Davacının bu şekilde çalışması taraflar arasında düzenlenen rekabet yasağı ve gizlilik taahhüdüne aykırıdır. Taraflar arasında imzalanan rekabet etmeme yasağını içeren sözleşme uyarınca davalı bir yıl boyunca İstanbul Avrupa bölgesinde davacı ile aynı iş kolunda faaliyet gösteren işlerle çalışmamayı taahhüt etmiş, bu taahhüde aykırı davranılması halinde 12 aylık brüt maaşı kadar cezai şart ödemeyi kabul etmiştir. Rekabet yasağı hükmü süre, yer ve konu yönünden geçerlidir. Davalının hem davacı şirkette hem de yeni çalıştığı şirkette aldığı ücret düşünüldüğünde 6098 sayılı TBK.’nın 182/ son maddesi gözönünde bulundurularak kararlaştırılan cezai şartı fahiş olduğunun kabulü gerekmekte olup T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12....
İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir. Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir.Yargıtay 9....
Şirketi ile ... arasında akdedildiği, sözleşme uyarınca talep edilen cezai şartın sözleşmenin tarafı olmayan davalı ... Şirketi'nden istenemeyeceği, davanın rekabet yasağının ihlali sebebine dayandığı, rekabet etmeme yükümlülüğünün yalnızca ...'a ait olduğu, ... Şirketi'nin böyle bir yükümlülüğü bulunmadığı, davacının açıkça sözleşmeden kaynaklı olarak cezai şart talep ettiği, haksız rekabet iddiasına dilekçesinde yer vermediği anlaşılmakla ... Şirketi'ne husumet yöneltilemeyeceği kabul edilerek davalı ... Şirketi yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştr. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı ......
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının talebinin Kanundan doğan haksız rekabet hükümlerine ilişkin olmayıp iş sözleşmesine dayandığı, bu nedenle davanın mutlak ticari dava olarak değerlendirilemeyeceği, iş sözleşmesinin ihtilafın temelini oluşturduğu, bu nedenle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesinin 1. fıkrası gereğince iş akdinden doğan uyuşmazlığın iş mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, rekabet yasağının ihlali nedeniyle cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir....
İşçi, akdin yapıldığı zamanda reşit değil ise rekabet memnuiyetine dair olan şart batıldır.” hükmünü haiz olup, madde metninden de anlaşılacağı üzere bu madde sözü edilen sırlara vakıf işçinin sözleşme yapmak şartıyla işten ayrılması halinde aynı işi kendi adına yapmamasını, rakip bir müessesede çalışmamasını ve böyle bir müessesede şerik veya sair sıfatla alakadar olmamasını düzenlemektedir. Düzenleme, hizmet sözleşmesi içinde yer almakla birlikte hizmet sözleşmesi süresi içinde yapılmaması gereken bir hususta değil, hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonra yapılmaması gereken bir hususta düzenleme getirmektedir. İş sözleşmesinin devamı sırasında rekabet yasağının ihlali şeklindeki sadakatsizlik iş mahkemesinde görülecek bir davanın konusunu oluşturur. Bu rekabet yasağının sözleşmeden veya kanundan kaynaklanmasının hukuki sonuçları ile aynıdır. Oysa somut uyuşmazlıkta davacı taraf, davalının sözleşmenin sona ermesinden sonra gerçekleşen eylemi sebebiyle cezai şart istemektedir....
iddia ederek rekabet yasağının ihlali nedeniyle sözleşme nedeniyle davalı taraftan 25.000,00 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalının hizmet sözleşmesini 08/04/2019 tarihinde feshettiği, rekabet yasağının bu tarihte başladığı, rakip şirkette rekabet yasağı başladıktan kısa bir süre sonra işe girdiği görülmektedir. Rekabet yasağının kalan süresi ve miktarı dikkate alındığında davalı işçinin aylık brüt maaşının (24) katı olarak belirlenen cezai şart miktarının aşırı nitelikte olduğu, ülke genelinde uygulanan asgari ücret miktarı, davalı işçinin ekonomik durumu ve geleceği ile davacının eski müşterileri ile ticari ilişkisinin halen devam etmesi ile hali hazırda maddi bir zararının doğduğunu ileri sürmemesi dikkate alınarak mahkemece re'sen indirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır....
Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Borçlar kanununun 348. ve devamı maddelerine dayalı olarak iş kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir. İşçi ile işveren arasında rekabet yasağı sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda iş mahkemelerinin görevli olduğu Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 19.09.2007 tarih ve 2007/11-602-591, 22.09.2008 tarih ve 2008/9-517-566 sayılı kararları ile de kabul edilmiş ve Yargıtay 9....
İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir. Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir....
İşçi, akdin yapıldığı zamanda reşit değil ise rekabet memnuiyetine dair olan şart batıldır.” hükmünü haiz olup, madde metninden de anlaşılacağı üzere bu madde sözü edilen sırlara vakıf işçinin sözleşme yapmak şartıyla işten ayrılması halinde aynı işi kendi adına yapmamasını, rakip bir müessesede çalışmamasını ve böyle bir müessesede şerik veya sair sıfatla alakadar olmamasını düzenlemektedir. Düzenleme, hizmet sözleşmesi içinde yer almakla birlikte hizmet sözleşmesi süresi içinde yapılmaması gereken bir hususta değil, hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonra yapılmaması gereken bir hususta düzenleme getirmektedir. İş sözleşmesinin devamı sırasında rekabet yasağının ihlali şeklindeki sadakatsizlik iş mahkemesinde görülecek bir davanın konusunu oluşturur. Bu rekabet yasağının sözleşmeden veya kanundan kaynaklanmasının hukuki sonuçları ile aynıdır. Oysa somut uyuşmazlıkta davacı taraf, davalının sözleşmenin sona ermesinden sonra gerçekleşen eylemi sebebiyle cezai şart istemektedir....