Görüldüğü gibi sigortalı olmak çalışma ve prim ödeme ilkesine bağlı olduğundan, “hizmet tespiti” ve “prime esas kazancın tespiti” davaları sosyal güvenlik hakkının özünü oluşturmaktadır. Bu nedenle prime esas kazancın tespiti davaları kamu düzeninden olmaları nedeniyle özel bir titizlik ve duyarlılıkla yürütülmelidir" (Y. HGK 08.06.2022 tarih ve 2020/(21)10-280 Esas, 2022/871 Karar). 6. Prime esas kazanç tespiti davası kamu düzeninden olduğuna göre kural olarak işçilik alacakları davasında saptanan ücret, prime esas kazanç tespiti davasında kesin delil niteliğinde kabul edilemez. Ancak bu işçi ile işveren arasında kesinleşmiş ve tahsil edildiğinde anılan ücret, fazla mesai, tatil ücret alacakları gibi alacaklarda sigorta primi kesintisi yapılarak kuruma ödeneceğinden, bir anlamda prime esas kazanç dolaylı olarak belirlenmiş olacaktır. Dolayısı ile unsur etkisi yaratarak kuvvetli (ciddi) delil niteliğinde kabul edilmesi kaçınılmazdır....
Şti. işyerinden 01.05.2002-31.03.2009 tarihleri arasında Sigortalı Prime Esas Kazançlarının tespitine (tablo halinde tespit edildi), yukarıdaki tabloya göre; davalı işverenler tarafından davacı adına SGK'ya bildirilen sigorta primine esas kazanç toplamının 54.449,67 TL, bildirilmesi gereken sigorta primine esas kazanç toplamının 256.043,37 TL olduğu, böylece davalı Kuruma toplam 201.593,70 TL sigorta primine esas kazanç toplamının eksik bildirildiğinin tespitine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verildi. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar Kurum, ... ve ... vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı Kurum, kısmen kabul kararının yerinde olmadığı, davalılar ... ile ... vekilleri yeterli inceleme yapılmadan hüküm kurulduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmişlerdir. C. Gerekçe 1....
İdare ve yargı makamları tarafından belirlenen ücretlerin prim hesabına esas alınabilmesi için bu tür kazançlara hak kazanmak yeterli olmamakta işçilik alacaklarına ilişkin taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkta mahkemece verilen karar sonrasında işçiye (sigortalıya) ödeme yapılmış olması aranmakta, bu durumda, yargı kararı ile hak kazanılan ücret niteliğindeki kazançların primlerinin sigortalı payının infaz sırasında sigortalıya yapılan ödemeden düşülmesinin işverenin kuruma karşı prim yükümlülüğünü kaldırmadığı da dikkate alınmak suretiyle, ödemenin yapıldığı ayın prime esas kazanç matrahına dahil edilmesi, hizmet akdi daha önceki bir tarihte sona erdiği takdirde ise yapılan ödemelerin çalışmanın geçtiği son ayın prime esas kazancında gösterilmesi gerekmektedir. Dava, davacının prime esas kazancının tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir....
Davacı, 01.10.1996-30.06.2007 tarihleri arasında davalı işveren tarafından telif ücreti adı altında yapılan ödemelerin prime esas kazanca dahil olduğundan Kuruma bildirilmesi gerektiğinin tespiti, fark primlerin işverenden tahsili, ilk aylık bağlama tarihinden itibaren bu ücret üzerinden Kurumca yeniden belirlenip düzeltilmesi gerektiğinin tespitini talep etmiştir. Dosya kapsamına göre, uyuşmazlık konusu dönemde telif ücreti adı altında yapılan ödemelerin prime esas kazanç olarak Kuruma bildirilmesi gerektiğinin tespiti yerine, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi, isabetsiz bulunmuştur. Ne var ki bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....
