Mahkemece, davacının söz konusu hisse devri işleminin ortaklık pay defterine kaydedilmediğinden geçersiz olduğunu iddia ettiği, celp olunan davalı şirkete ait pay defterinden davacı dahil hiç bir şirket ortağının deftere kaydedilmediğinin anlaşıldığı, pay defterine yapılan kayıtların payın iktisabı dahil kurucu değil bildirici etkiye sahip olduğu, bu nedenle davacının davalı şirket pay defterine kaydedilmemiş olmasının şirket ortaklığını kazanmasına engel olmadığı, davacının usulüne uygun olarak hisse devralmak suretiyle şirkette ortak sıfatını kazandığı, bilahare 25.01.2008 tarihli 8 sayılı karar ile de devraldığı 80 hisseyi eşi Meryem Ergün'e devretmesi hususunda şirket mukavelesi değişikliği yapılmasına ilişkin karara iştirak ederek yine Balıkesir 3. Noterliği'nin 25.01.2008 tarih ve 033221 yevmiye sayılı şirket hisse devri sözleşmesi ile de hissesini eşi ...'...
Ancak ortak olunan şirket iki ortaklı olup, bir ortak diğer ortağa pay devri yaptığından, şirkette başka ortak olmadığından sözleşme ile ortaya konulan iradelerin genel kurul kararı olarak kabul edilmesinde de bir engel olmamalı, çünkü iki ortak dışında pay devrini onaylayacak genel kurulda bulunması gereken başkaca bir ortak yoktur. Bu durumda, pay devir sözleşmesi içeriğinde bulunan "...genel kurulun iznine bağlı olmaksızın pay devrinin şirkete karşı hüküm ifade edip geçerli olduğunu..." şeklindeki ifade de diğer hususlar yanında göz önüne alındığında iki ortaklı olan söz konusu şirkette alınan bu kararın genel kurul kararı niteliğinde olduğunun kabul edilmesini gerektirmiştir....
(4) Şirket sözleşmesi ile sermaye payının devri yasaklanabilir. (5) Şirket sözleşmesi devri yasaklamış veya genel kurul onay vermeyi reddetmişse, ortağın haklı sebeple şirketten çıkma hakkı saklı kalır. (6) Şirket sözleşmesinde ek ödeme veya yan edim yükümlülükleri ön görüldüğü takdirde devralanın ödeme gücü şüpheli görüldüğü için ondan istenen teminat verilmemişse genel kurul şirket sözleşmesinde hüküm bulunması bile onayı reddedebilir. (7) Başvurudan itibaren 3 ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılır." şeklinde hüküm düzenlendiği anlaşılmıştır. Bir payın devri şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay sahipleri defterine kaydedilmek şartıyla hüküm ifade eder. Pay devrine muvafakat edip etmemek şirket genel kuruluna ait bir yetkidir. Bu itibarla şirket müdürü pay devri ihbarını bu hususta nihai merci olan şirket genel kuruluna hemen intikal ettirmek zorunluluğundadır....
Pay Devri Sözleşmesi; ... Noterliği'nin 02.03.2017 tarih ... yevmye sayılı limited şirket pay devri sözleşmesi ile ... Ltd. Şti'deki ...'ın 3.000-TL hissesinin 3.000-TL devir bedeli karşılığında devralan ... ...'ya devredildiği, devralanın bu sözleşmeyi şirkete sunup, ticaret siciline tescilini sağlamak konusunda yetkili bulunduğu ve şirket müdürünün yasal süresi içerisinde pay devrini tescil ettirmemesi halinde devredilen paylarla ticaret sicilinde devredenin adının silinmesinin sağlayacağı hususunu içerdiği görülmüştür. Davacı vekilinin 28/04/2022 tarihli beyan dilekçesi ile davacı sözlü olarak pay devrini ticaret sicil memurlarına bildirmiş ise de bu durumu davalı şirketin bildirmesini aksi başvuruyu kabul etmeyeceklerini beyan ettiklerini, davalı devralan ... ... tarafından herhangi bir müracaat yapılmadığını beyan etmiştir....
