemesi halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, sözleşmenin ifa edilememesi nedeniyle uğradıkları 150.000 TL zararın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile ....142.400 TL'nin tahsili talep edilmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece 25/.../2014 tarihli karar ile davalı tarafından taşınmazın bir başkasına kiraya verdiği, bu sebeple davacıya tesliminin mümkün olmadığı, feshin haklı nedene dayanmadığı belirtilerek, sözleşmenin aynen ifası talebinin reddine, ....142.400,00 TL tazminatın tahsiline karar verilmiştir....
Davacı vekili, davalı tarafından açılan ihale sonucunda ihaleyi kazanan müvekkili şirket ile davalı yan arasında 05.05.2010 tarihinde 52.000,00 TL bedelli 3 yıllık kira sözleşmesi imzalandığını, 60 adet ışıklı bilbord, 20 adet CLP raket ışıklı reklam vitrini, 20 adet ışıklı reklam vitrinli otobüs durağı, 30 adet vitrinsiz otobüs durağı, 3 adet megalight ışıklı reklam panosi ile 1 adet led erkanın kiralandığını, sözleşmenin 12. maddesinde düzenlendiği üzere teknik şartnamedeki ilan araçlarının montajının yapılması gerektiğini, davalı belediyece montajın yapılması beklenmeden Encümen kararı ile sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmenin aynen ifası ve tazminat talepli olarak açılan davada verilen tedbir kararına rağmen, davalı yanca her yıl encümence belirlenen kira bedelinin talep edildiğini, sözleşmenin feshedildiğinin ve bahse konu reklam araçlarının hali hazır durumlarının tespiti ile bu araçlara yapılan haksız ve hukuka aykırı müdahalenin önlenmesine, mülkiyetin müvekkilen ait olduğunun...