ne ait rögar kapağının yerinden çıkması neticesinde gerçekleştiği, tutanağa görevli polis memurlarınca derc edildiğini ,dava konusu hasara ilişkin ödemeler yaptığı ve halefiyet ilkesi gereği rücuen talep hakkının doğduğunu, dava konusu talebi nispetinde davalıların menkul ve gayrimenkul malları ile bankalar ve üçüncü şahıslar nezdindeki alacakları için ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. MAHKEMEMİZİN GÖREVİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava ZMMS sigorta şirketi tarafından halefiyet gereği sigortalısına ödenen bedelin zarara neden olan haksız fiil sahibinden kusuru oranında rücusu için açılan tazminat davasıdır. Davacı dava dışı sigortalısına ait 06ET3551 plakalı aracın ... idaresinde iken ... Büyükşehir Belediyesi'nin bakım ve gözetiminden sorumlu olduğu yol üzerindeki davalılardan ... A.Ş.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle; taşıma emtia sigortası kapsamında davacının hasarlanan emtia sahibine yapmış olduğu ödemenin akdi ve fiili taşıyıcılardan rücuen tahsiline ilişkin tazminat davasıdır. Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, dosya taşımacılık alanında bilirkişiye tevdi edilerek ---- tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Raporda özetle; taşımanın ---- numaralı davalı tarafından gerçekleştirildiği, hasarın taşıma esnasında meydana geldiği, hasar miktarının----ödeme yapıldığı, hasardan ---- gereğince akdi ve fiili taşıyıcının sorumlu olduğu rapor edilmiştir....
Hukuk Dairesinin 26/06/2019 tarihli 2017/9192 esas, 2019/5801 sayılı adli yardım talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK 334. maddesi kapsamında, dosyadaki tüm bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde; davacının temyiz aşamasındaki adli yardım talebinin reddine ilişkin Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 26/06/2019 günlü kararın kaldırılmasını gerektirecek bir husus bulunmadığından bu karara yapılan itirazın kesin olarak REDDİNE 17/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Şti'nin kanun yoluna ilişkin adli yardım talebinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle dava dosyasının yerel mahkemeye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olarak davacı lehine hükmedilen nafaka miktarının yetersiz olduğu, 15.000,00 TL yardım nafakasının hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla, davacı için aylık 3.000,00 TL olarak bağlanmış bulunan yardım nafakasının dava tarihi olan 18/09/2022 tarihinden itibaren aylık 15.000,00 TL'ye yükseltilmesine, davacının istinaf talebinin kısmen kabulüne, davalınınkinin ise reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 353- 1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-) Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜ ile; İlk Derece Mahkemesi kararının KALDIRILARAK, YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, BUNA GÖRE; 1- ) Davanın KABULÜ ile; Konya 7. Aile Mahkemesinin 2019/177 esas sayılı dosyasında Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2....
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı şirketler vekilinin kanun yoluna ilişkin adli yardım talebinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mahkemece Dairemizin adli yardım talebinin reddi kararının mümeyyiz davalı şirketler vekiline tebliği ve sonucuna göre işlem yapmak üzere dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin adli yardım talebinin KABULÜNE, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle eksik hususun ikmali için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İş Mahkemesi nin 2020/345 Esas sayılı dosyasında istinaf kanun yoluna başvuru talebinin reddine ek kararnın istinaf edilmesi üzerine Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Dairemizin 23/06/2021 tarihli 2021/1340 sayılı kararı ile, HMK 336 madde kapsamında davacı tarafın adli yardım talepli istinaf dilekçesi gereğince adli yardım talebinin değerlendirilmesi Bölge Adliye Mahkemesince yapılacağından, dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda davacı tarafın adli yardım talebinin reddine itiraz yolu açık olmak üzere karar verildiği ve davacı vekiline 14/08/2021 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmiş olduğu ve davacı vekili tarafından ara kararı itiraz edilmediği anlaşılmıştır. Dairemizce davacı vekiline 21/09/2021 tarihli gider avansı ve harçların tamamlattırılması muhtırasının 27/09/2021 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve verilen 1 hafta kesin süre içinde davacı tarafça harcın tamamlanmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacı tarafa HMK 344....
İlk Derece Mahkemesince; T1 tarafından adli yardım talebiyle temlik alacağının tahsili davası açıldığı, Mahkememece 07/09/2016 tarihli tensip tutanağı ile adli yardım talebinin reddine karar verildiği, adli yardım talebinin reddedildiğinin ve 7.257,93 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı, 1.500,00 TL gider avansını yatırmak üzere davacıya iki haftalık kesin süre verildiğine ilişkin tebligatın Av. Ufuk Atlamaz'a tebliğ edildiği, davacı vekili Av. Ufuk Atlamaz'ın adli yardım talebinin reddine itiraz ettiği, itiraz üzerine mahkemece; 31/01/2017 tarihli ara kararı ile adli yardım talebinin "...davacı tarafın iddia ettiği alacak miktarına ve davanın vekil ile takip edilmesine göre adli yardımı reddine..."...
Hukuk Dairesince adli yardım talebinin reddine karar verilmiş ise de, takibin iptaline yönelik davanın yargılama aşamasında davacının adli yardım talebinin İcra Hukuk Mahkemesince kabul edilmiş olması nedeniyle adli yardımın 6100 sayılı HMK′nın 335/3. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceği açıktır. Hâl böyle olunca, adli yardım talebinin reddine ilişkin Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 19.11.2020 tarih ve 2020/7604-10023 sayılı kararına karşı davacı tarafından yapılan itiraz yerinde görülerek adli yardım talebinin KABULÜNE; dosyanın ilgisi bakımından anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 18.11.2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/280 Esas sayılı dava dosyasından verilen, adli yardım kararının kaldırılmasına ve teminatsız tedbir kararının teminat karşılığı devamına karar verilmiştir. Davacılar vekilinin bu ara kararlara yönelik itirazının ise reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur. Esasen adli yardım kararının kaldırılması adli yardım talebinin reddi mahiyetinde olduğundan HMK337/2 maddesi gereği itiraza tabidir. Bu itiraz yolu tüketilmemiştir. Dolayısıyla istinafa tabi olmayan ara karara karşı başvurunun usulden reddi gerekmiştir. Öte yandan davalar birleştirilse dahi bağımsızlıklarını korurlar. HMK 392.maddesi gereği, adli yardımdan yararlanan kimsenin teminat göstermesi gerekmez....