İş Mahkemesinin 2013/157 Esas sayılı dava dosyasında işçilik alacaklarına ilişkin dava sonucunda ödenmesine karar verilen prim ve ikramiyelerin prime esas kazanç olarak kuruma bildirilmesinin mümkün olmadığını, prim ve ikramiyelerin 5510 sayılı yasanın 80. maddesine göre prime esas kazancın sayılmadığını, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ Davacı vekili, davacının prime esas kazanç tespitinin, Yargıtay içtihatlarına aykırı olarak eksik yapıldığını, zira 25.07.2001-12.04.2008 tarihlerini kapsayan dönemde dosyaya sunulan belgelerin nazara alınmadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. Davalı vekili, zaman aşımı itirazlarının dikkate alınmadığını, mahkemece prime esas kazanç yönünden tespiti yapılan dönem ve miktarların hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. Fer’i müdahil Kurum vekili, davanın hak düşürücü süreden reddinin gerektiğini, mahkemece eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, dosya kapsamından davacının prime esas kazanç iddiasının yazılı delil ile ispatlanamadığını belirterek, kararın temyizen bozulmasını istemiştir....
GEREKÇE Dava, prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir. İstinaf başvuru sebepleri ile kamu düzeni çerçevesinde Daire önüne gelen uyuşmazlık; 05.06.2013- 28.07.2018 tarihleri arasındaki sigorta primine esas kazancının Kuruma eksik bildirilip bildirilmediğinin tespiti istemine ilişkindir. 506 sayılı Yasanın 77. maddesinde prime esas ücretler belirtilmiş, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın 80. maddesinde de benzer düzenlemeye yer verilmiştir. Buna göre prime esas kazanç olarak gerçek ücretin esas alınması koşuldur....
nin prime esas son ücretinin 1.650 TL net (2.203 TL brüt) olarak tespitine, -Tespit edilen prime esas son ücretinin kesinleşmesi halinde Kurumca yapılacak idari işlemle aylık belirleneceğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir. B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının dava açmadan önce işçilik alacakları davasında verilen kararı alarak prime esas kazanç tespiti talebi ile kuruma başvurduğu, kurum tarafından; "kurumun bu davada taraf olmadığı ve dava konusunun kurum mevzuatıyla ilgisi olmadığı, iş hukukundan kaynaklandığı için yapılacak işlem olmadığı" bildirerek 10.03.2014 tarihinde davacının talebinin reddedildiği, davacının davalı şirkete karşı açmış olduğu (Üsküdar 1....
Davacı KATILMA yoluyla verdiği istinaf dilekçesinde özetle; prime esas kazanç tespiti yapılırken bilirkişi tarafından eksik belge ve kayıtlara göre inceleme yapıldığını, hatalı tespitte bulunulduğunu, rapora itirazların dikkate alınmadığını, kararın bu yönüyle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı, davalı işyerinde 5953 sayılı Basın İş Kanununa tabi olarak çalıştığı ve itibari hizmet süresinden faydalanması gerektiğinin ve prime esas kazancının tespiti istemine ilişkindir....
Ankara 13.İş Mahkemesinin 03.02.20021 tarihli ve 2016/426 E 2021/37 K sayılı kesinleşen kararı ile hükmedilen işçilik alacaklarının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2021/27143 E sayılı dosyası ile borçlu T3 AŞ aleyhine icra takibi başlatıldığı, taraflar arasında imzalanan protokole göre 14.09.2021 tarihinde ödendiği görülmüş, bu durumda davacının hizmet akdi 26.08.2010 tarihinde sona ermiş olduğundan, davacıya ödenen net 7.545,21 TL (11.555,90 TL brüt) yılık izin ücretinin çalışmanın geçtiği son ay olan 2010/08 ayının prime esas kazancına prime esas kazanç üst sınırını aşmamak üzere dahil edilmesi gerektiği, 2010/08 ayında prime esas kazanç üst sınırı 4.943,40 TL olup davalı şirkete ait işyeri tarafından davacı adına Kuruma 2010/08 ayında 26 gün karşılığı 886,67 TL prime esas kazanç bildirildiği, 26 gün karşılığı prime esas kazanç üst sınırının 4.284,28 TL olduğu, buna göre davacının sigorta primine esas kazancına 3.397,61 TL ek verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....