Dolayısıyla rödövans sözleşmesi rödövansçının bağımsızlığını ve inisiyatifini tamamen ortadan kaldıracak şekilde düzenlenemez. Rödövans sözleşmesinde, asgari üretim miktarı ile ton başına verilecek ücretin belirlenmesi hukuki ilişkiyi rödövans olmaktan çıkarmaz. Rödövans sözleşmesinde rödövansçı istediği kadar işçi alıp çıkartabilir, kanunlara aykırı olmamak şartıyla üretim sürecini istediği gibi yönetebilir, vardiyalar oluşturabilir, çalışma şartlarını belirleyebilir. Rödövansta önemli olan belirli nitelikte ve miktardaki madenin belirli zaman dilimleri içinde çıkartılarak istenilen yerlere sevkini yapmaktır.Somut olayda, Mahkemece, dava dışı şirket ile davalı ... arasında ki rödovans sözleşmesinin muvazaalı olduğu kabul edilerek davacının baştan itibaren davalı ...’nın işçisi olduğu tespit edilmiş ve davalı ......
Bakanlık izni alınmadan yapılan rödövans sözleşmesi ile ilgili yaptırım Kanunda özel olarak düzenlenmiştir. Maden Kanunu'nun Ek 7. maddesinin birinci fıkrasına göre “Ruhsat sahipleri ile üçüncü kişiler arasında rödövans sözleşmeleri Bakanlığın iznine tâbidir. İzin alınmaksızın yapılan rödövans sözleşmesi ile yürütülen madencilik faaliyetleri durdurulur”. 24/06/2010 tarihinde yürürlüğe giren 5995 sayılı Kanun ile Maden Kanunu’na eklenen Ek Madde 7'de “Maden ruhsat sahiplerinin, ruhsat sahalarının bir kısmında veya tamamında üçüncü kişilerle yapmış oldukları rödövans sözleşmelerinde, bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetlerinden doğacak İş Kanunu, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili idari, mali ve hukuki sorumluluklar rödövansçıya aittir. Ancak bu durum ruhsat sahibinin Maden Kanunundan doğan sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.” hükmü düzenlenmiştir....
Tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin dava dilekçesi ile davalının, müvekkilinin rödövans sözleşmesine dayalı olarak kullandığı taşınmaza pasa dökmek suretiyle yaptığı müdahalenin önlenmesi talebinde bulunduğu, ıslah dilekçesinde ise rödövans sözleşmesi kapsamında kullanılan taşınmaza yönelik olarak el atmanın önlenmesi ve davalının ruhsatı devraldığı tarihinden itibaren madeni işletememesinden kaynaklanan zararın giderilmesini talep ettiği, davalının dava dışı T7'den uyuşmazlık konusu sahaya ait 680108 nolu maden ruhsatını 25.12.2014 tarihinde devraldığı, buna göre 25.12.2014 tarihinden itibaren taşınmazda tasarruf etme hakkının ruhsat sahibi davalıda bulunduğu, davacının bu tarihten sonrasına ait taşınmazı kullanamadığına dayalı taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde Dairemizce bir isabetsizlik bulunmamıştır....
Sözleşmenin “TTK’ya ödenecek rödövans payı ve ödemeler” başlıklı 7. maddesi içeriğinde, üretim yıllarında ödenecek rödövans bedelinin, birinci üretim yılı olan yer teslim tarihi ile 31.12.2005 tarihine kadar ton başına 9,00 TL uygulanacağı, birinci üretim yılından sonraki yıllara ait rödövans bedelinin ise, DIE üretici fiyatları indeksindeki madencilik ve taş ocakçılığı aralık ayı indeks sayısının, bir önceki yıl aralık ayı indeks sayısına göre değişim oranı uygulanmak suretiyle her yılın ocak ayında yeniden tespit edileceği kararlaştırılmış ve ödeme tarihleri belirlenmiştir....
Maden ruhsat sahibi (madenci) ile rödövansla sahayı işletecek olan (rödövansçı) rödövans sözleşmesini isterlerse adi yazılı şekilde, isterlerse noter de düzenleme şekilde yapabilirlerse de Maden Yönetmeliğinin 32. maddesine göre üçüncü kişi ve kuruluşların rödövans, kira, taşeron ve benzeri sözleşmelere dayanarak ruhsat sahasında madencilik faaliyetinde bulunabilmeleri, Maden işleri Genel Müdürlüğünün iznine bağlıdır. Ruhsat sahibi rödövans sözleşmesini yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde Maden İşleri Genel Müdürlüğüne bildirmek ve uygun görüş olmak zorundadır. Beyanda bulunma yetkisi ve zorunluluğu ruhsat sahibine aittir. Ruhsat sahibinin bir başvurusu olmadan, salt rödövansçının başvurusuna dayanılarak işlem yapılamaz. Rödövans sözleşmesinde ruhsat sahibi madenci, rödövansçının sahada maden işletmesi için gerekli bütün ortamı sağlamak zorundadır....
