WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/283 ESAS 2022/15 KARAR DAVA KONUSU : Dernek (Üyelikten Çıkarma Kararının İptali) KARAR : Muğla 1....

İhraçla ilgili ilk ve tek ihtardan sonra davacının ---- tarihli genel kurul toplantısında alınan karar doğrultusunda ortaklıktan çıkarıldığı, çıkarma ile ilgili kararda borç miktarının ---- olarak belirlendiği ancak bu borcunda ayrıntılarının belirsiz olduğu; söz konusu borcun ---üyelik--- kaynaklanan borç olduğunun açıkça yazmadığı; bilahare keşide edilen --- tarihli çıkarma kararının tebliğinde de---- borcun belirtildiği bu kez de borç miktarının neden kaynaklandığının açıklanmadığı, ayrıntılı ve denetlenebilir bir ihtarın bulunmadığı; davalı --- yönetim kurulunun ---- tarihli genel kurulu kararına dayalı olarak almış bulunduğu ---- tarihli ortaklıktan çıkarma kararının davacıya tebliğ edilmediği sebebiyle;Genel kurulun ortaklıktan çıkarma kararı öncesinde davacıya borcun miktarının bildirilmemiş olmasının kararı hükümsüz kılacağı, bu hususun ---- karar sayılı hükümlerinde açıkça belirtildiği; bu şekildeki ihtarlarla alınan ihraç kararlarının iptali gerektiğinin vurgulandığı nazara alınarak...

    Yine yukarıda yer verilen 6087 sayılı Kanun hükümlerine göre, yargı mensuplarının meslekten çıkarma cezalarına ilişkin kararlara karşı dava açılabilmesi için bu kararların kesinleşmesi gerekmektedir. Kesinleşme ise on gün içinde yeniden inceleme ve/veya itiraz talebinde bulunulması halinde HSK ilgili Dairesi veya Genel Kurulunca bu talepler hakkında bir karar verilmesiyle ya da on gün içinde yeniden inceleme ve/veya itiraz talebinde bulunulmaması halinde olacaktır. Dolayısıyla yargı mensuplarının, meslekten çıkarma cezalarına ilişkin kararlara yönelik yeniden inceleme ve itiraz talebinde bulunmaları halinde, HSK ilgili Dairesi ve Genel Kurulunca bu istemler hakkında bir karar verilmesinin beklenmesi ve bu kararlarla kesinleşen meslekten çıkarma cezalarına ilişkin karara karşı iptal davası açılması gerekmektedir....

      İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillerinin ikinci grubunu, işletmenin değil de işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir. Buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütününü sevk ve idare edenlerin 18’nci madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. İşyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır. Bu işyeri işletmeye bağlı bir işyeri de olabilir. Dolayısıyla bir banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle beraber, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa İş Kanunu’nun 18’nci maddesi anlamında işveren vekili sayılmaz. İş güvencesinden yararlanır....

        , Devlet memurluğundan çıkarma" cezaları şeklinde belirlendikten sonra, ikinci fıkrasında meslekten çıkarma cezası dışında verilecek olan disiplin cezalarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun ilgili hükümlerinin uygulanacağının belirtildiği, üçüncü fıkrasında ise, meslekten çıkarma cezasını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlara sayma yoluyla yer verildiği, aynı maddenin (e) bendinde; "Gizli tutulması zorunlu olan ve görevi ile ilgili bulunan bilgi ve belgeleri görevli ve yetkili olmayan kişilere açıklamak" hali meslekten çıkarma cezasını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar arasında gösterilmiştir....

          İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillerinin ikinci gru­bunu, işletmenin değil de işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir. Buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütününü sevk ve idare edenlerin 18’nci madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. İşyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır. Bu işyeri işletmeye bağlı bir işyeri de olabilir. Dolayısıyla bir banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle beraber, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa İş Kanunu’nun 18’nci maddesi anlamında işveren vekili sayılmaz. İş güvencesinden yararlanır....

            İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillerinin ikinci grubunu, işletmenin değil de işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir. Buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütününü sevk ve idare edenlerin 18’nci madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. İşyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır. Bu işyeri işletmeye bağlı bir işyeri de olabilir. Dolayısıyla bir banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle beraber, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa İş Kanunu’nun 18’nci maddesi anlamında işveren vekili sayılmaz. İş güvencesinden yararlanır....

              Mahkemece, iddia,savunma,benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının kuruluş aşamasında kooperatife ortak olduğu, daha önceki çıkarma kararlarının mahkemece iptal edilerek kesinleştiği, kooperatif yönetimince 2004 yılında aidat borcunun ödenmesi amacıyla iki ihtar keşide edilerek ihtara konu borcun süresinde ödenmemesi nedeniyle yönetim kurulunun 06.07.2004 tarihli kararıyla davacının ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiği, çıkarma kararının davacıya tebliğ edilerek 14.10.2004 tarihinde kesinleştiği, çıkarma kararının kesinleşmesinden sonra davacının kooperatife yaptığı 745,00 TL aidat ödemesinin ortak cari hesabında değil ayrı bir hesap olan kooperatif borçları hesabında takip edilerek diğer çeşitli borçlar hesabında muhasebeleştirilmesi nedeniyle, davacının çıkarma kararı sonrasında da ortaklığının benimsenmediğinden davacının ortaklığa bağlı olan daire tahsisi ve kira tazminatı isteyemeyeceği, davacının tazminat isteminin 1163 sayılı Kanun’un 17. maddesindeki çıkma...

                İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillerinin ikinci grubunu, işletmenin değil de işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir. Buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütününü sevk ve idare edenlerin 18. madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. İşyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır. Bu işyeri işletmeye bağlı bir işyeri de olabilir. Dolayısıyla bir banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle beraber, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa 4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi anlamında işveren vekili sayılmaz. İş güvencesinden yararlanır....

                  İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillerinin ikinci grubunu, işletmenin değil de işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir. Buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütününü sevk ve idare edenlerin 18’nci madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. İşyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır. Bu işyeri işletmeye bağlı bir işyeri de olabilir. Dolayısıyla bir banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle beraber, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa İş Kanunu’nun 18’nci maddesi anlamında işveren vekili sayılmaz. İş güvencesinden yararlanır....

                    UYAP Entegrasyonu