e devrettiğini, ancak buna ilişkin tescilin davalı tarafından yerine getirilmediğini, müvekkilinin TTK'nın 520. maddesindeki şirket devri şartlarını yerine getirdiğini ancak şirket merkezinin kapalı, şirketin gerçek sahibinin kayıp olması, yetkili temsilcinin sorumluluğunu yerine getirmemesi nedeniyle pay defterini bulamadığını, bu nedenle hisse devrinin tescil ve ilanı için ticaret sicili müdürlüğüne yaptığı müracaatların sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, davalı şirketteki hissesini davalı ...'e devrettiğinin ve devir nedeniyle bu tarihten itibaren şirketle ilgisinin kalmadığının, hissesinin ... tarafından alındığının ve bu kişinin müdür olarak atandığının tespiti ile tespiti yapılacak bu hususların ticaret siciline tescil ve ilanına karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacının pay devri hususunda ortaklar genel kuruluna başvurması, ortaklar genel kurulunun pay devrini onaylaması, (diğer ortak .....'...
Şti'nin 150 pay ile yarı yarıya ortağı olarak bulunmakta iken 12.02.2016 tarihinde Ankara 24 Noterliğince Limited Şirket pay devri sözleşmesi ile 150 payının tamamını şirketin diğer ortağı İbrahim Yılmaz'a devrettiğini, Pay devrinin aynı gün karar defterine işlendiğini, pay devrinin kabulü ile keyfiyetin karar defterine işlenmesi ve hisse devre sonucunda şirketin tek ortağı düştüğü kararının alındığını, şirket hisselerini devretmesine karşın sürekli borç belgelerinin geldiğini bilgisizliği nedeniyle 2018 yılında aynı noterlikte aynı şekilde pay devri sözleşmesi yaptığını, bu hususun tekrar diğer ortak tarafından karar defterine işlendiğini 2018 yılı kararının ticaret sicil gazetesinde yayınlandığını, sgk'nın 2018 yılı pay devri işlemini geçerli sayarak Ltd Ştinin sgk prim borcu olarak ilk devri tarihinden sonraki dönemleri kapsayan 75.404,37 TL borç çıkararak aracı üzerine haciz uygulandığını oysa sgk nezdinde 2016 yılı şubat ayında yapılan pay devrinin geçerli olması gerektiğini sonraki...
Somut olayda da; dava konusu pay nakit para karşılığı değil arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca devredilmiş olup yapılan satış işleminin gerçek satış işlemi olmadığı, kendisine teslimi taahhüt edilen bağımsız bölüm karşılığı pay devrinin yapıldığı açıktır. O halde mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi bozma nedenidir. Açıklanan nedenlerle Sayın çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum....
Noterliği aracılığı ile limited şirket pay devri sözleşmesi aktedildiğini, müvekkilinin adı geçen şirketteki beheri 100,00 TL olan 100 adet payını davalı ...'ye devrederek ortaklıktan ayrıldığını, bu hususun taraflar arasında genel kurul kararında onaylanarak imza edildiğini, müvekkillerin adı geçen şirketlerdeki paylarını davalıya devretmiş olmalarına rağmen yeni yetkili müdür olan davalı tarafından pay defterine işlenmemiş, işlenmediği gibi ticaret sicil müdürlüğünde de tescil ve ilan edilmediğini, dolayısıyla hala müvekkili ......'...
