İcra Hukuk Mahkemesi'nin 18/12/2020 tarih ve 2020/332 E. - 2020/438 K. sayılı kararının hüküm bölümünün 1. bendinde yer alan “28/09/2020 tarihli hacizlerin kaldırılması talebinin reddine dair müdürlük kararının kaldırılmasına” cümlesinin silinerek karar metninden çıkartılmasına, yerine “02/09/2020 tarihli hacizlerin kaldırılması talebinin reddine dair müdürlük kararının kaldırılmasına” cümlesinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca (ONANMASINA), karar düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Takip dosyası üzerinden konulan hacizlerin tamamının kaldırılması istemi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, hacizlerin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak tahsil harcının ödenmesi zorunludur. Somut olayda, borçlunun Kahramanmaraş'ta bulunan taşınmazlarının, araçların ve diğer bankalarda bulunan hesaplarının kayden haczedildiği, bu hacizlerin halen devam ettiği görülmektedir. Söz konusu hacizli malların değerleri dikkate alındığında takip konusu borcu karşılayabilecek miktarlarda olduğu anlaşılmaktadır. Alacaklı vekilinin ... Bankası A.Ş.'de bulunan hesaplar üzerine konulan haczin başkaca bir tahsil harcı alınmaksızın fekki için ilgili bankaya müzekkere yazılması talebinde bulunması, takip dosyasındaki diğer mallar üzerine konulan haczin devam etmesi halinde yukarıda açıklanan kural uygulanamaz. Bu durumda, borçluya ait ... Bankası A.Ş.'...
İmzaya itirazın kabulü ve takibin durdurulmasına dair karar, iptalden farklı olarak ''geçici koruma'' niteliğinde olup, iptal kararında hacizler hemen kalkabilecekken, kararın kesinleşmesi beklenmeksizin infaz edilebilecekken, ''durma'' kararının infazı için kesinleşmenin gerektiği, kesinleşme şartının kanuni düzenlemenin bir sonucu olduğu bu halde şikayet üzerine kararın veriliş tarihi ve İİK.' nun 170/3. Fıkra gereği, hacizlerin kaldırılması için, durma kararının kesinleşerek ''iptal'e dönüşmesi gerekmektedir. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi' nin 2009 Esas no, 2009/11774 Karar no, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi' nin 2009/839 Esas no, 2009/8652 Karar no, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi' nin 2012/1747 Esas no, 2012/22466 Karar no) Bu haliyle hacizlerin kaldırılması talebinin reddine dair müdürlük işlemi sonuç itibariyle yerinde olup şikayetin reddine dair karar verilmiştir....
Müdürlüğünün 2006/2428 sayılı takip dosyasından, borçlunun bankaları nezdindeki hesabına haciz konulduğunu, ancak borçlunun bankaya olan borçlarından dolayı davacı bankanın rehin hakkı bulunduğunu belirterek İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan hacizlerin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, davacı tarafından sunulan rehin sözleşmesinin tarihsiz olduğu hacizden öncemi yoksa sonramı düzenlendiğinin anlaşılmadığından bahisle esastan davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Davacı 3.kişi 16.06.2010 tarihinde istihkak iddiasında bulunmuştur. Alacaklı istihkak iddiasına karşı çıktığından ......
