"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı yüklenicilerde işçi olarak çalışan dava dışı işçi tarafından işçilik alacaklarının tahsili için açılan alacak davası sonucunda verilen ilamın icraya konulması üzerine toplam 14.030.70.TL ödeme yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek ödenen 14.030.70.TL' nın sorumlulukları oranında davalı şirketlerden rücuen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, herhangi bir beyanda bulunmamışlardır. Mahkemece, davanın kabulü ile 11.675.96.TL' nın davalı Altınay Şirketinden, 1.482.79.TL ve 871.95.TL' nın davalı İş Ortaklığından tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2009/7 sayılı takip dosyasında, davalının 5.352,00 TL asıl alacak ve 471,94 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.823,94 TL'ya yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, davacı ... şirketinin rücuen alacak davasını kendi sigortalısı aleyhine açma hakkı olup sigortaladığı aracın alkollü sürücüsüne açma hakkı bulunmadığından davalı ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ...'ın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 372,63 TL kalan onama harcının temyiz eden ...'dan alınmasına 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 07/06/2007 gününde verilen dilekçe ile rücuen alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 26/11/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; rücuen alacak istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem esastan reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nun 129. maddesi uyarınca, davalı ...’in iştirakçisine çarparak ölümüne neden olmasından dolayı hak sahiplerine bağladığı aylığın peşin sermaye değerinin ödetilmesini istemiştir. Davalılar, kusur ve sorumlulukları bulunmadığından davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı kurumun 01/12/2013 tarihinde olay mahallinden geçen isale hattına ait ana borunun patlaması sonucu boşa akan tazyikli suyun etkisi ile 350 m²'lik alanda hasara sebebiyet verdiğini, işin yapımını üstlenen dava dışı sigortalı ... Yapı Tic. ...ye sigorta kapsamında 15.555,00 TL ödendiğini, alacağın rücuen tahsili için davalı hakkında Trabzon 4....
Rücuen alacağa dayanak olan Adana 5. İş Mahkemesindeki davanın davacısı ve bu davacı tarafından ödeme yapılan işçi de bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda olup İHDS'nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının icra takibi nedeniyle ödediği tüm bedeli davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmaktadır. Rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlığın dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olmaması karşısında sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca davacının ihbar yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 23/03/2016 tarih 2015/13510 esas 2016/3219 karar sayılı emsal içtihadı)....
Rücuen alacağa dayanak olan ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'ndeki davanın davacısı olan ... .... Ltd. Şti. bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda olup İHDS'nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının ödediği bedeli davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmaktadır. Rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlığın ... tesislerinin mülkiyetine ilişkin olmaması karşısında sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca davacının ihbar yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı icra dosyalarına ödediği tüm bedelin rücuen tahsilini davalıdan talep edebileceğinden davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 23/03/2016 tarih 2015/13510 esas 2016/3219 karar sayılı emsal içtihadı)....
Müdürlüğü'nün 2007/5620 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, ... takibinin asıl alacak miktarı 25.821,51 TL. için devamına, alacak likit olmadığından inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen hükmün, davalılar vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemiz'in 03.02.2011 tarih ve 2010/12730 Esas- 2011/752 Karar sayılı ilamı ile; "davalıların sair itirazlarının yerinde olmadığı; ancak, trafik kazası sonucu meydana gelen ölüm nedeniyle ... tarafından ölenin mirasçılarına bağlanan dul ve yetim aylığının rücuen tahsili amacıyla, davalılar aleyhine ... 2....
Bu alacak hakkı, alacaklı ile asıl borçlu arasındaki asıl borç ilişkisindeki alacak hakkından bağımsız, rücu eden ile edilen arasındaki ilişkiden doğan yeni bir haktır. Başkasına ait borcu ifa ederek, mal varlığında kayba uğrayan kişiye mal varlığındaki söz konusu eksilmeyi talep edebilmek için hukuk düzeni rücu hakkını tanımıştır. Bunun sonucu olarak da rücu hakkı bu hakka sahip olan kişinin şahsında doğduğu anda muaccel olur. Bu nedenle, rücu hakkı için hakkın doğduğu andan itibaren zamanaşımı süresi işlemeye başlamaktadır. Halefiyette ise; halef olan kişi alacaklıyı tatmin ettiği anda yeni bir hak elde etmemekte, alacaklıya ait olan hakkı kanundan dolayı olduğu gibi devralmaktadır. Bu nedenle, böyle bir alacak için de daha önce zamanaşımı işlemeye başlamış ise, alacak halef olan kişiye intikal etmesine rağmen işlemeye devam eder. Zira, daha önceden muaccel olmuş alacağın yeniden muaccel olması ve yeni bir zamanaşımının işlemeye başlaması mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kefalet sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak isteğine ilişkin olup, asliye hukuk mahkemesince görülüp karara bağlanmıştır. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (13.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava; hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup, öncesinde Yargıtay (kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin bozma ilamının bulunmasına göre, inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine 06/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....