Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satım aktinden kaynaklanan ayıba karşı tekeffül hükümlerine ilişkindir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesinde "Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilânlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir." şeklinde ayıplı mal tanımlanmış ve malın ayıplı olması durumunda tüketiciye bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme seçimlik hakları tanınmıştır....
Mahkemece, davacının değer kaybı ve onarım bedeline ilişkin davasının kabulü ile bilirkişi tarafından belirlenen 3.000,00 Tl boya masrafı ve değer kaybının tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, 13.12.2004 tarihinde satın aldığı aracın yıkama esnasında, araç boyasının çıktığını, aracın bu haliyle ayıplı olduğunu ileri sürerek yenisi ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde sıfır araç bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiş, bilahare beyanında bu talepleri olmazsa değer kaybının tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiş, Mahkemece, aracın ayıplı olduğu kabul edilerek aracın boyanması için gereli olan masraf ile değer kaybının tahsiline karar verilmiştir. 4822 Sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK.nun 4/2 maddesi gereğince malın ayıplı çıkması halinde tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: HMK 353 maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, ödenen tutarın tahsili, sözleşme nedeniyle düzenlenen kambiyo senedinin iptali ile ayıplı malların davalıya iade edilmesi nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti, Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2018/12908 E sayılı dosyasının iptali, nakliye ve noter ihtar bedelinin tahsili, kötü niyetli başlatılan icra takibi nedeniyle 7.500 TL' nin yüzde yirmisi oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesi taleplerine ilişkindir....
Dava; ticari satım akdi uyarınca sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi istemiyle açılan davadır. Taraflar arasında ticari satım akdi ilişkisinin bulunduğu, davaya konu telefonun ...-TL bedelle satın alındığı, ...-TL ücret karşılığında 1 yıllık ...+EK garanti paketi satın aldığı hususu ihtilafsızdır. Uyuşmazlık; mahkememizin yetkili olup olmadığı, davalının azami tamir süresine ve garanti sözleşmesine aykırı hareket edip etmediği, telefonun onarılıp onarılmadığı, davacının sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin tahsilini talep etmekte haklı olup olmadığı, hususları ihtilaflıdır. Davalı vekilinin yetki itirazının HMK'nın 14. Maddesi uyarınca bir şubesinin işlemlerinden doğan davalarda, o şubesinin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu, anlaşılmakla reddine karar verilmiştir. Bilgisayar Mühendisi ... tarafından düzenlenen ... havale tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; davaya konu telefonun ... tarihinde ...-TL bedelle alındığı alınırken beraberinde ......
Varolan ayıbın aracın orijinalliğini bozacak veya araçtan faydalanmayı engeller veya etkiler nitelikte olmadığı, ayıbın öneminin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmadığı, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı yani karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirildiğinde çoğun içinde az da vardır kuralı dikkate alınarak ayıp nedeni ile bedel indirimi uygulanmasının yerinde olacağı, kaldı ki üniversitelerin otomotiv alanında görevli bilirkişi kurulundan alınan rapor ile araçtaki ayıbın giderildiğinin ve araçta mevcut haliyle ayıp bulunmadığının belirlendiği, aracın satış tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı TKHK.m.11 gereğince sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile bedelde indirim haklarının ancak satıcıya karşı yöneltilebileceği, ithalatçının ve üreticinin ancak onarım ve misliyle değişim seçimlik haklarında satıcı ile birlikte sorumluluklarının düzenlendiği, iş...
bedel olmadığının açık olduğunu, aksi halde protokolde ileri sürülemediğini, davacı yana fesih gereği ödenmesi gereken bedel ödenmiş olup; işbu davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, her türlü yargılama giderlerini ve takdir edilecek ücretin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini, haksız ve yasal dayanaklardan yoksun olan davanın reddine karar verilmesini, saygı ile arz ve talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 06/02/2020 NUMARASI: 2018/1062 Esas, 2020/123 Karar DAVANIN KONUSU: Sözleşmeden Dönme, Teminat Mektuplarının İadesi KARAR TARİHİ: 15/03/2021 Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, TBK 138. ve 480. m. uyarınca eser sözleşmesinden dönme ve sözleşme uyarınca verilen teminat mektuplarının iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karara karşı, davalılar vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur....
Davalı ... vekilinin 05/06/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan sözleşmeden cayma hakkını sözleşme gereği 3 günde ve TTK 23/1-C gereği de 8 günde kullanmadığını, davaya konu forkliftte ayıp olup olmadığı ve varsa ayıbın gizli ayıp olup olmadığının belli olmadığını, 20.650 TL ik bedelin forklifte yapılıp yapılamadığının yapılmış ise bu masrafların zorunlu mu yoksa faydalı mı olup olmadığının yapılan masrafların hangi faturaya karşılık ödendiğinin bu masrafların hangilerinin satış öncesi ayıbın giderilmesi için yapıldığına ilişkin davacı yanca hiçbir açıklama yapılmadığını, davalı satıcının dava tarihinde ve halen ikamet adresinin Antalya ili olması nedeni ile davanın yetkili Antalya Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, açılan davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. MAHKEMEMİZCE TOPLANAN DELİLLER VE YAPILAN İŞLEMLER: Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Konya ....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 6. maddesiyle taşınmazın otel konseptinde kullanılarak kira getirisi sağlama yönünde davalının taahhüt ve yükümlülük altına girdiği ve bu taahhüt uyarınca yüksek gelir elde edeceği beklentisiyle davacının sözleşmenin tarafı haline geldiği ancak 28.07.2016 tarihli yapı kullanım izin belgesinde taşınmazın konut olarak kullanımına izin verildiği, davalının vasıf değişikliği yönündeki idari başvurularının da reddedildiği, bu haliyle davacının hukuki ayıplı hale gelen sözleşmeden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 227/1 inci maddesi uyarınca dönme seçimlik hakkını kullandığı, sözleşmeden dönülmesi halinin satılanı geri verme edimini de içerdiği, davacının sözleşmeden döndüğünün kabulüne rağmen sehven sözleşmenin feshi ifadesinin kullanılması, davacı adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalıya döndürülmesine...
Maddesine göre bağlı kredi sayılamayacağını, davacının ilgili yasal mevzuat ile kendisine tanınan sözleşmeden dönme / cayma hakkını kullanmadığı ve teslim tarihi geçmeden dava ikame edildiği hususunun yerel mahkeme tarafından gözardı edildiğini, 6502 sayılı TKHK'nin “Sözleşmeden Dönme” başlıklı 45. Maddesi ve Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkında Yönetmelik’in 9. maddesinin 7....