TL karşılığında (B) grubu nama yazılı pay ihraç edilecek olup şirket ortaklarına payları oranında bedelsiz olarak verilecektir." Esas Sözleşmenin Pay Senetlerinin Nevi Ve Devri başlıklı 7.maddesinin "7.1. Şirketin (A) ve (B) grubu payları nama yazılıdır. 7.2 (A) ve (B) grubu paylar yönünden şirkete karşı pay defterinde kayıtlı kişi ortak sıfatına haizdir. 7.3 (A) grubu payların devri yönetim kurulunun söz konusu pay devir işlemine izin vermesi ve bunun şirketin pay defterine kaydı halinde mümkündür. 7.4 (A) grubu payların devri halinde devralan, payları kendi adına ve hesabına aldığını açıkça beyan etmezse ve devralanın ödeme yeterliliği şüpheli ise ve şirketçe istenen teminat verilmemişse veya devralanın amacı şirket yönetiminin kontrolünü elde etmek ise yönetim kurulu devre onay vermeyip ve pay defterine kaydını reddedebilir. 7.......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı, davalının kardeşi olduğunu, mirasbırakanlarından intikalen gelen 8 parça taşınmazdaki paylarını davalının noterde düzenlenen miras payı devri sözleşmesi ile kendisine devretmesine rağmen tapuda ferağ vermekten kaçındığını ileri sürerek taşınmazlardaki davalı paylarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, kendisine sözleşme ile ödenmesi gereken bedelin ödenmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkememizce davacı tarafın pay devrine ilişkin şirkete veya Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne herhangi bir başvurusu olup olmadığı, var ise buna ilişkin bilgi ve belgeleri sunması için iki haftalık süre verildiği, davacı tarafça beyanda bulunulduğu görülmüştür. Pay devrinin yapıldığı tarihte 6102 sayılı TTK yürürlüktedir. 6102 sayılı TTK da limited şirket pay devri, Esas sermaye payının geçişi hâlleri/ Devir başlıklı 595.maddesinde düzenlenmiştir. Anılan madde de,"(1) Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir. (2) Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır....
Zira, bedelinin tamamı ödenmiş pay tali yükümleri bir yana bırakacak olursak, pay sahibi açısından herhangi bir malvarlıksal borç içermediğinden sahip olduğu alacak hakkı niteliğindeki haklarından ötürü devri alacağın temliki hükümlerine göre gerçekleşecektir. Oysa, bedeli tam olarak ödenmemiş pay için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Çünkü bedeli tam ödenmemiş pay, pay sahibi dışından malvarlıksal borç niteliğindeki taahhüt edilen pay bedelinin ödenmesi borcunu içerir. Anonim ortaklıklarda pay sahibinin asli borcu, taahhüt ettiği payların karşılığını oluşturan edimin ifasıdır. Bu kural hem nakdi hem de ayni sermaye taahhüdü için geçerlidir. Pay sahiplerinin taahhüt ettikleri payların karşılığını oluşturan edimi ifa etme borçları, ortaklık dışında da bir alacak hakkı teşkil eder....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; taraflar arasında akdedilen anonim şirket hisse devri sözleşmesinin tescil ve ilanına ilişkindir. Davacı yan, davalı şirkette kendisine ait olan şirket hisselerini davalılara devrederek ortaklıktan çıktığını, ancak bu durumun pay defterine işlenip ticaret siciline tescil ve ilan olunmadığını ileri sürmüş, davalı şirket ise; devrin pay defterine işlendiğini, ilanın ise yasal bir zorunluluk olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Getirtilip incelenen davalı şirketin ticaret sicil dosyası kapsamına göre; davacının yönetim kurulundan istifasının Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan edildiği, ancak pay devrine ilişkin bir tescilin bulunmadığı anlaşılmıştır....
Ne var ki, davacının davalıların mirasbırakanına pay ve miras payı devri için 1991 yılında 5.000,00 TL ödediği taraflar arasında çekişmesizdir. Bu bedel, hem davalıların mirasbırakanının 3/13 payı için, hem de davalıların mirasbırakanı'den gelen 4/13 pay içindeki ¼ oranındaki miras payı (mirasçılık belgesine göre) için ödenmiştir. Bu durumda adi yazılı pay ve miras payı devir sözleşmesi 'e ait 3/13(=12/52) pay ile 4/52 miras payı için yapılmış olmaktadır. Mirasçılar dışındaki kişilere yapılmış miras payı devir sözleşmesi ancak borçlandırıcı işlem niteliğiyle geçerlidir. Davacı mirasçı niteliğinde olmadığı ve devir resmi şekilde yapılmadığından miras payı devri tasarrufi işlem olarak sonuç doğurmaz. Bu nedenle mahkemenin tapu iptal/tescil talebini reddetmesi yerindedir....