a müvekkili aleyhine anlaşarak bedeli alınmaksızın satış ve devir işlemleri yaparak pay defterine kayıt edilerek ticaret siciline de tescil işlemlerinin gerçekleştirildiğini, bu nedenlerle davacının Kar Döviz Alım Satım ve Ticaret A....de bulunan adına tescilli anonim şirket ortaklık payından 62.500 adet şirket ortaklık payının ortaklık dışı davalılardan ...'a irade ve bilgisi dışı yapılan satış ve hisse devir sözleşmesinin iptaline, bu kapsamda iptale konu yetkisiz irade dışı hisse satış ve devri sonuçlarından olan ve gerekli araştırmanın davalı şirket tarafından yapılmadan ortaklığa kabul ve devamında ortaklık pay defterine kayıt kararının iptaline, pay defterinden yolsuz kaydın silinerek davacı adına pay defterine kaydına, ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'ndeki yolsuz tescil işleminin iptali ile davacı adına düzeltme yapılarak adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş; birleşen davada, davalılar ... ve Yavuz Türk’ün yöneticililikten azline karar verilmesini istemiştir....
Davalı şirket ve T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; azilnamenin pay devri sözleşmesinin geçerliliğine etkisi bulunmadığını, yapılan işlemin kanuna uygun olduğunu, davadaki taleplerin müvekkiline yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir....
Nitekim davacı 02/09/2005 tarihinde şirketten pay devralırken önce noterde hisse devri sözleşmesi yapılmış, sonrasında şirket genel kurulunun onayı alınmıştır. Bu itibarla, noterde hisse(pay) devri sözleşmesi yapılmasına rağmen şirket genel kurulunun onayı söz konusu olmadığı için geçerli bir pay devri söz konusu değildir. Kaldı ki, davacı TTK 595/7. maddesi gereğince şirket genel kuruluna herhangi bir başvuru da yapmış değildir. Bu nedenlerle, pay devrinin TTK'nun 595. maddesinde öngörülen usule uygun olarak gerçekleşmemesi nedeniyle davacının ortaklıktan çıkma talebi yerinde bulunmamakta olup, açılan davanın TTK 595/5. maddesinde belirtilen ortağın haklı sebeple şirketten çıkması nedenine dayalı olmaması da gözönünde bulundurularak, davacının bu yöndeki talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, iddia ve savunma hudutları doğrultusunda taraf iddialarının yerindeliği, davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. 30.12.2019 tarihli raporunda bilirkişi sonuç olarak; Davacı ... ile... ... Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.'nin ortaklarından olan Davalı ... arasında, söz konusu şirketin hisse devrine ilişkin 25.000,00 TL'nin ödenmesine rağmen hisse devrinin yapılmaması nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkin tarafların iddia, itiraz ve savunmaları doğrultusunda dosyaya sunulan delil ve belgeler üzerinde yapılan incelemeler çerçevesinde, davacı ...'ın, dava konusu olan 25.000,00 TL'sını 04.07.2016 tarihinde “... Ltd. Şti. pay devri bedeli” açıklaması ile ...'taki hesabından, ... adına ......
devrine ilişkin olduğu; dolayısıyla asli edime; yani pay devrine bağlı olan cezai şartın talep edilme süresinin de pay devri bakımından öngörülen zamanaşımı süresine tabi olacağı, kanun hükmüne göre ortaklık ilişkisinden kaynaklanan davalarda zamanaşımımım beş yıl olduğu; pay devrinin temel dayanağını da ortaklık ilişkisi oluşturduğundan taraflar arasındaki asli edim teşkil eden pay devrine konu alacaklara da beş yıllık zamanaşımının uygulanması gerektiği, Somut ihtilaftaki asli edimin pay devri olduğu, pay devrinin ise 15.08.2011 tarihinde gerçekleştiği hususu nazara alındığında, davacının davaya konu ettiği cezai şart talebinin zamanaşımına uğradığı sonucuna ulaşıldığı; zira davacı tarafından 11.07.2019 tarihinde icra takibinin başlatılması ile zamanaşımının kesildiği nazara alındığında beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, Tüm bu açıklamalardan sonuçla taraflar arasındaki protokolde yer alan cezai şartın talep edilmesinin mümkün olmadığı; şayet Muhterem Mahkemece davacının cezai...
Noterliği'nde akdedilen .... yevmiye numaralı ve 17/09/2021 tarihli pay devri sözleşmesini takip dayanağı olarak ibraz ettiğini, dava dilekçesinde de takibe konu alacağın dayanağının bu sözleşme olduğunu ve iş bu sözleşmeden kaynaklı bedelin ...'...