Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; davacının 28.05.2009 tarihli 3 adet araç noter satış sözleşmelerinde davacının davalı bankanın rehin hakkı devam etmek kaydıyla 3 adet aracı satın aldığı, kefil sıfatı ile imzalamış olduğu Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesi'nin taşıt rehni ile ilgili 19. maddesinde “müşteri, özellikleri 21. maddede yazılı taşıtı – taşıtları, gerek işbu taşıt kredisi sözleşmesinden, gerekse banka ile imzalanmış olan başka sözleşmelerden ve/veya herhangi bir nedenden doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere, rehnettiğini kabul ve taahhüt eder. Kredi ve rehin konusunda öncelikle bu sözleşme hükümleri uygulanır. Bu sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümler uygulanır” denildiği, sözleşmenin bu maddesi içeriğine göre davacı, dava dışı ...'...
Temyiz Sebepleri Bölge Adliye Mahkemesinin hiçbir gerekçe belirtmeden İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırdığı, alacaklının ana para, faiz ve masrafları yönünden tüm dosya borcu ödenmiş olduğundan tüm hacizlerin aşkın hale geldiği, aşkın olan hacizlerin kaldırılması gerektiği ileri sürülmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlu şirket tarafından yapılan mevcut tüm hacizlerin kaldırılması talebinin reddine ilişkin icra memur muamelesini şikayet istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, ... 2., 2004 sayılı İİK md.16, md.62, md.66, 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
İcra Hukuk Mahkemesi' nin 2014/ 681 E. 2014/ 931 K. sayılı kararında şikayet konusunun dosyaya sunulmuş olan teminat mektupları nedeni ile hacizlerin kaldırılmasına ilişkin olduğu, mahkemece ilk sunulan teminat mektubunun kesin ve süresiz olmaması, daha sonra sunulan teminat mektuplarının ise takibin durdurulması nedeni ile menfi tespit davasının borçlu aleyhine sonuçlanması halinde borç miktarının ne kadar olacağının tespitinin mümkün olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, iş bu şikayet dosyasında ise borçlunun mahkemece belirlenecek dosya kapak hesabından fazlasını karşılayacak kesin ve süresiz teminat mektubu karşılığında tüm hacizlerin kaldırılması, bu talep kabul edilmediği takdirde kapak hesabı kadar kesin ve süresiz teminat mektubu ile herhangi bir gayrimenkul üzerindeki haciz bırakılarak diğer hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğu, dolayısıyla şikayet konularının birebir aynı olmaması nedeniyle de önceki şikayet hakkında verilen kararın bu şikayet yönünden...
Hukuk Dairesinin 02/03/2010 tarihli 2009/22695 Esas ve 2010/4661 Karar sayılı ilamında ve sonraki tarihli yerleşik içtihatlarına dayanak yapılan Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 1995/12- 409 Esas ve 1995/592 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, rehin ve ipotekle temin edilmiş alacaklarla ilgili takip hakkında düzenleme getiren İİK'nın 45. maddesinde, izlenecek yol 1. fıkrasında vurgulanmış, 2. fıkrasında ise (sonradan eklenen fıkra nedeniyle 3. fıkra olan) poliçe ve emre muharrer senetlerle, çekler hakkındaki İİK'nın 167. maddesi hükmü saklı tutulmuştur. Anılan 167. maddede de alacağı çek, poliçe ve emre muharrer senede dayanan alacaklının, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile bu bölümdeki özel usullere göre haciz yoluyla veya borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflas yolu ile takipte bulunabileceği hükme bağlanmıştır. Aynı alacak için değişik takip yollarına başvurulmasına yasal bir engel yoktur. Asıl olan tahsilde tekerrür olmamasının sağlanmasıdır....
İcra Müdürlüğü’nün 2018/186 Esas sayılı dosyasındaki, 10.01.2018 tarihli kararın iptalini, İcra Müdürlüğü tarafından yapılan usulsüz ve kanuna aykırı tüm ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını ve Bankalara, Trafik Sicil Müdürlükleri ve Tapu Müdürlüklerine, tek tek müzekkere yazılarak hacizlerin kaldırılmasını, İhtiyati haciz kararının kaldırılmasını, Dosya borcunun asıl ve ferilerini karşılayacak kesin ve süresiz teminat mektubu sunulduğundan icranın geri bırakılmasını,Yargılama giderleri, mahkeme masrafları ve ücreti vekâletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
talep ve dava etmiştir....
İİK'nın 266. maddesi "Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden istiyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer." hükmünü ihtiva etmektedir. 6100 Sayılı 341/1-b maddesi gereğince; İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilecektir. Bunun dışında ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir ile ilgili verilen kararlara karşı başvurulabilecek bir yasa yolu bulunmamaktadır. İhtiyati haczin teminat karşılığı değiştirilmesi veya kaldırılması talebinin reddi ya da kabulü halinde itiraz ve istinaf yasa yoluna başvurulamaz ise de, adi itiraz her zaman mümkündür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Borçlu ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Temyiz dilekçesi kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu ...'ın temyiz itirazlarının REDDİNE; 2-Alacaklının temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlu ..., ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi, hacizlerin kaldırılması istemi ve ayrıca meskeniyet şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur....
İcra müdürlüğünce yürürlüğe giren bu hükümlere göre yapılacak işlem ve alınacak kararlara karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurulabilir.Somut olayda, 17/04/2014 ve öncesi tarihlerde hacizler konmuş, borçlu vekili 11.07.2014 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş, 6552 sayılı Yasa değişiklikleri 11.09.2014 tarihinde ve eldeki şikayet dosyası derdest iken yürürlüğe girmiştir. Borçlu vekilinin şikayeti, 6552 Sayılı Kanun'un 121 ve 123. maddeleri ile getirilen 5393 Sayılı Kanun'un 15. maddesine (ek) son fıkrası ile geçici 8. maddesi gereğince haczin kaldırılması istemine ilişkin değildir.Haczedilemezlik iddiasına dayalı olarak 5393 sayılı Yasanın değişiklikten önceki 15/8. maddesi gereğince yapılan şikayet sırasında borçlu, yeni yasal düzenleme gereğince mahkemeden haczin kaldırılması isteminde bulunamaz....
Somut olayda, 17.06.2014 tarihinde haciz konmuş, borçlu vekili 25.07.2014 tarihinde haczedilemezlik şikayetinde bulunmuş, 6552 sayılı Yasa değişiklikleri 11.09.2014 tarihinde ve eldeki şikayet dosyası derdestken yürürlüğe girdiği, borçlu vekilinin şikayetinin, 6552 Sayılı Kanun'un 121 ve 123. maddeleri ile getirilen 5393 Sayılı Kanun'un 15. maddesine (ek) son fıkrası ile geçici 8. maddesi gereğince haczin kaldırılması istemine ilişkin olmayıp; borçlu vekili bu değişiklikten önceki 5393 Sayılı Kanun'un 15/son ve İİK’nun 82. maddeleri gereğince haczedilemezlik şikayetinde bulunduğu, bilahare mahkemeye verdiği dilekçe ile değişiklikleri de gerekçe göstererek hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği görülmektedir.Borçlunun yukarıda belirtildiği üzere önce icra müdürlüğüne başvurup 6592 sayılı Kanun'la getirilen hükümler uyarınca hacizlerin kaldırılmasını talep etmeden doğrudan icra mahkemesine başvurması usulsüz olup mahkemenin bu gerekçe ile hacizlerin kaldırılması kararında isabet bulunmamaktadır...