Satıcının aldığı bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi iade ettiği tarihten itibaren, tüketici on gün içinde edinimlerini iade eder. " şeklinde düzenlenmiştir. 6098 s.TBK.nun 125.m.sinde satıcı borçlunun taşınmaz devir ve teslimi suretiyle borcun ifası edimini sözleşmede kararlaştırılan sürede yerine getirememesi nedeniyle temerrüde düşmesi halinde taşınmaz alıcısı/alacaklıya tanınnan seçimlik haklar;"Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler....
Maddesi uyarınca, satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur ve aynı kanunun 227. Maddesi uyarınca ayıplı satım halinde alıcıya seçimlik haklar tanındığı, satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu anlaşılmıştır.Bu açıklamalar ışığında somut olayda davacı alıcının ayıp dolayısıyla sözleşmeden dönerek satış bedelinin iadesi talebi haklı bulunarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
taleple bağlı kalınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir..." şeklinde gerekçeler ile Davacının ayıptan doğan haklardan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin KABULÜ İLE; Çarşamba 1....
Bu durumda mahkemece, davacının akdin kendisinin kusuru olmaksızın ifasının imkânsız hale geldiği iddiası kanıtlanamadığı, davalı arsa sahibinin davacı yetkilisine verdiği vekâletnamedeki yetkilerini kullanmaması için vekâletten azletmesi, sözleşmeden dönme niteliğinde olmayıp tarafların sözleşmeden dönme konusunda iradeleri uyuşmadığı ve davacının TBK'nın 137 ve 138. maddelerine göre bir talebi de bulunmadığında davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....
Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır. Dava konusu araç gizli ayıplı olarak satıldığı için davacının talebi doğrultusunda bedelin iadesi gerekir. Mahkemece, dava konusu aracın davalıya iadesi koşulu ile ödenen bedelin tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir."(Yargıtay 13. HD. 09/03/2016 tarih ve 2015/900 E.-2016/7367 K.)...
Maddesi uyarınca sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi seçimlik hakkının kullanıldığının davacıya ihtarname ile açıkça belirtildiğini, tüm bu hususların mahkemece görmezden gelindiğini, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olup, alınan bilirkişi raporu ve ek raporların da dosya kapsamına uygun olmadığını, iş sahibinin seçimlik hakkını düzenleyen 6098 Sayılı TBK'nın 475/1. maddesinde eser kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olur ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, 2. fıkrada ise eseri alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim isteme hakkı, son fıkrasında aşırı zarar doğuracaksa iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağına dair düzenlemeler bulunduğunu, mahkemece bu madde ve anılan fıkraları uyarınca değerlendirme yapılmadığını, bu haliyle alınan rapor ve ek raporların hükme esas alınamayacağını, bilirkişiden rapor almak suretiyle TBK 475/1. madde uyarınca eserin kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olup olmadığı hususunda değerlendirilmesi, sökülüp kaldırılması...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; teslim tarihinden yaklaşık 5 ay sonra ürünlerde elyaf kusması ve süngerlerinde çökme meydana geldiğini, rapora yapılan itirazların dikkate alınmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılıp davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, ayıplı mobilya satışından kaynaklı sözleşmeden dönme ve buna bağlı bedel iadesi isteğine ilişkindir. Davacı davalı şirketten 5.630,00 TL bedelle 23.04.2016 tarihinde satın aldığı soft köşe takım, köşe dinlenme takım ve 3 adet tekli koltukta satın alma tarihinden 5 ay sonra elyaf kusması ve süngerlerde çökme olduğundan bahisle eldeki davayı açmıştır....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davanın kabulünü, tüketici ve borçlar hukukundan doğan sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanarak sözleşme ilişkisinin geçmişse yönelik olarak ortadan kaldırılmasını, aynı hak dolayısı ile taşınmaz için davalı satıcıya ödenen bedelin (417.740 USD) sözleşmede belirlenen ifa tarihinden itibaren oluşan mevduata uygulanan en yüksek yasal faiz ve temerrüt faizleriyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline iadesini, ayrıca kira mahrumiyeti, noter işlem bedeli, aidat ödemeleri ve benzeri menfi ve müspet tüm zarar kalemlerinin davalı satıcı tarafından tanzim edilmesini, davalı banka ile müvekkil arasındaki bağlı kredi sözleşmesi ödemelerinin banka sorumluluğu da göz önünde tutularak dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasını ve banka ile müvekkil arasındaki bağlı konut finansmanı amaçlı kredi sözleşmesinin iptalini, davalı satıcının dava sonucu ortaya çıkacak iade ve tazminat bedeli oranında menkul ve gayrimenkulün teminatsız...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tapu devrinin gerçekleştirildiğini, sözleşmeden dönme isteğinin haksız olduğunu, davacının ödeme durumunu somutlaştırmasının gerektiğini, faiz talebini kabul etmediklerini savunarak haksız davanın reddini, taleplerinin reddedilmesi halinde sözleşmeden dönme nedeniyle tazminat ile davacı adına olan tapu kaydının müvekkili adına yapılması hususunda karar oluşturulmasını istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde 18/11/2021 tarihli kararla; "(...) taraflar arasında (...)...
İflas İdaresine başvuru yaptığına ve iflas masasına kayıt yaptırdığına ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığını ileri sürerek onama ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tapu iptal tescil, bedel iadesi, tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk a. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 16.05.2019 tarihli ve 2018/13-977 E., 2019/572 K. sayılı kararı. b. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası; “Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....