Dava, paydaşlar arası elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkindir. 1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2.Kural olarak, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenmesini isteyebilir. Ecrimisil, ise bir para alacağı olup bölünebilir nitelikte olduğundan elbirliği halinde maliklerden birisinin de ecrimisil isteyebileceği kuşkusuzdur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 688. maddesinde; “Paylı mülkiyette birden çok kimse, maddî olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir. Başka türlü belirlenmedikçe, paylar eşit sayılır. Paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olur....
Gelen tapu kaydında da kayıt maliklerinin paylı mülkiyet biçiminde pay sahibi oldukları anlaşılmıştır. Paylı mülkiyette her pay birbirinden bağımsız olup ayrı ayrı dava konusu olabilmektedir. Yani paylı mülkiyette pay malikleri arasında mecburi dava arkadaşlığı söz konusu olmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusudur. Davacı taraf dava tarihinde kayıt maliki İfakat ve ...’nın ölü olduğunu bildikleri halde ölü kişiye karşı dava açtıkları belirlenmiştir. Kural olarak, tapu iptali ve tescil davalarında kayıt maliki sağ ise kayıt malikine, ölü ise dava mirasçılarına yöneltilerek açılır. Kişilik TMK. 28. maddesi gereğince ölümle son bulur. 4.5.1978 tarih ve 4/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca da ölü kişiye karşı dava açılamaz ve ölü kişi adına iptal ve tescile de karar verilemez. Her iki davalıya karşı açılan davanın ölü kişiye karşı dava açılamaz gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerekirken, hak düşürücü süreden reddine karar verilmiş olması doğru değildir....
Tapu kaydına göre 487 ada 5 parsel sayılı taşınmaz isimleri yazılı dört kişi adına kayıtlı olmakla birlikte malikler arasında paylı mülkiyet mi yoksa elbirliği halinde mülkiyet mi olduğu kayıttan anlaşılamamaktadır. Ne var ki, paylı mülkiyet rejimine tabi ./.. 2005/1117-2006/764 -2- taşınmazda tüm paydaşlar arasında, payları karşığı intifalarına bırakılan kesimleri belirleyen kullanmaya ilişkin geçerliliği tartışılmayacak bağlayıcı bir anlaşma yoksa arzın mütemmim cüzü olan yapıda tüm paydaşların payları oranında mülkiyet hakkı bulunduğunun kabulü zorunludur. Daha açığı yıkım talebini içeren böyle bir davanın sadece yapıyı kullanan kişiye yöneltilerek görülme olanağı yoktur. Diğer yandan malikler arasında elbirliği halinde mülkiyet bulunduğu takdirde, bu tür mülkiyette mirasçılar arasında ortaklık bağı vardır....
Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan ecrimisil isteyebilir. Ancak, paylı mülkiyette taraflar arasında rızai bir taksim yapılmış veya fiili kulllanma biçimi oluşmuş ise, bir paydaş diğer paydaştan ecrimisil talep edemez. Somut olayda; taraflar arasında rızai bir taksim yapıldığı, davacının payına karşılık kullandığı bir taşınmazın olduğu dikkate alınarak davacının ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, aksi yönde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Kabule göre de; Ecrimisil istenilen taşınmazın (bağ-bahçe gibi) doğal ürün veren ya da kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, fiili taksim olması, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine müdahalenin önlenmesi, ortaklığın giderilmesi davası açılması halinde intifadan men şartının aranmasına gerek yoktur....
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallar ile haklarda paydaş ya da ortaklar arasında mevcut toplu mülkiyet ilişkisini sona erdirip bireysel mülkiyete geçmesini geçişi sağlayan iki tarafları, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Dosya kapsamına, toplanan delillere göre; tapuda ifraz ve tevhid işlemi yapılmadan ve tapuda tescili sağlanmadan taşınmazda paydaşlıktan söz edilemez. Tapu kayıtlarından görüldüğü üzere davacı 2513 Ada 25 ve 55 Parsellerin malikidir. 2513 Ada 17 ve 15 Parsellerinde ise herhangi bir paydaşlığı söz konusu değildir. Yargıtay içtihatına göre paydaş olmaksızın ortaklığın giderilmesi talebi yerinde değildir. (Yargıtay 14. HD 2014/11425 Esas - 2015/208 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)...
nun borcundan dolayı İİK'nın 121. maddesine dayanarak icra mahkemesinden alınan yetki belgesi uyarınca davalının paylı maliki olduğu 4282 ada 55 parsel sayılı taşınmazda satış suretiyle ortaklığın giderilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Elbirliği mülkiyetinde borçlu ortağın alacaklısı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Paylı mülkiyette ise, borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun bağımsız payının haczini ve satışını isteyebileceğinden yetki belgesine dayanarak taşınmazın paydaşlığının giderilmesini istemesi yasa koyucunun amacına uygun değildir. Somut olaya gelince; Dava konusu arsa niteliğindeki 4282 ada 55 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına göre; borçlu ...'nun 3/32 müstakil payının mevcut olduğu anlaşılmaktadır....
Türk Medeni Kanunu, yerleşik uygulamalar ve öğretide paylı mülkiyette paydaşların taşınmazı nasıl kullanacakları belirtilmiştir. 4721 Sayılı TMK'nın 693. maddesinde düzenlendiği üzere; paydaşlardan her biri, diğerlerinin hakları ile bağdaştığı ölçüde paylı maldan yararlanabilir ve onu kullanabilir. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/07/2021 NUMARASI : 2021/1156 ESAS DAVA KONUSU : Ortaklığın Giderilmesi (Paylı Mülkiyette) KARAR : Konya 4....
Taşınmazda Türk Medeni Kanununun 688. maddesinde öngörülen "paylı mülkiyet" hükümleri geçerlidir. Türk Medeni Kanununun 688. maddesinde "paylı mülkiyette birden çok kimse maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir" hükmü yer almaktadır. Müşterek mülkiyette ise; birden fazla kimse bir taşınmaza belirli bir oranda, bölünmemiş ve taşınmazın bütününe yaygın bir pay ile, birlikte maliktirler. Paydaşlardan her biri kendi bölünmemiş ve taşınmazın tümüne yaygın payında malik gibi tasarruf etme yetkisine sahiptir. 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın tahsis belgesine dayalı olarak tescil için aradığı koşullar gerçekleştiğinden kararda belirtilen pay oranında davacı adına tescile hükmetmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır....
Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....