DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 1. İcra müdürlüğünün 2009/40512 E. sayılı dosyasında yapılan takip nedeniyle müvekkil adına kayıtlı taşınmazlara alacaklının talebi üzerine 2013 yılında haciz şerhi konulduğunu, yatırılan satış avansının 10/04/2020 tarihinde geri çekilerek satış talebinden vazgeçildiğini, haciz şerhi 2013 yılına ait olup alacaklının satıştan vazgeçmesi nedeniyle İİK 110 maddeye göre hacizlerin düştüğünün açıkça anlaşıldığını, herhangi bir satış talebi ve satış avansı olmayan aynı zamanda Uyap sisteminde kapalı gözüken dosyada hacizlerin kaldırılması için yapmış oldukları talebinin reddedildiğini beyanla, şikayetlerinin kabulü ile müvekkil adına kayıtlı taşınmazlar üzerindeki haczin İİK 106- 110 maddeleri de gözetilerek kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi 2022/54 Esas ve 2022/91 Karar sayılı kararı ile teminat mektubunun dosyaya kabul edildiğini ve alacağın güvence altına alındığını, hacizlerin de kaldırılmasına ilişkin karar verildiğini, bu sebeple de İstanbul 36. İcra Müdürlüğü nezdinde bulunan dosya ile yapılan ihtiyati haciz uygulamasının mükerrer olduğunu, öncelikle tedbiren müvekkili yönünden hacizlerin durdurulmasını ve taleplerinin kabulü ile müvekkilinin aleyhine mükerrer olarak tatbik edilen haczin iptali ile takipteki borçlu kaydının kaldırılması adına İstanbul 36. İcra Müdürlüğü'nün 2021/21333 Esas sayılı dosya ile müvekkilinin yönünden mükerrer uygulanan haczin iptali ile hacizlerin kararla birlikte kaldırılması talep edildiğini, İstanbul 20.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/45 Esas 2022/52 Karar Sayılı ilamında "..davacı tarafın Ankara 6....
adına kayıtlı taşınmaz ve banka hesaplarına konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
ın aracı almaya gelmemesi üzerine telefonda görüştüğünü ve aracı satmaktan vazgeçtiğini bildirdiğini, sonrasında öğrendiğine göre aracı üzerine rehin konulduğunu öğrendiğini, banka personeline gittiğinde borçlu borcunu ödemezse sorumlu olacağının bildirildiği, müvekkilinin iradesinin sakatlandığını, müvekkilinin yanıltılarak gerçek amacından başka bir işleme imza atmasının sağlandığını, başka kişilerin de yine aynı borçlu tarafından dolandırıldığını haricen öğrendiğini ileri sürerek müvekkilinin söz konusu kredi sözleşmesi ve bağlı rehin sözleşmesi dolayısıyla borçlu olmadığının tespitine ve müvekkilinin aracı üzerine konulan rehinin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacı ile müvekkili banka arasında doğrudan bir ilişkinin söz konusu olmadığını, irade sakatlığındaki kusurun müvekkili bankaya yüklenemeyeceğini, rehin sözleşmesinin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
HD'nin kararı ile HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince kaldırılıp eksikliklerin tamamlanmasının ardından yeniden karar verilmesi isteğinin usulü bir karar olup kesin olduğu ancak takip konusu ilamı tüm unsurlarıyla ortadan kaldıran ve İİK'nun 40. Maddesi kapsamında eski hale iade edilecek bir karar olmadığı, dava dilekçesi içeriğinde durdurma talebinin icraya iletildiği belirtilmiş ise de dava ve şikayetin hacizlerin kaldırılması yönüyle olup, hacizlerin ve yakalama şerhlerinin kaldırılması kararının hatalı olduğu, borçlu tarafından takibin durdurulmasına yönelik icra dairesine başvuru ve bu yönde bir şikayet olmadığı, yargılamanın dava dilekçesinin neticei talep kısmında belirtilen hacizlerin kaldırılmasına dair olduğu nedenle ve bu aşamada İİK'nun 40. Maddesinin eski hale iade koşulları da oluşmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı ve bu yöndeki istinaf talepleri de yerinde olmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesi 2018/647 Esas sayılı dosya ile yetki itirazında bulunulduğu, 03/07/2018 tarihinde verilen karar gereğince "Bakırköy İcra Müdürlüklerinin yetkili olması nedeni ile İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkisizliklerine" karar verildiği , yetkisiz icra müdürlüğü tarafından yapılan bütün hacizlerin hükümsüz