ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/12/2020 NUMARASI : 2018/151 ESAS, 2020/708 KARAR DAVA KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat KARAR : Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasında verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Şükrü Hanlı Baydın tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının sahibinden.com internet sitesinde fotoğraflarını ve ilan açıklamalarını görüp beğendiği 34 XX 931 plakalı 2012 model Opel Astra SDR 1.6 Classic aracı 12.08.2016 tarihinde davalı T3 26.500,00 TL bedelle satın...
------- bedel farkı talep ettiğini, malın aynıyla değişiminin davalılar tarafından derhal yapılmaması sebebiyle sözleşmeden dönme ve edaların iadesi haklarının doğduğunu, aracın,----- tarihinde iade kapsamında davalı ------ teslim edildiğini, açıklanan nedenlerle, davacı tarafından satın alınan aracın ayıplı olması ve davalıların malın misliyle değişim imkanının bulunmadığını bildirmesi ve fark ücreti talep edilmesi sebebiyle sözleşmeden dönülerek malın davalılara iadesine, davacının ödediği --- dava tarihi --- üzerinden denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanacak değer kayıpları ve işleyecek ticari faiziyle şimdilik ------ iadesine, aracın şu anki değerinin artmış olması ve davacının bu değerden mahrum kalmış olması ve aynı aracı dava tarihi itibariyle satın almak istese daha fazla bedel ödemek zorunda olacağı nedeniyle şimdilik ---- menfi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
bedel iadesi de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir....
Mahkemece, davanın kabulüne, aracın yenisi ile değiştirilmesine, bu mümkün olmaz ise taraflar arasındaki satış sözleşmesinin feshi ile satış bedeli 34.514,4 YTL.nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, satışa konu aracın davalıya iadesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 Sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK.nun 4/2 maddesi gereğince malın ayıplı çıkması halinde tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Tüketici, bu seçimlik haklarından birini kullanabilecektir. Aynı şekilde tüketici bu haklarından birini kullandığını belirterek dava açabilecektir. Davacı dava dilekçesinde öncelikle aracın değiştirilmesini, mümkün olmaz ise bedel iadesini talep etmiştir....
denmekle, müvekkili şirketin davacı-yükleniciden kaynaklanan eksik ve ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden döndüğünü açıkça bildirmiş olduğunu, Sözleşmeden dönme hakkının, tek taraflı ulaşması gerekli ve bozucu yenilik doğuran bir hak olduğunu, karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığını dolayısıyla müvekkili şirketin keşide ettiği ihtarnameyle sözleşmeden döndüğünü ve müvekkili şirketin bu hakkını kullanmasıyla taraflar arasında yürürlükte bir sözleşmenin kalmadığının sabit olduğunu, mahkemece de bilineceği gibi, sözleşmeden dönmenin geriye etkili olarak hüküm ve sonuç doğuracağını, müvekkili şirketin ihtarnamesinde sözleşmeyi feshettiği ibaresini kullanması sebebiyle, feshin ileriye etkili sonuçlar doğuracağı akla gelebilirse de sözleşmenin devam eden dönemsel edimler içeren bir sözleşme olmayıp bir sefer ifasıyla sona erecek olduğunun ve bu tip sözleşmelerde feshin değil dönmenin söz konusu olacağının göz önüne alınması gerektiğini ve müvekkilin bu beyanın sözleşmeden dönme teşkil edeceğine...
hükmüne yer verilmiş olup, davacı sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkin seçimlik hakkı kullanmıştır. Mahkemece, denetime açık ve tarafların iddia ve savunmalarını karşılar nitelikte olduğu anlaşılan bilirkişi kök ve ek rapora itibar edilerek, araçtaki ayıbın gizli ayıplı olduğu saptanıp davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkin seçimlik hakkına üstünlük tanınıp özellikle ayıplı aracın davacıdan kaynaklı her türlü takyidattan ari şekilde teslim edileceği açık olup davanın bu suretle kabulüne karar verilmiş olmasında, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı istinaf talebinde haklı değildir....
HD'nin 28/05/2018 gün ve 2016/23739 E.-2018/6295 K. vb.) Doktorinde, garanti kapsamında malın, tamiri mümkün değilse, tamir süresi aşılmış veya tamir yapılmasına rağmen mal tekrar arızalanırsa, bu tür durumlarda tüketicinin diğer seçimlik hakları dışında kalan bedel iadesi talebini sadece satıcıya karşı kullanabileceğine yönelik görüşler bulunmakla birlikte, bu görüşe katılmak mümkün olmayıp, bu tür durumlarda, 6502 sayılı Yasa'nın 56/3 maddesinde ve yukarıda belirtilen Garanti Yönetmeliği'nin 8. ve 9. maddelerinde yapılan düzenlemeler gereğince, tüketici diğer seçimlik hakları kapsamında kalan misli ile değişim talebi ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesini satıcı ile birlikte üreticiye ve ithalatçıya karşı da kullanabilir. Bu durumda, üretici ve ithalatçı, bedel iadesi veya yenisi ile değişim taleplerinden tüketiciye karşı satıcı ile birlikte müteselsilen sorumludur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Dava, davacının davalıdan satın almış olduğu araçla ilgili tedbir kararı verilmesinden dolayı sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve el koyma nedeni ile alınan hukuki destek için ödenmesi kararlaştırılan maddi tazminat ve duyulan üzüntü nedeni ile manevi tazminat davasıdır.Mahkememizin davanın kısmen kabulüne dair kararı,----; "Dava konusu aracın --- tarihli----yazısı ile getirtildiği ve aracın davacı üzerine kayıtlı olduğu,ancak istinaf incelemesi sırasında çıkarılan ---bilgilerinin sorgulanmasından dava konusu--- adına kayıtlı olduğu belirlenmiştir.Bu durumda davacının halen araç maliki olmadığı belirlendiğinden hükümden sonra yapılan araç devir işleminin HMK 125/2 maddesindeki düzenleme gereği değerlendirilmesi gerekmektedir.Zapta karşı tekeffül hükümlerine ilişkin açılan dava da ; dava konusu aracın üçüncü şahsa devir edildiği ne yolla devir edildiği araştırılarak hükümden sonra değişen hukuksal durum değerlendirilmek ,oluşacak sonuca göre bir karar verilmek üzere...
Somut olayda maddi ve şekli şartların gerçekleşmiş olduğu anlaşılmakla diğer ihtilaf konusu olan davacının sözleşmeden dönme ve zararların tazmini talebine ilişkin değerlendirme yapılmıştır. Sözleşmeden dönme --------- düzenlenmiş olup, alıcı satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönebilir, eğer durum sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasını haklı göstermiyorsa hakim satıcının talebi üzerine satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Bu hususta da sözleşmenin kurulması değil sözleşmeden dönme anındaki durum göz önünde tutulmalıdır. Böyle bir durumda da alıcı dönme veya ayıpsız misli ile değişim hakkını kullanamaz....
Yanlar arasında düzenlenen sözleşmenin, “Alıcının Sözleşmeden Dönme Hakkı” -----“Yapımı tamamlanmamış ön ödemeli bağımsız bölüm satışında, devir veya teslim tarihine kadar alıcının herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönme bildiriminin satıcıya noter aracılığıyla veya iadeli taahhütlü mektup ile yöneltmiş olması yeterlidir. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcıya; ön ödemeli bağımsız bölüm nedeniyle oluşan vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile sözleşme bedelinin %5 tazminat ödenir. Sözleşmeden dönülmesi durumunda, alıcıya iade edilmesi gereken tutar ve alıcıyı borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde alıcıya geri verilir. Satıcıya ödenen bedel ile alıcıyı borç altına sokan her türlü belgenin iade edildiği tarihten itibaren, alıcı on gün içinde edimlerini iade eder.” düzenlemesi bulunmaktadır....