Şti.ne verilen ruhsatın yer altı kömür işletmesine yönelik olduğu, Maden Kanunu'nun Ek 7. maddesinde 04/02/2015 tarihinde yapılan değişiklikten önce yer altı kömür işletmelerinde maden ruhsat sahiplerinin, ruhsat sahalarının bir kısmında veya tamamında üçüncü kişiler ile üretim faaliyetlerine yönelik rödövans sözleşmelerini yapabilecekleri, ancak Ek 7. maddede yapılan değişiklikten sonra bu alanlarda rödövans sözleşmesinin yapılamayacağı yönünde değişiklik yapıldığı, davacı şirket ile ruhsat sahibi şirket arasında 09/02/2015 tarihinde rödövans sözleşmesinin yapıldığı, rödövans sözleşmesinin geçerli olabilmesi için maden siciline şerh edilmesi gerektiği, bu şerhin ise 15/05/2015 tarihinde Maden Kanunu'nun Ek 7. maddesindeki değişiklikten sonra yapıldığı, davalı idare tarafından Maden Kanunu'nda yapılan değişiklikten sonra maden siciline şerh edilmemesi gereken rödövans sözleşmesini şerh etmesinin Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 gün ve E:1968/18, K:1973/14 sayılı kararı...
Maden ruhsat sahibi (madenci) ile rödövansla sahayı işletecek olan (rödövansçı) rödövans sözleşmesini isterlerse adi yazılı şekilde, isterlerse noter de düzenleme şekilde yapabilirlerse de Maden Yönetmeliğinin 32. maddesine göre üçüncü kişi ve kuruluşların rödövans, kira, taşeron ve benzeri sözleşmelere dayanarak ruhsat sahasında madencilik faaliyetinde bulunabilmeleri, Maden işleri Genel Müdürlüğünün iznine bağlıdır. Ruhsat sahibi rödövans sözleşmesini yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde Maden İşleri Genel Müdürlüğüne bildirmek ve uygun görüş olmak zorundadır. Beyanda bulunma yetkisi ve zorunluluğu ruhsat sahibine aittir. Ruhsat sahibinin bir başvurusu olmadan, salt rödövansçının başvurusuna dayanılarak işlem yapılamaz. Rödövans sözleşmesinde ruhsat sahibi madenci, rödövansçının sahada maden işletmesi için gerekli bütün ortamı sağlamak zorundadır....
Maden ruhsat sahibi (madenci) ile rödövansla sahayı işletecek olan (rödövansçı) rödövans sözleşmesini isterlerse adi yazılı şekilde, isterlerse noter de düzenleme şekilde yapabilirlerse de Maden Yönetmeliğinin 32. maddesine göre üçüncü kişi ve kuruluşların rödövans, kira, taşeron ve benzeri sözleşmelere dayanarak ruhsat sahasında madencilik faaliyetinde bulunabilmeleri, Maden işleri Genel Müdürlüğünün iznine bağlıdır. Ruhsat sahibi rödövans sözleşmesini yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde Maden İşleri Genel Müdürlüğüne bildirmek ve uygun görüş olmak zorundadır. Beyanda bulunma yetkisi ve zorunluluğu ruhsat sahibine aittir. Ruhsat sahibinin bir başvurusu olmadan, salt rödövansçının başvurusuna dayanılarak işlem yapılamaz. Rödövans sözleşmesinde ruhsat sahibi madenci, rödövansçının sahada maden işletmesi için gerekli bütün ortamı sağlamak zorundadır....
Dolayısıyla rödövans sözleşmesi rödövansçının bağımsızlığını ve inisiyatifini tamamen ortadan kaldıracak şekilde düzenlenemez. Rödövans sözleşmesinde, asgari üretim miktarı ile ton başına verilecek ücretin belirlenmesi hukuki ilişkiyi rödövans olmaktan çıkarmaz. Rödövans sözleşmesinde rödövansçı istediği kadar işçi alıp çıkartabilir, kanunlara aykırı olmamak şartıyla üretim sürecini istediği gibi yönetebilir, vardiyalar oluşturabilir, çalışma şartlarını belirleyebilir. Rödövansta önemli olan belirli nitelikte ve miktardaki madenin belirli zaman dilimleri içinde çıkartılarak istenilen yerlere sevkini yapmaktır. 4.3- 5995 sayılı Kanun ile Maden Kanunu’na eklenen Ek Madde 7'de yer alan “Maden ruhsat sahiplerinin, ruhsat sahalarının bir kısmında veya tamamında üçüncü kişilerle yapmış oldukları rödövans sözleşmelerinde, bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetlerinden doğacak İş Kanunu, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili idari, mali ve hukuki sorumluluklar rödövansçıya aittir....
Davalı T10 Genel Müdürlüğü vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; iş bu davalarda yetkili mahkemenin HMK gereğince Ankara Mahkemeleri olduğunu, iş kazasından kaynaklanan haksız fiillerde dava zamanaşımının 2 yıl olduğunu, kaza tarihinden dava tarihine kadar 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, süresinde açılmayan davanın zamanaşımı sebebiyle reddini talep ettiklerini, davacı tarafın müvekkili kurumun yaşanan kazada gözetim ve denetim sorumluluğunu yerine getirmediğinden kusurlu olduğunu iddia ettiğini, ancak müvekkili kurumun böyle bir denetim ve gözetim sorumluluğunun bulunmadığını, böyle bir denetim yetkisinin olabilmesi için müvekkili kurumun asıl işveren olması gerektiğini, iki kurum arasında rödövans sözleşmesinden kaynaklanan ilişki dışında herhangi bir ilişki bulunmadığını, Çelikler Taahhüt şirketi ile müvekkili kurum arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, bu sebeple husumet itirazında bulunduklarını, taraflar arasında imzalanan rödövans...