olduğu ,yetkisizlik kararı verilmiş olduğu halde alacaklı tarafından dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesinin talep edilmediği , müvekkiline ait madenlerin üzerine konulan hacizlerin dayanağı olan ihtiyati haciz kararının kaldırılmış olması ve hacizlerin yetkisiz icra müdürlüğü tarafından yapılmış olması nedeni ile yapılan ihtiyati haciz ve muhafaza işleminin hükümsüz hale geldiğini , hükümsüz hale gelen hacizler nedeni ile 17/10/2018 tarihide hacizlerin kaldırılması ve muhafaza altına alınan menkul mallar ile değerli madenlerin müvekkiline iadesi konusunda icra müdürlüğüne talepte bulunulduğu, İcra Müdürlüğü tarafından, 17/10/2018 tarihli kararında İstanbul 5....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ...' dan 03.03.2004 tarihinde noterden satış yoluyla bedelini ödeyerek servis plakasını satın aldığını, müvekkilinin trafikte tescilini yaptırmak istediğinde plaka üzerinde hacizler ve rehin olması nedeniyle tescil işlemini gerçekleştirmediğini, mevcut hacizlerin kaldırılması için birçok istihkak davası açtığını ve mücadeleye giriştiğini, son olarak rehnin kaldırılması için açtığı davada davalı ...' ın 01.08.2011 tarihinde rehni kaldırtıp aynı gün plakayı davalılardan ....Ltd.Şti.' ye devrettiğini öğrendiğini, plakanın daha sonra da bu şirketten diğer davalı ...' e devredilip tescil edilmiş olduğunu, bu konuda davalı ... hakkında savcılığa suç duyurusunda da bulunduklarını, davalılar adına yapılan tescilin yolsuz tescil olup, mevcut yasal düzenlemelere göre trafik sicilinde iyiniyet iddiasının da korunamayacağını belirterek, ... sayılı plakanın mülkiyetinin müvekkili adına tesciline, davalılara yapılan satış işlemlerinin ve trafik...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/469 Esas KARAR NO : 2021/670 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 29/07/2021 KARAR TARİHİ : 28/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili---- şirket arasında -----adı altında bir sözleşme akdedilmiş ve bu sözleşme ilgili ----tasdik edildiğini, akabinde söz konusu sözleşmeye istinaden rehin konusu olan -----bu sözleşme dayanak gösterilerek----şerhi konulduğunu, rehin sözleşmesi yapılmasının sebebi ise kaydına rehin şerhi konulan------ davalılardan satın alınmış ve buna karşılık ödeme hususu ise taraflar arasında senetlere bağlanmak suretiyle aylık taksitlere bağlanmış ve bu taksitlerin teminatı olarak davalı lehine rehin verildiğini, söz konusu -- karşılık tam olarak 12 adet senet düzenlendiğini ve davalı tarafa verildiğini beyan ederek davanın kabulüne,...
Ancak, şikayetçi üçüncü kişinin icra mahkemesine yaptığı başvurusunda İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince hacizlerin düştüğüne dair iddiasının da bulunduğu, bu hususta mahkemece İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince bir inceleme yapılmadığı anlaşılmakla; belirtilen bu yasa hükümlerine uygun olarak hacizlerin varlığını sürdürüp sürdürmediği, hacizlerin bu maddeler gereğince düşüp düşmediği hususunun incelenmesi gerekir. O halde, mahkemece, İİK'nun 106. ve 110. maddeleri kapsamında inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle şikayet tarihinden önce hacizlerin düşüp düşmediği araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi de doğru bulunmamıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/155 Esas KARAR NO : 2022/547 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 25/02/2022 KARAR TARİHİ : 15/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı adına kayıtlı aracın üzerinde rehin şerhi bulunduğunu, davalı ile bir sözleşmesinin, borcunun bulunmadığını, rehinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davalı ile ... arasında kredi sözleşmesi bulunduğunu, bu kredi sözleşmesi uyarınca araç üzerine rehin konulduğunu, araç üzerindeki rehinin 2014 yılında olduğunu, davacının eski eşi ...' in kredi kullandığını ve araç üzerine rehin konulduğundan bilgisinin bulunduğunu, rehin işleminin yasal olduğunu, davanın reddini talep etmiştir....