İİK’nun 36. maddesi gereğince, icranın tehiri için taşınmaz teminat olarak gösterilebilir ise de, taşınmazın (taşınmazların) satışı halinde, satış bedelinin, dosya borcunu ferileri ile birlikte karşılayıp karşılamayacağı belli olmadığı ayrıca icranın geri bırakılması yönünde karar getirilmek üzere borçluya mühlet verilmesi halinde ise icra takibi olduğu yerde duracağı bu tarihten önce konulan hacizlerin geçerliliğini etkilemez ve hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmayacağı anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Dr T2 sunmuş olduğu talebi ile borçlunun babası Cengiz Aslan'ın vefat ettiğini, borçluya intikal edecek taşınır ve taşınmazlara haciz konulduğunu, Cengiz Aslan'ın dosyanın tarafı olmadığı taraf olmayan kişinin kişisel kimlik bilgisi ile durumlarının araştırılmasının müdürlüğün görevinin olmaması nedeniyle ve açılan mirasın reddi davası nedeniyle hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş olduğu görülmekle okundu, dosyasına konuldu. Müdürlüğümüzce borçlunun murisi Cengiz Aslan'dan intikal edecek taşınır ve taşınmazlar üzerine haciz konulduğu ve hacizlerin devam ettiği, konulan hacizlerin Müdürlüğümüzce kaldırılamayacağından reddine, Yine reddi miras nedeniyle hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş ise de; sunulmuş bir karar olmadığı görülmekle hacizlerin kaldırılması talebinin reddine şikayet yolu açık olmak üzere karar verildi....
açılacak olan ihtiyatî haciz kararlarının infazının durdurulmasına karar verildiği ancak ihtiyatî haciz kararlarının kaldırılması talebinin reddedildiği, icra memurluğunca borçlu vekilinin talebi dikkate alınarak ve hataya düşülerek 24.07.2014 tarihinde ihtiyatî hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, icra memurunun alacaklı vekilinin talebi ile hata yaptığını fark ettiği ve 07.08.2014 tarihli kararı ile hatalı kararından dönerek hacizlerin fekki işleminin iptaline karar verdiği, icra memuru kendi verdiği karardan dönemez ise de bilahare önceki verdiği kararın dosya kapsamı ve yasa hükmüne uygun olmadığını fark edip onun yerine somut olayda olduğu gibi yasaya uygun olan kararı vermesine engel bir düzenleme de bulunmadığı, bu nedenle 07.08.2014 tarihli işleminde icra memurunun (24.07.2014 tarihli) ek ihtiyatî tedbir kararındaki "ihtiyati haciz kararlarının kaldırılması talebinin reddine" ilişkin kısmın gözden kaçtığı gerekçesi ile hacizlerin fekki işleminin iptaline karar vermesinin...
açılacak olan ihtiyatî haciz kararlarının infazının durdurulmasına karar verildiği ancak ihtiyatî haciz kararlarının kaldırılması talebinin reddedildiği, icra memurluğunca borçlu vekilinin talebi dikkate alınarak ve hataya düşülerek 24.07.2014 tarihinde ihtiyatî hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, icra memurunun alacaklı vekilinin talebi ile hata yaptığını fark ettiği ve 07.08.2014 tarihli kararı ile hatalı kararından dönerek hacizlerin fekki işleminin iptaline karar verdiği, icra memuru kendi verdiği karardan dönemez ise de bilahare önceki verdiği kararın dosya kapsamı ve yasa hükmüne uygun olmadığını fark edip onun yerine somut olayda olduğu gibi yasaya uygun olan kararı vermesine engel bir düzenleme de bulunmadığı, bu nedenle 07.08.2014 tarihli işleminde icra memurunun (24.07.2014 tarihli) ek ihtiyatî tedbir kararındaki "ihtiyati haciz kararlarının kaldırılması talebinin reddine" ilişkin kısmın gözden kaçtığı gerekçesi ile hacizlerin fekki işleminin iptaline karar vermesinin...
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, ikinci el taşıt kredisi nedeniyle rehnin kaldırılması istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Dava konusu 34 XX 717 plakalı aracın trafik tescil kaydına, davalı bankadan kullanılan ikinci el taşıt kredisi nedeniyle konulan rehin şerhinin kaldırılması talebi, davacının dava dışı Burhan Bozkurt tarafından kullanılan kredi genel sözleşmesine müteselsil kefil olduğu ve rehin sözleşmesi gereğince rehnin kefalet borcunu da kapsadığı, bu itibarla davacının kredi genel sözleşmesi borcu devam ettiğinden rehnin kaldırılması istemi reddedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.12.2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ipoteğin kaldırılması ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalı taraf ipoteği kaldırmış olduğundan, davanın konusu kalmadığından, ipoteğin kaldırılması konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmü, davalı şirket temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır....