WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

“Bilirkişi raporundaki açıklamalardan makinenin iş sahibinin kullanamayacağı ve nefaset kaidesine göre kabule icbar edilemeyeceği derecede kusurlu ve sözleşme şartlarına aykırı olduğu anlaşıldığından, davacı iş sahibi seçimlik hakkını sözleşmeden dönme yönünde kullanmakta haklıdır. Bu durumda mahkemece zararlarını isteyemeyeceği gözetilerek, ödenen bedelin istirdadına ödenmeyen bedel yönünden borçlu bulunulmadığının teşpitine ve ayıplı makinenin davalı yükleniciye iadesine karar verilmesi, ıslahla davaya eklenen kâr kaybı, cezai şart ve manevi tazminat istemlerinin ise reddi gerekir. Hukuk Dairesi 2015/228 £. , 2015/4610K. “ 6098 sayılı TBK'nın 475/1. maddesi hükümleri gereğince yapılan şey iş sahibinin kullanamayacağı ve hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı olması halinde iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkı mevcut olduğu gibi yüklenicinin kusuru bulunursa tazminat ve zarar istemesi de mümkündür....

HUKUK DAİRESİ Dava; ayıplı araç satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 15/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    Hal böyle olunca, mahkemece, davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve TBK'nın 227/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde bedel iadesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 872,00 TL harcın istek halinde davalı ... Mimarlık Oto. İnş. Tic. A.Ş.'ye iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, satış sözleşmesinden ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı şirketten 13.10.2021 tarihinde Apple Iphone 12 Pro Max 128GB marka-model bir akıllı telefon satın aldığını, telefonun ayıplı olduğunu ileri sürerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiştir. Yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından istinaf edilmiştir....

      Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden ./.. .... dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir...” hükmü bulunmaktadır. Bu hükümde borçlunun temerrüdü halinde alacaklının hakları düzenlenmiş olup, buna göre borçlunun temerrüdü halinde alacaklı sözleşmeden dönme yolunu tercih etmiş ise, sözleşmenin hükümsüzlüğü nedeniyle doğan zararını (menfi zarar) isteyemez....

        Cayma parası ise; kişiye sözleşmenin yapılması sırasında verdiği şeyi (parayı) yitirme pahasına dilediği zaman sözleşmeden dönme hakkını sağlayan bir paradır, şeklinde tanımlanmaktadır (Türk Hukuk Lûgatı, s. 206). 22. Sözleşmenin yapılması sırasında taraflardan biri diğerine bir miktar para verir ve aralarındaki açık ya da örtülü anlaşmaya göre parayı veren verdiği parayı karşı tarafta bırakması karşılığında sözleşmeden cayma yetkisine sahip olursa, burada cayma parası söz konusu olur. 23. Cayma parası taraflara sözleşmeden dönme yetkisi verir. Cayma parasını veren taraf, verdiğini karşı tarafa bırakmak suretiyle, karşı taraf ise aldığının iki katını, cayma parasını verene vermek suretiyle sözleşmeden dönebilir. Görüldüğü üzere, cayma parası taraflardan her ikisine de sözleşmeden cayma hakkı vermektedir. Asli edim ifa edildikten sonra, sözleşmeden dönmek mümkün değildir....

          Gerçekten, somut uyuşmazlıkta dayanılan 26.09.1978 günlü sözleşmede “…iş bu satış vaadinden rücu ettiğimiz takdirde hüküm ve ihtara hacet kalmadan 120.000.TL. rücu tazminatı ödeyeceğiz…” hükmüne yer verilmiştir. Sözleşmede tazminat olarak ödenmesi kararlaştırılan 120.000.TL.nin sözleşmenin yapıldığı anda vaad alacaklısına ödenmemiş olması (BK.m.156) bu meblağın pey akçesi olmadığını gösterir. Ne var ki tarafların, 26.09.1978 tarihli sözleşmede cezai şart ödenmesi karşılığı sözleşmedeki edimlerinden kurtulmayı amaçladıkları da çok açıktır. Sözleşmeye bakılırsa tarafların amacı dönmeyi sağlamak üzere ceza adı altında karşı tarafa bir miktar ödeme yapmaktır. Bu ceza, uygulama ve doktrindeki söyleyişiyle “dönme cezası” veya “ifa’yı engelleyen ceza”dır. Dönme cezası, Borçlar Kanunu’nun 158/son maddesinde düzenlenmiş olup, amacı ceza ödemek suretiyle sözleşmeden dönmeyi sağlamaktır....

            Kişiye devir ve teslimi nedeniyle tesliminin mümkün olmadığı gibi davacı tarafın sözleşmeden dönme talebinin yerinde olduğu, sözleşmeden dönme ile tarafların aldıklarını birbirlerine vermekle yükümlü olduğu, davacı tarafın bedel iadesi talebinde davalının temerrüt süresinin tebliğden itibaren 7 günlük sürenin dolmasından sonra başlayacağı, alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız olması nedeniyle icra inkar tazminat şartının oluştuğu, kötüniyet tazminatının yasal şartlarının oluşmadığı, davalı tarafın, sözleşme hükümleri de dikkate alınarak, davacı tarafça ödenen paranın cezai şarta ilişkin ödeme olduğuna yönelik savunmalarına itibar edilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, Davalının Büyükçekmece ...... İcra Müdürlüğünün .........

              Eldeki davada davacı yan, sözleşmeden dönme hakkını kullanarak, sözleşmenin ve senetlerin iptalini talep etmiş olmasına rağmen; mahkemece sözleşmedeki hükümlere atıfla sözleşmeden dönülemeyeceği gerekçesi ile sözleşmeden dönme talebi yerinde görülmemiş ise de, TBK'nun 123 ve 124. maddelerinin somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği karar yerinde yeterince araştırılmamış, tarafların kanundan doğan dönme hakkının sözleşmeyle işin başında ortadan kaldırılamayacağı, doğmayan haktan feragat etmenin de mümkün olmadığı, ayrıca sözleşmede salt ifaya ekli cezai şart düzenlenmiş olmasının aynen ifadan vazgeçme ve sözleşmeden dönme hakkını ortadan kaldırmayacağı göz önüne alınmaksızın sözleşme hükümleri gerekçe yapılarak yazılı şekilde karar tesisi isabetli görülmemiştir....

              Eldeki davada davacı yan, sözleşmeden dönme hakkını kullanarak, sözleşmenin ve senetlerin iptalini talep etmiş olmasına rağmen; mahkemece sözleşmedeki hükümlere atıfla sözleşmeden dönülemeyeceği gerekçesi ile sözleşmeden dönme talebi yerinde görülmemiş ise de, TBK'nun 123 ve 124. maddelerinin somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği karar yerinde yeterince araştırılmamış, tarafların kanundan doğan dönme hakkının sözleşmeyle işin başında ortadan kaldırılamayacağı, doğmayan haktan feragat etmenin de mümkün olmadığı, ayrıca sözleşmede salt ifaya ekli cezai şart düzenlenmiş olmasının aynen ifadan vazgeçme ve sözleşmeden dönme hakkını ortadan kaldırmayacağı göz önüne alınmaksızın sözleşme hükümleri gerekçe yapılarak yazılı şekilde karar tesisi isabetli görülmemiştir. Davalı ... şirketi yönünden; Davacı İst ...İcra Müdürlüğünün ......

                UYAP Entegrasyonu