nin haberdar edildiğini, T1 icra müdürlüğünün talimatı gereğince söz konusu kira borcunu sonradan gönderilen müzekkerenin kendisine ulaştığı ana kadar borçluya ödemeye devam etmesinde yasaya bir aykırılık bulunmadığını, icra müdürlüğü tarafından verilen talimatlar doğrultusunda ilk müzekkereler ile kira bedelleri istenmişse de hemen akabinde bu talepten vazgeçildiğini, kiracı tarafından ödenen kira gelirleri konkordato komiseri tarafından kontrol altında tutulan konkordato hesaplarına aktarıldığını, sonradan gönderilen müzekkere ile geriye yönelik olarak kira parasının istenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, İcra İflas Kanunu 150/b maddesi gereğince düzenlenen muhtıra sonucu kiracı üçüncü kişinin dosya borçlu sayılması ve konulan hacizlerin kaldırılması ve muhtıradaki ödeme tarihinin başlangıç tarihine ilişkin şikayettir. Adana 13....
ya satmasının alacaklıları zarara uğratmak kastıyla olup olmadığı tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi, 2- Sanık adına kayıtlı.... plakalı araç üzerinde rehin ve başka dosyalardan hacizlerin bulunduğunun anlaşılması karşısında, aracın değerinin rehin ve hacizlerle birlikte bu dosya borcunu karşılayıp karşılamadığı hususu araştırılmadan eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Yasaya aykırı, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 17.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
ya satmasının alacaklıları zarara uğratmak kastıyla olup olmadığı karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi, 2- Sanık adına kayıtlı ... plakalı araç üzerinde rehin ve başka dosyalardan hacizlerin bulunduğunun anlaşılması karşısında, aracın değerinin rehin ve hacizlerle birlikte bu dosya borcunu karşılayıp karşılamadığı hususu araştırılmadan eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Yasaya aykırı, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 17.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra takibi durdurulmuş olsa da bu durumun araçlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını gerektirmediğini, kanunun konkordato ile ilgili maddelerinde hacizlerin kaldırılmasına ve takibin iptaline yönelik bir hüküm bulunmadığını, konkordato davası ve kesin mühlet kararıyla müvekkil bankanın hiçbir bağlantısı olmadığını, müvekkil banka davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olmasına rağmen yerel mahkeme yargılama giderleri ile vekalet ücretinin müvekkil bankaya yüklemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; şikayet, davacı lehine, konkordato davasında verilen geçici mühlet ve tedbir kararından sonra başlatılan ilamsız takipte takibin iptali ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir....
Davalı vekili; davacı isteminin müvekkilince değerlendirildiğini ve ilgili kuruma yazılan yazı uyarınca 24.10.2011’de araca ait kayıt üzerindeki rehin şerhinin kaldırıldığını ve böylece davanın konusuz kaldığını bildirerek reddini savunmuştur. Mahkemece; taraflar arasındaki kredi ilişkisine konu araç üzerindeki rehin şerhinin dava açıldıktan sonra kaldırıldığının saptandığı ve bu nedenle davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 27.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
bu nedenle kaldırıldığını, usulsüz tebliğ sonucunda verilen ilama dayalı hacizlerin kaldırılması yönünde icra müdürlüğünden talepte bulunduklarını, ancak icra müdürlüğünce talebin reddedildiğini, oysa ortadan kalkan ilam gereğince konulan hacizlerin kaldırılması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/320 D.İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması için alacaklı vekilince 01/03/2021 havale tarihli dilekçesi ile ihtiyati haczin kaldırılması talebi birlikte değerlendirildiğinde; icra dosyasından konulan tüm hacizlerin kaldırılması istemi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, hacizlerin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak tahsil harcının ödenmesi zorunlu olduğundan icra müdürlüğünce takip çıkış miktarı üzerinden % 4,55 oranında alınan tahsil harcı alınması yönündeki kararının usul ve yasaya uygun olduğu, ancak takibin diğer borçlusu yönünden takibin kesinleşmesi nedeniyle talebin reddine ilişkin gerekçenin yerinde olmadığı gerekçeleri ile şikayetin kısmen kabulü ile; Mersin 6....
İcra Müdürlüğünün 2019/1473 esas sayılı dosyası ile satış işlemlerine başladığını, açıklanan nedenlerle öncelikle müvekkilinin mağduriyetinin önlenmesi ve delillerinin de göz önünde bulundurularak teminatsız olarak dava konusu taşınmazın 3. Kişilere devir ve temlikinin ipotek, rehin tesisinin önlenmesi vc cebri icraya engelleyici tapudaki kaydına tedbir konulması ile davalılardan T18 alacaklı olarak göründüğü İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün 2019/1473 E sayılı dosyasından satış hazırlıkları yapıldığından tedbiren satışın durdurulmasını, taşınmaz üzerinde bulunan rehin, ipotek ve hacizlerin kaldırılmasına, dava masrafı ve ücreti vekâletin ve davalı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı T....
, menkul ve araçlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılması ile tahsil harcının alındığı tarih olan 13.12.2017 tarihinden sonra dosyaya veya alacaklıya haricen yapılan ödemelerin iadesine ilişkin taleplerin reddine şeklinde düzeltilmesine karar verilmiştir....
Maddesi uyarınca vekalet ücreti ve disiplin cezası kararı verilmesi istemine ilişkin olduğu, geçerli bir rehin sözleşmesinden bahsedilebilmesi için rehin sözleşmesinde; borcun konusu, miktarı, borcun miktarının belirli olması gerektiği, belirli değil ise rehnin ne miktar için verildiğinin yazılı olması gerektiği, rehin sözleşmesinde azami miktar ile tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacağı, nitekim 20/12/2016 tarihinde kabul edilen ve 01/01/2017 tarihinde yürürlüğe giren 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu'nun 4/(6)-b maddesinde de belirtilen hususların rehin sözleşmelerinde zorunlu unsur olarak sayıldığı, davaya konu rehin sözleşmesinde, sözleşmenin hangi tarih ve sayılı Genel Kredi Sözleşmesinin parçası olduğunun ve hangi tarihte düzenlendiğinin belirtilmediği, rehin konusu ... plaka sayılı aracın hangi miktar üzerinden rehnedildiğinin açıklanmadığı, dolayısıyla rehin sözleşmesinin geçersiz olduğu anlaşıldığından ve bu konuda taraflar arasında görülen Ankara 5 Asliye...