Somut olayda; mahkemece borçlunun sosyal ve ekonomik durum araştırmasının kolluk vasıtası ile yaptırıldığı, 26/02/2020 tarihli düzenlenen tutanak içeriğine göre; davacı borçlunun çobanlık yaptığı, bu iş dışında başka bir gelirinin olmadığı ve davacının üzerine kayıtlı gayrimenkulünün bulunmadığına dair tespitin yapıldığı görüldüğünden öncelikle; davacının çiftçilik mesleğini icra edip etmediği hususunun somut beyanlara dayalı olarak yeniden kolluk marifetiyle araştırılması, davacının çiftçilik mesleğini bilfiil icra ettiğinin anlaşılması halinde davacı tarafından dava dilekçesinde de belirtildiği üzere bahse konu traktörün araç kaydında T.C Ziraat Bankası lehine rehnin bulunduğu anlaşıldığından bu rehnin ne'vi ve rehne konu borcun haciz tarihinden önce ödenip ödenmediği hususunun ilgili bankadan sorulması, verilen cevabi yazıya göre rehnin zorunlu olduğunun anlaşılması halinde mahkemece davacı borçlu adına kayıtlı gayrimenkulün bulunup bulunmadığının ilgili tapu müdürlüğünden araştırılarak...
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı banka ile davalı şirket arasında imzalanan kredi sözleşmesinde diğer davalıların kefil sıfatı ile imzalarının olduğu, davacı bankanın kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsil için borçlu ve kefiller hakkında hem asıl davanın konusu olan rehnin paraya çevrilmesi yolu ile hem de birleşmesine karar verilen davanın konusunu teşkil eden ilamsız takibe geçtiği İİK.nun 45.maddesi uyarınca asıl borçlu hakkında öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilmesi rehnin tutarı borcu karşılamaya yetmediği takdirde diğer takip yollarına başvurabileceği B.K.nun 487.maddesi uyarınca ise alacaklının asıl borçluya müracaat etmeden ya da rehinleri nakde çevirmeden kefiller hakkında takip yapmasının mümkün olduğu gerekçesiyle asıl davanın davalı borçlu şirket yönünden kısmen kabulüne, davacı banka yararına % 40 tazminata ve birleştirilmesine karar verilen aynı mahkemenin 2005/515 Esas sayılı dosyasında ise davanın davalı borçlu şirket yönünden...
Rehinle teminat altına alınan alacaklar yönüyle Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen ihtiyati haciz kararının uygulanamayacağına dair şikayet yönüyle, mevcut hususun ihtiyati haciz kararı içeriğine ilişkin olduğu ve bu yöndeki itirazların ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye yapılması gerektiğine, dolayısıyla icra müdürlüğü tarafından ihtiyati haciz kararı uygulanarak şikayetçilerin mal varlığı ile ilgili olarak haciz uygulanmasında ihtiyati haciz kararına aykırı bir husus bulunmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesince ihtiyati haczin ve buna bağlı olarak hacizlerin kaldırılması talebinin ve memurluk işlemine yönelik şikayetlerin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. İİK'nun 45. maddesinde; "Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tâbi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoliyle takip yapabilir....
Buna göre, taşınır rehin sözleşmelerinde borcun konusu, miktarı, borç belirli değilse rehnin ne miktar için güvence teşkil ettiği, ödenecek para cinsi ve rehnin azami miktarının belirtilmemesi halinde taşınır rehin sözleşmesi geçerli olarak kurulmayacaktır....
K A R A R Davacı, davalı bankadan kullandığı destek kredilerinden,taşıt kredisinden, kredi kartı kullanımından doğan tüm borçların ödenmesine rağmen davalı banka tarafından taşıt kredisinin teminatı olarak aracının üzerine konulan rehnin kaldırılmadığını ileri sürerek araç üzerindeki rehnin kaldırılmasını istemiştir. Davalı bakiye 6.588,66 TL borcun ödenmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ... plakalı araç üzerindeki rehnin kaldırılmasına, kötü niyet tazminat talebin reddine karar verilmiş;hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, borcun ödenmesine rağmen rehnin kaldırlmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır....
Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olaya gelince; Kaldırılması dava konusu yapılan 21.07.1995 günlü ipotek akit tablosunda 5.000.000.000 TL. için tesis edilen ipoteğin davalı (arsa sahibi) ile dava dışı yüklenici Ö… …. İnşaat Ltd. Şti.nin davalının maliki olduğu arsa üzerine yaptığı arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca konulduğu yazılıdır. Dolayasıyla, resmi akit tablosunda gönderme yapılan davalı ile dava dışı yüklenici şirket arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesini de resmi senedin ayrılmaz bir parçası olarak kabul etmek gerekir. 20.07.1995 günlü arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinde ise, ipoteğin binanın iskanının alınması, çevre tanziminin yapılması, elektrik mukavelelerinin A… …. Elektrik A.Ş. ile yapılması halinde kaldırılacağı hükme bağlanmıştır....
Bu durumda, kredi sözleşmesinin müteselsil kefilleri, kendi kefaletlerinin teminatı olarak ipotek vermişler ise, bu halde asıl borçlu gibi haklarında öncelikle İİK'nun 45. maddesinde öngörülen rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması zorunluluğu vardır .Diğer taraftan alacağın ipotekle karşılanmayan kısmı için müteselsil kefil aleyhine genel haciz yolu ile takip yapılabilir. Davalı alacaklı tarafından İstanbul 10.icra müdürlüğünün 2018/3123.esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde bulunulduğu, davacı şirket tarafından icra emri ve takibin iptali talebi ile şikayette bulunulduğu, İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/1118 Esas, 2019/953 Karar Sayılı kararı ile icra emrinin düzeltilmesine karar verildiği, istinaf talebi sonrasında dairemizin 2019/2867 E- 2020/1109 K sayılı kararı ile istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği, kararın temyizi sonrasında Yargıtay 12....
Rehin sözleşmesi noterden düzenlendiği için sahteliği ispatlanana kadar geçerli bir sözleşme olduğundan rehin hakkına itirazın kaldırılması gerekir. Ancak borçlu, taraflar arasında çekişmesiz olan ve rehin sözleşmesinde yazılı bulunan satış sözleşmesine uygun olarak alacaklı edimini ifa etmediği için borçlu olmadığına ileri sürmektedir. Şu hale göre alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden mahkemece borca itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Borçlunun satışa konu kuleyi eksiksiz ve tam olarak teslim aldığına dair bir teslim tutanağı veya ikrarı bulunmamaktadır. Takibe dayanak yapılan 16.11.2017 tarihli rehnin sözleşmesinin noterde teslim edilmiş olması bu sözleşmenin İİK'nın 68 maddesinde sayılan belge olması için yeterli bir neden olmayıp rehin sözleşmenin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermesi gereklidir. Alacağa bağlılık (fer'ilik) ilkesi gereğince taşınır rehni güvence altına aldığı alacağa bağlı bir haktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı yanca açılan iflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahil ... A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, müvekkili şirketin borca batık durumda olduğunu, iyileştirme projesinin uygulanması durumunda borca batıklıktan kurtulmasının mümkün olduğunu ileri sürerek, müvekkili şirket hakkında iflasın ertelenmesine ve gerekli ihtiyati tedbirlere hükmedilmesini talep etmiştir....
Alacak sona erdiği halde, alacaklı terkin taahhüdünü yerine getirmezse, taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile mahkemeden isteyebilir. 23.08.1972 tarihli ipotek akit tablosunda taraflar ... ile ... Kolektif Şirketidir. İpoteğin alacaklının maliki olduğu taşınmaz üzerine yapılacak inşaatın bedeline karşılık konulduğu görülmektedir. Taşınmaz üzerine inşaat yapılmış, kat mülkiyeti kurulmuş, başlangıçta arsa kaydına konan ipotek kat mülkiyeti ile bağımsız bölüm niteliğini kazanan taşınmazlar kaydına yansıtılmıştır. Davacı, 664 parsel sayılı taşınmazdaki B blok 9 numaralı bağımsız bölümün malikidir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, davacının ipotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu sıfatıyla icra dairesine başvurmadığı, İcra ve İflas Kanununun 153.maddesi uyarınca işlem yapılması talebi olmadığı, doğrudan genel mahkemeye müracaat ederek ipoteğin kaldırılmasını istediği görülmektedir....